Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet İmerci, ülkemizin en başarılı ortopedistlerinden. İmerci, Amerika’da ve ülkemizde onlarca projede görev aldı ve dünyanın en saygın Üniversitelerinde, alanında dünyanın en iyi doktorlarıyla çalıştı. Aynı zamanda Muğla’nın ilk ve tek çocuk ortopedi hekimi. Meslek yaşamında yüzlerce ameliyat yapan ve binlerce doktor yetiştiren İmerci, aynı zamanda Muğlaspor’un da doktoru.
Doç. Dr. İmerci ile başarılarla dolu yaşamı ve çalışmaları üzerine konuştuk.
Ülkemizin en başarılı ortopedistlerinden birisiniz? Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Neden ortopedist olmak istediniz?
Denizli’nin Tavas ilçesinde 1981 yılında dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi memleketim Denizli’de tamamladım. 1997 yılında Denizli Lisesi’nden mezun oldum. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimime başladım ve 2005 yılında mezun oldum. Ortopediyi, öğrenciliğimden beri bu işi sevdiğim ve cerrah olmak istediğim için seçtim. Ortopedi ve travmatoloji uzmanlık eğitimimi 2005-2010 yılları arasında İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden aldım. Daha sonra mecburi hizmet görevi için 2011-2014 yılları arasında Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi’nde çalıştım. Bu dönemde Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Kurulu (TOTEK) sınavlarını geçerek ‘’BOARD’’ sertifikasını aldım. 2014 yılından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında doktor öğretim üyesi olarak başladım. 2019 yılında bir yıl süreyle Amerika Birleşik Devletleri’nde Thomas Jefferson Üniversitesi sponsorluğunda Nemours/Alfred I. Children Hospital, Wilmington, Delaware’de çocuk ortopedi ve spor cerrahisi alanında bilgi ve deneyimlerimi arttırmak üzere Research Fellowship olarak çalışmalarda ve araştırmalarda bulundum. 2020 Mayıs ayında Doçent oldum. Çocuk ortopedisi, spor cerrahisi ve travma cerrahisi alanlarında hastalarıma hizmet vermekteyim. Evli ve bir kız çocuk babasıyım. İleri seviye İngilizce bilmekteyim.
Çocuk ortopedisi neden genel ortopediden ayrı bir alandır?
Çocuklar büyüklerin küçültülmüş hali değildir. Çocuk ortopedi bu sebeple büyüklerin ortopedik sorunlarından önemli farklılıklar gösterir. Ana konular ve tedavi yaklaşımları büyük farklılıklar gösterir. Ortalama yaşam süresini düşünürsek çocuklar yaklaşık 80 yıl uzuvlarını kullanacaktır. Erişkin yaşlarda ortaya çıkan ortopedik sorunların birçoğu çocuk yaşlarda tanı almamış, yeterince tedavi edilmemiş veya uygun biçimde takip edilmemiş çocuk ortopedik hastalıklarından kaynaklanır. Bu nedenle pediatrik ortopedi, erişkin ortopedik sorunların azaltılması açısından da önemli bir yere sahiptir. Pediatrik ortopedi, ortopedik cerrahinin en temel ve önemli alanlarından birini oluşturur ve toplum sağlığı içinde önemli bir yer tutar.
Siz Muğla’nın ilk çocuk ortopedi doktorsunuz. İlimizde böyle bir eksikliği fark etme ve çocuk ortopedisine yönelme sürecinizden bahseder misiniz?
Çocuk ortopedisi genel ortopedi ve travmatoloji eğitimi sonrası özel olarak uzmanlaşmayı gerektiren ayrıcalıklı bir alandır. Gelişmiş ülkelerde, son 30 yıl içinde bu alanda çok önemli gelişmeler yaşanmış; güçlü, üretken uzmanlık dernekleri kurulmuş, bilhassa ABD’de standartları iyi belirlenmiş çocuk ortopedi uzmanlık eğitimi (fellowship) programları mevcuttur. Aynı zamanda ülkemizde ortopedinin diğer alanlarında olduğu gibi çok az sayıda ortopedi hekimi yurtdışında ileri eğitimler alıp hizmet vermeye devam etmektedir. Halen uzmanlık eğitimi veren üniversite ve devlet hastanelerinin büyük çoğunluğunda çocuk ortopedi alanında yetkinleşmiş öğretim üyesi yoktur. Benim ortopedi asistanlık eğitimi aldığım Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk ortopedi eğitimi de veren ülkemizin nadir hastanelerden bir tanesiydi. 2014 yılında Muğla’da göreve başladığım dönemde ilimizdeki çocukların gerek doğumsal faktörler gerek doğduktan sonra yakalandıkları veya fiziksel dış faktörler neticesinde karşı karşıya kaldıkları ortopedik rahatsızlıklar için takip ve tedavilerini yaptırmak üzere çevre illere gitmek zorunda olduklarını ve çağdaş tıbbın imkânlarından hak ettikleri düzeyde yararlanamadıklarını gördüm. Bununla birlikte ortopedi kliniğimizde uzmanlık eğitimi verilmesi nedeniyle de hem Üniversitemizin hem de Ülkemizin gelecekteki çocuk ortopedi alanında vasıflı, yetişmiş eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla çocuk ortopedisiyle ilgilenmeye karar verdim. Bu nedenle bilgimi ve deneyimlerimi daha ileri seviyelere taşımak için Rektörlüğümüzün görevlendirmesiyle bir yıl süreyle Amerika’da araştırmalarda ve projelerde çalıştım.
