Bodrum’da sahipsiz hayvanlarla Bodrum halkının uyum içinde birlikte yaşadıkları, insanların köpekleri tanıdıkları ve onlarla yaşamayı bildikleri, kedi ve köpeklerin beslenme, barınma ihtiyaçlarının karşılandığı ve mutlu olduklarına dair bir kanaat var. Ancak artan nüfus ve sosyal medyanın yoğun kullanılmaya başlanması ile uzun süredir maalesef gerçek böyle olmadığını anlamış bulunmaktayız. Sahipsiz hayvanları, caddelerde, sokaklarda, parklarda, sitelerde, kısacası hiçbir yerde istemeyen büyük bir kitle var. Köpek vücut dilini bilmeyen, köpek her havladığında ya da koştuğunda saldırıyor diye suçlayan, 100 metre ilerde köpek gördüğünde kendi fobisi sebebi ile korkup kaçarken merdiven, bisiklet, motordan düşen çoğu insan kendisinin köpek davranışlarını bilmediği için yaralandığının farkında olmadan, ya da bu gerçeği umursamadan, köpeklerin yok edilmesini istiyor. Halbuki burada kimsesiz ve muhakeme yeteneği olmayan hayvanlara büyük haksızlık yapılıyor.
5199 Sayılı Kanunun 3. Maddesinin f bendinde sahipsiz hayvan, barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları ifade eder.
Hayvanları Koruma Kanunu 3. Maddesinde hayvanların yaşam alanı “Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri ifade eder.” olarak tanımlanmıştır. Yargı içtihatlarına göre, sokaklar, parklar, hayvansal doğal güdü ve yetenekleri ile girebildikleri özel veya kamuya ait ayırımı olmadan ağaçlı, yeşil bahçeler , siteler ve tüm açık alanlar dahil olmak üzere her yer “ sahipsiz hayvanların doğal olarak yaşam alanlarıdır. Hayvanları Koruma Kanunu 4. Maddesi , hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilke olarak “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir. Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muameleden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır” demektedir. Hayvanları Koruma Kanunu 4. MADDESİ, “d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır. ” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü gibi, kanun, sahipsiz hayvanların kendilerine yaşam alanı olarak seçtikleri yerlerde beslenme, barınma ve sağlıklarına gönüllü kişi ve ilgili kurumlarca desteklenip, ihtiyaçları karşılanarak, özgürce yaşamaları gerektiğini net bir şekilde ortaya koymuştur.
Ancak, yakın bir tarihte Türkiye’de tanınan ve bilinen bir site olan Bodrum Aktur Sitesi Yönetimi tarafından site maliklerinin tamamına mail gönderilerek, sitede yaşayan köpeklerin saldırgan olduğu, yaralama ve ölümle sonuçlanan olaylara sebebiyet verdiği, bu sebeple köpeklerin toplatılması için Bodrum Belediyesi’ne dilekçe yazdıklarına dair gerçek dışı beyanlarla köpekleri ve onları besleyen komşuları hedef gösteren, site sakinlerini korku ve endişeye sevk eden, kutuplaştıran ifadelerde bulunmuşlardır. Aynı mailde, site sakinlerinden, kendilerine köpeklerin toplatılması konusunda destek olmaları istenmiştir. Bodrum’da büyük bir koyda kurulan 700 haneli Aktur Sitesinde 6 sahipsiz köpek vardır ve hepsi uysal, sakin, komut alan köpeklerdir, aynı zamanda çipli, aşılı ve kısırdır. 700 haneli siteye 6 köpek sığdırılamamıştır.
