Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4’üncü Reform Eylem Grubu toplantısı sonrasında ortak açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gümrük Birliği görüşmelerinin yeniden başlaması için çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, “Vize serbestisinde 7 kriter vardı, 6’ya düştü. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ABD’den beklentilerimiz var. Bu çalışmalarımızın karşılığını almak istiyoruz. Önümüze siyasi engeller çıkarılmasını istemiyoruz. Evrensel norm ve standartları biz temel almaya devam edeceğiz. Yeni hükümet sisteminde de reformlar Türkiye’nin önceliği olmaya devam edecektir” diye konuştu.
GÜL: YARGIYA GÜVENİN ARTACAĞI BİR DÖNEM OLACAK
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de yaptığı açıklamada, yargı, adalet, özgürlük başlıklarını masaya yatırdıklarını belirterek, “Daha güçlü hukuk sistemi, daha güçlü demokrasi ve hükümet demektir. Önümüzdeki dönem yargıya güvenin hızlanacağı ve yargıya güvenin artacağı bir dönem olacak. Yargı reformu strateji belgesini güncellemeye karar verdik. AB insan hakları ihlallerini önleme sözleşmesi güncelleyeceğiz. Bu süreçte AB ile olan diyaloğumuzu artırmayı hedefliyoruz” dedi.
ALBAYRAK: TÜRKİYE EKONOMİSİ AÇISINDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR YIL OLACAK
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da verimli bir toplantı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Toplantı boyunca vize serbestisi olsun Gümrük Birliği güncellemesi olsun, bu çok önemli, çok önemli detayların konuşulduğu verimli bir toplantı oldu. Bildiğiniz gibi ABD tarafından Türkiye ekonomisine karşı bir süreç başlatıldı. Birçok kesimin malum olduğu üzere tamamen siyasi yapılan bu saldırılar sonrası Almanya ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkeden gayet olumlu açıklamalar sonrası bir süreç gelişmeye başladı. Bankalarımız ve reel sektörle birlikte adımlar atmaya başladık. Bugün açıklanan ihracat ve ithalat rakamları, kısa ve orta vadeli hedeflerimiz açısından oldukça olumlu bir gösterge ortaya koydu. Geçtiğimiz yılın dış ticaret açığına kıyasla yüze 33 civarında gerileme görüyoruz, bu çok önemli. Cari açığı azaltmak temel hedeflerimizden biri. Yaklaşık 5,5 milyon mükellefimizden 60 milyar TL’den yüksek bir rakam yapılandırıldı. Çok güzel ve başarılı bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. Ekonomik dengelenme hedefimiz çerçevesinde, temel hedefimiz olan enflasyonla mücadele konusunda, çok daha fazla sorumluluk alıp, hükümet olarak güçlü mali politikalarla 2019 yılı enflasyonla mücadelede çok güçlü bir yıl olacak. 2019 yılı Türkiye ekonomisi açısından çok daha güçlü bir yıl olacak.”
SOYLU: TÜRKİYE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEZSE AVRUPA TEHDİT ALTINDA OLACAKTIR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da açıklamasında, bu toplantının ülkenin reform iradesini teyit ettiğini bildirdi. Soylu, şunları kaydetti:
“İçerideki toplantıda da özellikle çok olumlu bir hava oluşmuştur. Türkiye, AB hedeflerini yerine getirmeye çalışırken diğer tarafta terörle mücadele etmektedir. Türkiye sınır güvenliği konusunda önemli adımlar atmıştır. Bütün bunlarla birlikte hem uyuşturucu hem de organize suçlarla mücadelesine devam etmiştir. Türkiye bu mücadelesini sürdürmezse inanıyoruz ki Avrupa ciddi bir tehdit altında kalacaktır. Biz de diğer bakanlıklarımız gibi reform iradesine sımsıkı sarılan bir anlayışı kendi çerçevemiz içinde devam ettireceğiz.”