Amerika’da bulunduğunuz dönemde özellikle üzerine çalıştığının bir hastalık var mıydı?
Amerika’da çalıştığım süre içeresinde çocuk ortopedi alanında dünyanın en iyilerinden Prof. Dr. Freeman Miller ile serebral palsili (beyin felçli) çocuklarda intratekal baklofen uygulamasının etkinliği, yan etkileri ve bu çocukların ortopedik deformitelerinin tedavisi üzerine, Prof Dr. William G. Mackenzie ile iskelet displazisi alanında, gelişimsel kalça geriliği (kalça çıkıkları), çarpık ayak (pes ekinovarus) ve birçok ortopedik sorunların tanı, yönetimi ve tedavisi üzerine çalıştım. Spor cerrahisi alanında dirsek ve kalça artroskopisi üzerine klinik ve cerrahi deneyim kazanmak için ameliyathanelerde ve poliklinikte hasta takipleri gerçekleştirdim. Philadelphia Thomas Jefferson Üniversitesi Hastanesi Rothman Ortopedi’den dünyaca ünlü Prof. Dr. Javad Parvizi ile total diz ve kalça protez cerrahisi üzerine çalışma fırsatı buldum.
Şimdiye kadar Amerika’da ve Türkiye’de onlarca projede görev aldınız. Bu projeleriniz nelerdir?
Amerika’da sekiz projede yürütücü ve 2 projede de araştırmacı olmak üzere toplam 10 projeyi başarı ile tamamladım. Ortopedi alanında 6 bilimsel kongre, kurs ve toplantıya katılarak bilgi ve deneyimlerini arttırdım ve Amerika’da farklı bilimsel kongre, kurs ve toplantıda dört bildiri sunumu gerçekleştirdim. Ulusal ve uluslararası 38 makalem, bilimsel kongre, kurs ve toplantıda sunulan 54 bildirim ve 3 kitap bölüm yazarlığım var. Aynı zamanda Türk Pediatrik Ortopedi Derneği (2015-devam), Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birligi Derneği (TOTBID) (2011- devam), Türk Spor Travmatolojisi Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği (TUSYAD) (2011-devam) ve Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Kuruluna (TOTEK) (2012-devam) da üyeyim.
Aynı zamanda spor cerrahisi üzerine çalıştığınızı ve Muğlaspor’un doktoru olduğunuzu biliyoruz. Alandaki deneyimlerinizi anlatır mısınız?
Çocuk ortopedisinde olduğu gibi spor yaralanmaları artroskopi ve diz cerrahisi de asistanlığımdan beri özellikle ilgilendiğim alanlardan biriydi. Artroskopi fiberoptik cihazlar kullanılarak, eklemlerin içlerini görüntülü muayene ederek eklem içinde meydana gelen hastalık ve yaralanmaların tanı ve tedavisini sağlayan bir yöntem. Yüzlerce artroskopik olarak diz, omuz ayak bileği ve dirsek cerrahisini gerçekleştirdim. 2011-2013 yıllarında Erzurumspor’un saha içi ve dışında spor cerrahisi hekimliğini yaptım. Muğlaspor’da 2014 yılından itibaren futbolcuların ortopedik rahatsızlıklarının tetkik ve tedavilerini yapıyorum.
Mesleğinizde sizi en fazla yoran ve mutlu eden anlar nelerdir?
Ortopedi çok yoğun bir branş ve bekli de en yoğunu diyebilirim. Ülkemizde özellikle Muğla’mızın turistikte bir bölge olması nedeniyle maalesef çok fazla trafik kazası görülmekte. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi merkez hastane olduğu için çok fazla travma ile karşılaşmaktayım ve tek çocuk ortopedisti olduğum için her gün çok yoğun geçiyor. Ortopedide de 16. yılımda olduğum için tempoya alıştım ve yorgunluk hissetmiyorum. Mesleğimde beni mutlu eden çok şey var. En başında hastalarımın şikâyetleri sona ermiş, sağlıklarına kavuşmuş ya da ameliyatlarım ve tedavilerim sonrası hastalarımı mutlu görmüşsem ben de mutlu oluyorum.