Milli Eğitim Bakanı Selçuk, amaçlarının okulları açmak olduğunu belirterek, “Bunun için de her türlü şartı iyileştirme noktasında büyük bir gayretin içerisindeyiz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk’te yayımlanan “Tarafsız Bölge” programında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtladı. Selçuk, pandemi sürecinde aldıkları her kararda bir çocuğun geleceğine dokunduklarını bildiklerini söyledi.
“Hiçbir öğretmenimizin, hiçbir çocuğumuzun riske gireceği bir duruma asla müsade etmeyiz. Bunun tartışılması bile söz konusu olmamalı.” diyen Bakan Selçuk, karar almadan önce hekimlere hafta hafta danıştıklarını, diğer ülkelerdeki tabloları da günlük olarak izlediklerini anlattı.
Okulların açılma tarihine karar vermenin de artık “ulusal bir meseleye” dönüştüğünü belirten Selçuk, “Şuna inansın, güvensin toplum, böyle bir karar alınırken eğer veri yoksa ortada, eğer riskle ilgili durumlarda bir takım sıkıntı varsa asla bir karar almayız, şu yönde veya bu yönde… Toplum buna şiddetle inansın ve bir şekilde bizim bu konularda verilecek kararı çok büyük bir dikkatle verdiğimizi muhakkak surette görsünler.” şeklinde konuştu.
“En sağlıklı kararı çocuklarımız için, öğretmenlerimiz için veririz”
Okulların açılması konusuna “Bütünsel bir ekosistem gibi” yaklaşmak gerektiğini belirten Selçuk, şöyle konuştu:
“Bilim Kurulu ile ilişkilerimize baktığımızda, toplumda olup bitene baktığımızda, öğretmenlerimize, illerdeki yöneticilerimize baktığımızda özgüvenimiz yükseliyor. Diyoruz ki ‘Biz bu işe sahibiz, peşindeyiz.’ Açmamak gerekiyorsa açmamakla ilgili gereken yapılır açmak gerekiyorsa açmakla ilgili… Şunu vurgulayarak söylemek isterim: Bizim amacımız okulları açmak ve açacağız. Bunun için de her türlü şartı iyileştirme noktasında büyük bir gayretin içerisindeyiz. Temel niyetimiz okulların açılması çünkü doğal olan budur. Her yerde normalleşmeden söz ederken, sinemalarda, çarşıda, pazarda, sokakta, sporda, sanatta vesaire, okullarla ilgili tümüyle bir kısıtın olması elbette söz konusu olmayacaktır. Biz bununla ilgili takibi yapıp, en sağlıklı kararı çocuklarımız için, öğretmenlerimiz için veririz.”
Bakan Selçuk, Ahmet Hakan’ın 31 Ağustos’ta okulların açılıp açılmayacağını sorması üzerine de “Onun hazırlığını yapıyoruz ve ona hazırız. Çok net.” diye konuştu.
Ziya Selçuk, LGS öncesinde vaka sayısında patlama olacağı yönünde söylemler olduğunu hatırlatarak, “LGS’den sonra bir patlama olmadı.” ifadesini kullandı.
Sınava 1 milyon 473 bin çocuğun girdiğini aktaran Selçuk, “Sadece 1 çocuğumuzda vaka tespit edildi. Sistem o kadar iyi çalışıyor ki öğleden sonra testi yapılan çocuğun sabah saat 10.00’da bilgisayara sonucu düşüyor. Saat 10.00’i 5 geçe Sağlık Bakanlığından bizi arıyorlar. Tek bir çocukla ilgili. Biz hemen tedbirimizi aldık, birinci oturum biter bitmez.” dedi.
Okullara salgın standardı
Bakan Ziya Selçuk, Sanayi Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü ile Türkiye genelindeki tüm okulların bahçesinden öğretmenler odasına, kapı kollarından lavabolarına kadar her bir noktasının standardını çıkarttıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun kontrol listeleri hazırlandı, kitabı çıktı. 2 bin denetmen ve formatör sayesinde her bir okulumuzun yöneticisi, öğretmeni bu kontrol listeleri üzerinden okulun sevk ve idaresini yapacaklar. Hepsinin elinde kitap olarak da dijital olarak da bu liste var. Mekan mekan her birisinin ayrıntısı var. Sınıf, koridor, bahçe, okul dışı, eve ilişkin hususlar… Bir şekilde öğretmenler odasında neye dikkat edilmesi gerekir, tuvaletlerde neye dikkat edilmesi gerekir, ıslak zeminlere ilişkin temel standartlar nelerdir bütün bunlarla ilgili…”
Okulları LGS sürecinde bu standartlara alıştırdıklarını anlatan Selçuk, okula girişten teneffüse kadar nelere dikkat etmek gerektiğinin standardının konulduğunun altını çizdi.
