Özellikle son dönemde, gerek imar barışı ile ilgili düzenlemeler ve gerekse de yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması ile ilgili gelişmeler bazı açıklamalar yapmayı zorunlu hale getirmiştir.
Amacımız, Yapı Ruhsatlarından Mimar ve Mühendislerin İmzalarının Kaldırılmasıyla
ilgili odamızın görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaktır.
SAHTE MÜHENDİSLER İLE MÜCADELE ARTIK ÇOK DAHA ZOR HALE GELMİŞTİR…
02 Mayıs 2018 tarih ve 30.409 sayıyla Resmi Gazete`de yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe giren TS 8737 no`lu yeni Yapı Ruhsatı Form Standartları ile Yapı Ruhsatlarında; Proje Müellifleri ile Şantiye Şefi mühendis, mimarların ve yapı denetçilerinin imzalarının yer aldığı bölümler kaldırılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 31 Mayıs 2018 tarihinde yapılan değişiklikle MAKS/Mekânsal Adres Kayıt Sisteminde değişiklik yapılarak uygulamaya geçilmiştir.
Yeni standarda göre, idare yetkilileri dışında yalnızca yapı denetim şirket yetkilisinin ıslak imzasının alınması, yapı ruhsatı düzenlenmesi için yeterli olacak; ruhsatın üzerinde proje müelliflerinin ismi yazılacak ancak eskiden olduğu gibi ilçe belediyelerine giderek imza atmaları gerekmeyecektir. Ruhsatta belirtilen proje müellifinin gerçek olup olmadığına yönelik bir sorgulamayı imkansız kılan bu uygulama, alanda zaten büyük bir sorun olan sahteciliğin daha da artmasına ve sonuçta mühendislik-mimarlık hizmetlerinin önemli ölçüde gerilemesine neden olacaktır.
Bürokrasiyi azaltmak bahanesi ile yapı ruhsatlarından mühendis ve mimarların imzalarının kaldırmasını, sonuçları üzerinde çok da fazla düşünülmeden ve acele ile alınmış bir karar olarak görüyoruz. Alınan bu kararın bürokrasiyi azaltmadığını, hatta belediyelerimiz nezdinde ciddi sıkıntılara sebep olduğunu üzülerek takip etmekteyiz. Belediyelerde çalışan ve kendini sorumlu hisseden pek çok idarecimiz, önlerine gelen mimar ve mühendis isimlerinin gerçekten bu projeyi yapıp yapmadığı, kesecekleri ruhsatların doğru olup olmadığı konusunda tereddüt yaşamaktadır. Bürokrasiyi azaltma bahanesi ile getirilen bu düzenleme, şimdiden yeni bürokrasilerin doğmasına sebep olmuş durumdadır.
Bugün Bodrum`da mimarlık veya mühendislik hizmeti veren bir meslektaşımın adına, Türkiye`nin herhangi bir belediyesinde bir ruhsat düzenlense, meslektaşımın bu ruhsattan haberdar olma şansı bulunmamaktadır. Hal böyle iken, bir de ruhsatlardan mimar ve mühendislerin imzalarını kaldırmanın, sahte mühendislere ve mühendislikte sahteciliğe davetiye çıkarmak olacağı açıktır.
Yürürlüğe giren yeni yapı ruhsatı standardının Föy 2/a içindeki açıklamalarda ; “Mimari proje müellifleri, diğer görevliler ile birlikte bu formun usulüne uygun doldurulmasından sorumludur” yer almaktadır. Mimari proje müelliflerinin imza koymadıkları, hatta belki de hiç görmeyecekleri bir belgenin düzenlenmesinde hala sorumlu tutuluyor olması kabul edilemez bir düzenlemedir.
Bürokrasiyi sadeleştirmek adı altında mesleki haklarımızı devre dışı bırakmak amacı taşıyan bu düzenleme, meslektaşlarımızın mesleki anlamda kayıplar yaşamasına sebep olacak bir uygulamadır. Bu uygulamanın, meslek odalarının görüşleri alınmadan ve değerlendirilmeden yürürlüğe sokulması kabul edilemez. Ruhsat alma süreçleri mühendis ve mimarların gözetiminde, onların denetimde ve onayı ile yürütülmelidir.
Bu vesile ile; meslektaşlarımızın ruhsat aşamasında bilgileri dışında proje değişikliklerine karşı, projelerini bağlı bulundukları meslek Odasında kayıt altına aldırmalarının, hak ihlallerine karşı güvence sağlayacağını bir kez daha vurgulamak isteriz.
Sahte mimar ve mühendisler konusunda odamızın ve meslektaşlarımızın mücadelesine destek olacak argümanların neredeyse sıfırlandığı bu ortamda, bir de imzalarımızın ruhsatlardan kaldırılması bu yaraya tuz basmaktan başka bir işe yaramamaktadır.
MİMAR ve MÜHENDİSLERİN SÜREÇTEN DIŞLANMASI DAHA BÜYÜK PROBLEMLERİN ÇIKMASINA SEBEP OLACAKTIR…
Yapı ruhsatlarında bulunması gereken mühendis ve mimarların ıslak imzalarının kaldırılarak “devre dışı bırakılması” yerine, mühendis ve mimarların ruhsatlarda imzalarının bulunması uygulaması mutlaka sürdürülmelidir.
Eğer amaç bu süreci hızlandırmak ise, ELEKTRONİK İMZA kullanılarak bürokrasiyi azaltmanın bir sonraki aşaması olan “E-RUHSAT” uygulamasına biran evvel geçilmesi gerektiğini meslektaşlarımızın ve halkımızın bilgisine saygıyla duyuruyoruz.