Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’nin denizlerindeki istilacı yabancı türlerin artması üzerine harekete geçerek, bu türlerin yok edilmesi, denizlere girişinin ve etkilerinin azaltılması için proje başlattı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye denizlerindeki istilacı yabancı türlerin artması üzerine, bunların yok edilmesi, denizlere girişinin ve etkilerinin azaltılması için düğmeye bastı.
Bakanlığa bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce, istilacı yabancı türlerin denizlerdeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla Küresel Çevre Fonu (GEF) desteğiyle “Önemli Denizel Biyoçeşitlilik Alanlarında İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi” başlatıldı.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Süveyş Kanalı’nın açılması, gemilerin balast sularının denizlere boşaltılması ve deniz suyu sıcaklığının artması gibi gelişmeler nedeniyle birçok yabancı tür Türkiye denizlerinde görülmeye başlandı. İstilacı türlerin, başta denizlerdeki biyolojik çeşitlilik olmak üzere, ekonomi ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin olması, bu konudaki mücadeleyi zorunluluk haline getirdi.
Hayata geçirilen projeyle önemli denizel biyolojik çeşitlilik alanlarında istilacı yabancı türler belirlenerek girişlerinin engellenmesi, kontrol altına alınması, etkilerinin azaltılması, yok edilmesi, doğal türler ve habitatlar üzerinde baskı olmaktan çıkarılması ve izlenmesi amaçlanıyor.
Proje, Karadeniz’de İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı’nın deniz kısmı, Ege Denizi’nde Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, Marmara Denizi’nde Marmara Adaları, Akdeniz’de Hatay-Samandağ Fok Yaşama Alanları ile Deniz Kaplumbağası Yuvalama ve Yumurtlama Alanı’nda uygulanacak.
500’ü aşkın istilacı tür
Yaşanan olumsuz gelişmelerin etkisiyle Akdeniz’de yabancı tür sayısı bini aştı. Türkiye denizlerinde bu sayı 500’ün üzerine çıkarken, söz konusu türlerdeki artışın devam ettiği belirlendi.
Bu istilacı yabancı türler, denizel biyolojik çeşitliliği, denizel habitatları ve deniz koruma alanlarını tehdit ederken, balıkçılığı, turizmi ve ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Özellikle Akdeniz’de sayıları hızla artan zehirli balon balıkları, balıkçılar için büyük risk oluşturuyor.
Bu kapsamda, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu kökenli zehirli dikenleri olan aslan balığı, eti siyanürden daha zehirli balon balığı ve tentakülleri zehirli olan deniz anaları, katil yosunlar, denizlerin ormanları sayılan ve oksijen deposu deniz çayırlarını yiyen sokar balıkları da yer alıyor.
Projeye, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı, Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm, Ticaret ve Sağlık bakanlıkları ile Sahil Güvenlik Komutanlığı, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları da destek veriyor.
Projeyle, uzun vadede, tüm paydaşların kapasitelerinin güçlendirilmesi, istilacı yabancı türlerin tespiti, girişinin engellenmesi, kontrolü ve yönetimiyle denizel ve kıyısal ekosistemlerin direncinin arttırılması amaçlanıyor. Proje tamamlandığında, tüm balıkçılar ve tekne sahipleri gibi ilgili gruplar için istilacı türler konusunda bilinçlendirme çalışması yapılacak.