Meslek liseleri maske üretiyor
Pandemi sürecinde ihtiyaç duyulan dezenfektan ve maskelerin meslek liseleri tarafından üretildiğini anlatan Bakan Selçuk, artık dışarıdan bu ürünleri satın almadıklarını, hatta dışarıya da verdiklerini kaydetti. Selçuk, meslek liselerinde maske üreten makineler ile solunum cihazlarının da üretildiğini bildirdi.
Selçuk, bu hafta itibarıyla 31 Ağustos’ta okullara gönderilecek kitapların 4’te 3’ünü gönderdiklerini söyledi.
“Üzerinde çalıştığımız 4 senaryo var”
Bakan Ziya Selçuk, pandemi sürecinde eğitim sisteminin nasıl işleyeceğine yönelik 4 senaryo üzerinde çalıştıklarını anlattı.
Bu senaryolardan birisinde okulların kısıtlamasız şekilde tamamen açık olması halinde neler yapılacağının ele alındığını belirten Selçuk, ikinci senaryoda okulların tamamen kapalı olduğunu, derslerin online olarak verilmeye devam edildiğini söyledi.
Üçüncü senaryoyu, “Seyreltilmiş” olarak tanımlayan Selçuk, bu senaryoda okulun belirli günlerde açık olması, sınıf mevcudunun farklı günlerde sınıfa gelmesi, ders saatinin azaltılması, müfredatın seyreltilmesi, derslerin bir kısmının okulda, bir kısmının evde online olarak izlenebilmesi gibi alternatiflerin yer aldığını kaydetti.
Selçuk, dördüncü senaryonun ise sadece riskli illerde önlemlerin alınıp, kalanında kısıtlamasız sistemin uygulanması konusunun ele alındığını paylaştı.
Bu senaryoların kesinleşmiş konular gibi algılanmamasını isteyen Bakan Selçuk, “Bu kesinleşmiş bir şey değil, bu bir senaryo. Biz her duruma hazırlıklıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kabine toplanacak, bütün bakanlıklar nasıl bu meseleye dört elle sahip çıkıyorsa Milli Eğitim de çıkıyor. Cumhurbaşkanımız bütün verileri gördükten sonra Kabine’de yaptığı tartışmalarla istişarelerle ortaya bir karar çıkıyor. Bu kararı biz toplumla ‘Şunu yapacağız.’ diye paylaşacağız, zamanı gelince.” dedi.
“Canlı derste inanılmaz bir altyapı kuruyoruz”
Bakan Selçuk, uzaktan eğitimde Türkiye’nin yakaladığı başarının altını çizerek, Türkiye’nin bu konuda “profesyonel bir yere” gittiğini vurguladı ve şunları ifade etti:
“Canlı derste inanılmaz bir altyapı kuruyoruz. Dünyada, devlet olarak ülke çapında canlı ders yapabilen tek ülke Türkiye. Özel okullarda var ya da bölgesel olarak var. Kısmi olarak şehirlerde var. Ben ulusal ölçekten bahsediyorum. Diyelim ki Amerika’dan bahsediyorsak Amerika’nın tamamı, Çin’in tamamı, Fransa’nın tamamından bahsediyorum. Türkiye’nin tamamında böyle bir imkanımız var. Öğretmen canlı ders yapabilir. Şunu yapabiliriz. Bazı kısıtlarımız var. Onun da farkındayız, eksiğimiz var onun farkındayız, bunları halletmeye çalışıyoruz. Öğretmen sanki okulda ders işliyor gibi her gün okula gelip dersini orada işleyip, canlı olarak çocuk onu evden izleyebilir. Bunu yapıyoruz. Buna hazırız. Sadece belli çocuklarımızın evinden erişimiyle ilgili sıkıntı var. Bunu gidermeye çalışıyoruz.”
Canlı eğitimde 1 milyon hedefi
Türkiye’deki öğrencilerin dörtte üçünün canlı eğitime erişimi olduğunu söyleyen Selçuk, “Eylülde 1 milyona çıkıyoruz. Bu dünya çapında bir iş. Çok gururluyuz bu açıdan.” dedi.
Bakan Selçuk, Türkiye’nin bazı yerlerinde televizyonu olmayan yerlere televizyon dağıtıldığını, bilgisayar erişimi olmayan öğrencilere de okullardaki bilgisayarları zimmet karşılığında verdiklerini söyledi.