ALBAYRAK: ABD MERKEZLİ BİR TÜRBÜLANS DÖNEMİ YAŞIYORUZ
Açıklamaların ardından bakanlar gazetecilerin sorularını yanıtladı.Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Almanya ve Fransa temaslarına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Son birkaç aydır ABD merkezli bir türbülans dönemi yaşıyoruz. Ekonomi merkezli ciddi tehdit edildiği bir süreç yaşıyoruz. Yeni bir süreci farklı bir şekilde yürütme söz konusu. ABD’nin son dönemdeki bu çıkışları Türkiye için olduğu kadar başka ülkeler için de problemleri beraberinde getiriyor. İngiliz muhataplarımızla görüşmelerimiz olacak. Türkiye ve AB artık iç içe geçmiş iki taraf. Ortak refleksler vermesi gereken iki taraf. Önemli görüşmeler ortaya koyuyoruz. Önümüzdeki ziyaretlerle bu ilişkilerin çok daha farklı noktaya taşınacağına inanıyorum. İki tarafta da irade olmalıdır. Gördüğüm şudur: İki taraf için de ortak aksiyon noktasında çok olumlu bir süreç yaşıyoruz.”
GÜL: POZİTİF HAVA YARGI VE DEMOKRASİ ALANINA DA YANSIYACAK
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise AB sürecinin kilit ifadelerinden birinin yargıda reform olduğunu ve bu sürecin nasıl olacağına ilişkin soruya, “AB’nin önerileri bizim çalışma alanımız içinde. Türkiye uluslararası hukuka uygun bir hukuk devleti. Elimizdeki tüm imkanları kullanıyoruz, iş birliğini sürdürüyoruz. OHAL’den sonra pozitif hava yargı ve demokrasi alanına da yansıyacaktır” diye yanıt verdi.
SOYLU: HUKUK İLKELERİNE BAĞLI KALARAK TERÖRLE MÜCADELE YAPILIYOR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele konusunda AB üyesi ülkelerle yürütülen süreçten memnun olup olmadıklarına yönelik soruyu şöyle yanıtladı:
“Türkiye terörle ilgili olarak çok kritik bir bölgede. Suriye’yi, Irak’ı biliyoruz. Buralardan gitmeye çalışan bir terör hadisesini de biliyoruz. FETÖ konusunda maalesef aynı samimiyeti göremiyoruz. Bizim İnterpol konusunda bile ortak bir değerlendirmemiz söz konusu değil.
Bunun terör konusunda bir çifte standart oluşturduğu ortadadır. Ama adi suçlar ve diğer meselelerde AB ile iş birliğimiz devam etmektedir. Terörün sınırları aştığı bir dünya ile karşı karşıyayız. Bu sadece bizim sorunumuz değil. Türkiye DEAŞ ile mücadelede başarıyla sınavını vermiştir. Bu kadar yoğun bir terör mücadelesi yapan bir ülke hukuk devletinin tüm ilkelerine bağlı kalarak bunu başarmaktadır. Yoksa bizi linç ederlerdi.”
ÇAVUŞOĞLU: SONUÇ ALACAĞIMIZ KONULARDAN BİRİSİ VİZE SERBESTİSİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile sorunların aşılması atılacak adımları sorulması üzerine şunları kaydetti:
“Avusturya dönem başkanlığında yeni fasılların açılmasını beklemiyoruz, gerçekçi olalım. Ama sonuç alacağımız konular var. Bunlardan birisi de vize serbestisi. Gümrük Birliği’nin güncellenmesiyle ilgili olarak toplantıların yeniden başlaması gerekiyor. Bu, her iki tarafın da yararınadır. AB ile sonuç alabileceğimiz süreçler var. Bu adımlar iki taraftaki ilişkilerde pozitif bir ortam yaratacaktır. Darbe girişiminden sonra AB’de bu süreci anlayamayanlar oldu. Bizim mecburen aldığımız tedbirler sonrasında bizi tekrar denetim sürecine aldılar.”