Elazığ’daki depremden 28 saat sonra yıkılan binanın enkazından çıkarılan Ayşe Yıldız’a müdahale eden sağlık çalışanını telsiz yardımıyla yönlendiren Muğla Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Doktor Dalga Avşar, kadını hayatta tutabilmek için verilen mücadeleyi anlattı.
Elazığ ‘daki depremden 28 saat sonra yıkılan binanın enkazından çıkarılan Ayşe Yıldız’a müdahale eden sağlık çalışanını telsiz yardımıyla yönlendiren Muğla Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Doktor Dalga Avşar, kadını hayatta tutabilmek için verilen mücadeleyi anlattı.
Sivrice ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremde Mustafa Paşa Mahallesi’nde yıkılan binanın enkazından 28 saat sonra çıkarılan Ayşe Yıldız, arama kurtarma ekiplerinin titiz çalışmasıyla kurtarıldı.
Bölgede fedakarca görev yapanlardan biri olan doktor Avşar, AA muhabirine, deprem haberini aldıktan sonra hızla gittikleri bölgede aldıkları görev doğrultusunda çalışma yaptıklarını söyledi.
Göreve canı gönülden her zaman hazır olduklarını aktaran Avşar, bulundukları enkaz alanından önce 2,5 yaşında bir çocuk çıkarıldığını, daha sonra annesinin canlı olduğu ihbarını aldıklarını dile getirdi.
Enkaz alanının çok dar olması nedeniyle ancak ufak birinin girebileceğinin belirtildiğini anlatan Avşar, “Alan sorumlumuz Osman Bey o sırada yanımızda bulunan Bilecik UMKE’den paramedik Hatice Hanım’a ‘Girebilir misin?’ diye sordu. Enkazdaki durumu anlattı. Hatice Hanım da büyük bir cesaret örneği göstererek enkaz alanına girdi. Enkaza girebilmek için üzerimde bulunan tüm eşyaları çıkardım. O alana ısrarla girmek istedim ama alan yönetimi enkaz alanının çok dar olması nedeniyle güvenli olmayabileceği ihtimaliyle izin vermedi.” diye konuştu.
Enkaz altında yaşatma mücadelesi
Bölgede kurtarma çalışmalarının büyük bir titizlikle yürütüldüğünü vurgulayan Avşar, Ayşe Yıldız’ı kurtarma çalışmaları sürerken enkazın bulunduğu alana gönderdikleri telsizle yönlendirme yaptığını ifade etti.
Avşar, hastanın genel durumuyla ilgili bilgi aldıktan sonra kan şeker ölçüm cihazı, serum ve oksijen tüpü gönderdiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Arkadaşımız bulundukları yer çok dar olduğu için serumun gitmediğini söyledi. Biz de kendisine gerekirse sıkarak, gerekirse enjekte ederek serumu bir şekilde göndermemiz gerektiğini anlattık. Çünkü yaralının enkazın altında kaç saat kalacağı belli değildi. Kurtarma çalışmalarının ne kadar süreceği belli değildi. Bizim yaralıya serumu vermemiz gerekiyordu. Bu kişinin sağ kalmasını artırıcı bir girişimdi. Yürütülen çalışmalar sonucu yaralı sağ olarak enkaz altından çıkarıldı.Biz kadını kurtarmak için zamanla yarıştık. Çünkü enkazın altına girebilmek, yer açıp onu çıkarmak çok uzun sürebilirdi. Biz müdahale yaptıktan sonra Ayşe Hanım iki saat içerisinde enkazın altından çıkarıldı. O anda enkazın altında müdahale yapmak, kaç saat sürerse sürsün onu hayatta tutmak ve çıkarıldıktan sonra sağlığının iyi olması bizim için çok önemli. Bu yüzden hep zamanla yarış vardı.”
Bir çocuğun ellerinin oynadığını görmek çok etkileyici”
Yaralının enkazdan çıkarılmasının kendilerini mutlu ettiğini aktaran Avşar, herkesin canla başla büyük bir mücadele verdiğini söyledi.
Daha önce çok sayıda tatbikat ve eğitime katıldığına ancak ilk kez bir depremde görev aldığına değinen Avşar, “Oradaki havayı solumak gerçekten çok farklı bir duygu. Bir çocuğun kurtarılmasında çok fazla etkim olmadı ama enkazdan çıkarıp elden ele taşırken bile bir çocuğun ellerinin oynadığını görmek, ses çıkarmasını duymak çok etkileyici ve duygu vericiydi. Bizimle görev yapan çoğu arkadaşımız orada gözyaşlarına hakim olamadı.” sözlerine yer verdi
