Muğlalılar olarak, 17 Temmuz Çarşamba Günü ilimizde meydana gelen şiddetli yağmurun ardından, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana gelen ve çok kısa zamanda çok yoğun yağan yağmur nedeniyle su tahliye borularındaki tıkanma sonucu oluşan ve yarım saat gibi kısa bir sürede tahliye edilen, tahliye esnasında en ufak bir sağlık hizmetinin aksamasına fırsat verilmeden temizlenen su taşkınını, siyasi bir malzeme olarak kullanmak isteyen CHP’li vekilin hastanedeki acz içindeki şovunu üzülerek izledik.
Sayın Milletvekili, yarattıkları kurguda rol verilen belediye personeli olduğu tahmin edilen, ellerinde kameralar ve cep telefonları olan kişilerle adeta baskın yaparcasına hastane koridorlarında dolaşarak kamera şakası hazırlayan film ekibi kıvamındaki davranışlarıyla, hastane görevlisi kamu görevlilerinin görevlerini yapmaya engel olacak kadar ileri gitmiştir.
Hastane yöneticilerinin “Burada basın açıklaması yapamazsınız, burası kamusal alan. İzin bile almadan geldiniz. Politika sahası değil burası.” şeklindeki haklı ve meşru uyarılarına rağmen basın açıklaması yapma konusunda ısrar etmekle amacının milletvekilliğinin denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmek değil, siyasi rant devşirmek olduğunu açık etmiştir.
İlimizin seçilmiş bir milletvekili olarak yetkililerle irtibat kurarak istediği gün ve saatte girerek inceleme ve denetleme yapabileceği bir hastaneye, kendinden menkul bir kahramanlık pozuyla girmesinin açıklanabilir ve kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Gerek kişisel tarihinde, gerekse üyesi olduğu partili Muğla Büyükşehir Belediye başkanlığı tarihinde utanılacak bir çok vaka, iş ve işlemler olmasına rağmen hiç yüzü kızarmadan, böylesi yoğun bir yağmurda her binada yaşanabilecek basit bir aksaklığı siyasi malzeme yapabilme acziyetini göstermesinin takdirini değerli Muğlalı hemşehrilerimizin takdirine bırakıyoruz.
Aynı zamanda Mensubu olduğu CHP li bir Büyükşehir belediye başkanınca yönetilen Muğlamızda, bu şehri sel fotoğraflarıyla anılan bir ile çeviren, Büyükşehir Bld genel sekreteri imar barışından yararlanma adına kaçak inşaat yapacak kadar hukuksuzluğa batmış, Muğla’yı köstebek gibi yolların şehri ve vidanjörlerin şehri yapan, Müze yapıyorum
deyip imar ve mülkiyet hukukunu çiğneyip kaçak inşaatı bizzat kendi yapan,kentkart ve su konusunda usulsüzlükler ve kamu zararına sebep olmak suçundan yargılanan bir belediye başkanınca yönetilen bir Belediye Başkanlığından utanmayacak kadar pişkin bir siyasi figür de görüyoruz.
Aynı yağmurda Menteşede onlarca ev ve işyerini su basmasına rağmen bu hemşerilerimiz için en ufak bir hareket yapmayan bu zatın, hazır basın açıklaması yapmaya başlamışken bir açıklama da bizzat ev ve işyerlerini su basan hemşehrilerimize de bir iki kelam etmesini beklemek mağdur hemşerilerimizin en doğal hakkıdır.
Vatandaşımızın onlarca yıldır çevre illere gitmek zorunda kaldığı en temel hakkı olan sağlık hizmetini Muğla’mızda ileri derecede almaya başladığı, her geçen gün daha da donanımlı hale gelen hastanede, bırakın yapımında en ufak pay sahibi olmalarını, yapılmaması İçin yıllarca mücadele edenlerin basit bir su akıntısını siyasi şov malzemesi yapmaya çalışmaları tam anlamıyla aymazlık ve Muğlalı’nın aklıyla alay etmektir.
Genel Başkanı SSK genel Müdürü iken bu ülkede hastanelerde ne rezillikler yaşandığı her bir Muğlalı’nın hafızasında taptaze durmaktadır. Malum yıllarda , günlerce ilaç kuyruğu bekleyip senet vererek hastasını hastaneden kurtarmak zorunda kalan Muğlalıların sayın vekile söyleyebileceği tek şey kendisini akla ve mantığa davet etmektir.
Tüm bunların yanında sayın vekil hazır basın açıklaması yapmaya başlamışken adının karıştığı SGK yolsuzluğu hakkında da bir açıklama yapmalı. Kendisi bir açıklama yapmaz ise konunun takipçisi olacağımızı ve kamuoyunu bilgilendirmek noktasında gerekli açıklamaları yapacağımızı belirtmek isteriz.
Ak Parti Muğla İl Başkanlığı
Saygılarımızla