Oysa, uzun yıllardan beri Aktur Sitesinde, köpeklerin plaja alınmadığı ve hatta plaj girişlerine “köpek giremez” levhaları asıldığı, köpeklerin yemesi için etrafa çengelli etler konulduğu, yüksek dozlu uyuşturucu iğneler atılarak ölümlerine sebebiyet verildiği, başka bölgelere atıldığı, üzerlerine araba sürerek yaralandıkları, ceplerinde taş ve ellerinde sopa ile gezen insanlar tarafından şiddete uğradıkları, Belediyeye “ köpeklerin toplatılması veya itlafı” talepli dilekçeler yazıldığına dair ihbarlar almaktayız ve bir kısmı maalesef somut delillerle tarafımıza ulaştırılmıştır. Aktur Sitesi Yönetiminden ve Aktur A.Ş. ‘den konuyu görüşmek ve profesyonel destek ile çözmek için toplantı talep etmiş olsak da maalesef talebimize pandemi bahane edilerek olumsuz cevap verilmiştir. Bu süreçte, köpeklerin kapısının önünde yatmasından veya kendisi ile yürümesinden rahatsız olmayan insanlar, bir kısım site sakinleri tarafından sürekli olarak taciz edilmiş, hakarete maruz kalmış, besleme yapan insanlar gece yarıları gizli saklı besleme yapmak zorunda olduklarını dile getirmiştir. Üstelik, köpeğini tasması ile gezdiren sahipli köpeklere dahi tahammül edilmediği ve tepki gösterildiği de tarafımıza ulaşan bilgiler arasındadır. Sorunun bu kadar büyük boyutlara ulaşmış olduğu ve Yönetimin sorunun çözümü noktasında gereken doğru adımları halen atmamış olması sebebi ile insan gördüğünde dahi kaçan , son derece iyi huylu ve ürkek, kimsesiz bir Sivas Kangal köpek, açıkça hayatı ile tehdit edildiği için koruma altına alınmak zorunda kalınmıştır, günlerce yemek yememiş, su içmemiş, yattığı yerden dahi kıpırdamamıştır. Kangala yuva aramak için açılan ilan altındaki yorumlarda, ilanda site ismi verilmemiş olması sebebi ile birçok kişi farklı sitelerin ismini vererek tahminde bulunmuştur. Bu yorumlar, hemen her sitede maalesef böyle sorunlar yaşandığı veya yaşanma ihtimali olduğunu da gözler önüne sermektedir. Köpeklerin kimsesi olmadığı veya insanların onlara güçleri yettiği için, kişiler arasındaki husumetlerde intikam aracı olarak kullanılması da oldukça yaygın bir davranıştır ve asla kabul edilemez.
Kaldı ki, bu talepler kanuna açıkça aykırıdır. 5199 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği Md21/d: Geçici bakımevlerinde sahiplendirilemeyen hayvanlar kontrolleri, aşıları ve tıbbi müdahaleler ile kısırlaştırmalar yapıldıktan ve operasyon yaraları kapandıktan en az yedi gün sonra kayıt altına alınıp, müdahale görmüş olduklarını gösteren işaretleri üzerlerinde olacak şekilde veteriner hekimin onayıyla alındıkları ortama geri bırakılır. Bu ortamlarda belediyeler, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde besleme odaları kurar ve hayvanların beslenmesine yardımcı olur. Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz. MADDE 20 ye göre Sahipsiz hayvanlara ilişkin her türlü işlem yasanın uygulayıcı olan Valilik Orman Su İşleri Müdürlükleri ve Belediyelere verilmiştir. Belediyeler dışında hiç bir kurum veya kuruluş, sahipsiz hayvanlara müdahale edemez, toplayamaz, bir yerden bir yere taşıyamaz. MADDE 21 e göre, belediyelerin de kedi ve köpekleri toplaması kanunla NET BİR ŞEKİLDE belirlenmiştir. Belediyeler de kedi ve köpekleri sadece KISIRLAŞTIRMA amacı ile toplar, kısırlaştırır, bakım ve tedavisini yapar ve sonra ALDIĞI YERE bırakır. Belediye de toplamayı gelişigüzel yapamaz, yasa maddelerini uygulamak zorundadır. Kediler için özel merkezi olmayan belediye KEDİ TOPLAYAMAZ. Hiç bir hayvanın yeri keyfi olarak kısırlaştırma amacı dışında değiştirilemez, hayvan doğası gereği alıştığı ve yaşadığı yerde yaşamı kanunlar ile devlet tarafından desteklenir.
AKTUR SİTE YÖNETİMİ ÖZELİNDE KANUNSUZ YAKLAŞIMDA BULUNAN TÜM SİTE YÖNETİMLERİNİ KANUNA UYGUN DAVRANMAYA ÇAĞIRIYOR, KANUNSUZ HER TALEP VE UYGULAMANIN KARŞISINDA OLDUĞUMUZU VE BU HUSUSTA HUKUKSAL YOLLARA BAŞVURACAĞIMIZI BİLDİRİP, TÜM KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLARI YAŞAM HAKKINA SAYGILI OLMAYA DAVET EDİYORUZ.
BODRUM KENT KONSEYİ HAYVANLARIN YAŞAM HAKKINI KORUMA ÇALIŞMA GRUBU