Balıkesir-Edremit karayolunda geçen pazar günü 15 kişinin öldüğü 17 kişinin de yaralandığı kazadan emniyet kemerinin takılı olması sayesinde hafif yaralı olarak kurtulan 18 yaşındaki Didem Özcan, mucizevi kurtuluşunu ve sonrasında yaşananları anlattı.
Balıkesir’de geçtiğimiz pazar günü 15 kişinin hayatını kaybettiği 17 kişinin de yaralandığı otobüs kazasından, kurtulan Didem Özcan, kazanın ardından tedavi gördüğü hastaneden taburcu oldu. Kocaeli’de yaşamalarına rağmen kaza sonrası ailesinin Balıkesir’in Altıeylül ilçesi kırsal Türkali mahallesindeki evlerinde ıstirahat eden Didem Özcan, mucizevi kurtuluşunu anlattı. Üniversite sınavına girdiğini ve sınav stresini atmak, rahatlamak için Kocaeli’den, Balıkesir’in Ayvalık’ın ilçesinin Sarımsaklı Mahallesine tatile gittiğini belirten Didem Özcan, katliam gibi kazadan emniyet kemeri takma alışkanlığı sayesinde kurtulduğunu söyledi.
‘OTOMOBİLDEN EMNİYET KEMERİ TAKMA ALIŞKANLIĞIMIZ VAR’
Otobüsün mola verdiğini, yeniden hareket ettiklerinde ise uyuya kaldığını söyleyen Didem Özcan, “İlk kez otobüs ile seyahat ediyordum ve yalnızdım. Otomobilden emniyet kemeri takma alışkanlığımız var. Otobüste de emniyet kemerim bağlıydı. Kısa yollarda bile, kazalar zaten saniyelik olaylar olduğu için tedbirimizi alıyoruz. Birden bağrışmalar oldu. Otobüs uçtu. Karanlıkta takla attığımızı hatırlıyorum. Kalktığımda yürüdüm, belimi çok hissetmedim. Kolumda yara vardı, kanamam vardı. Belimdeki gömleği çıkartıp hemen oraya sardım. Arka tarafta hiç ses yoktu. Çok erken bir saatti. Ön tarafa yürüdüğümde Sudenaz diye bir arkadaşta telefon vardı. O da şoktaydı büyük ihtimal. Ondan telefonu alıp, hemen 112’yi aradım. 2 arkadaş daha vardı. Onlarda da kesikler vardı. Sonra belime ağrı girdi. Nerede olduğumuzu da bilemediğim için tam tarif edemedim. Sudenaz arkadaşımız hemen konum attı. O arada otobüsün motoru çalışıyordu. Ben patlama olabilir diye yürümüştüm zaten. Kazayı gören biri durmuş, bir ağabey geldi. Otobüsün motorunu kapattı. Ondan sonra zaten ben yürürken baktığımda hiç ses bile yoktu, herkes bir yerlere saçılmıştı. Çok kötüydü. Ölüler olduğunu anlamıştım. Eğer belim kötü olmasaydı ilkyardım yapacaktım, hatta kızlara söyledim ama herkes şoktaydı. Ondan sonra biz zaten ambulans çağırdık, hemen geldiler. Hepimize boyunluk taktılar. Önce en ağır yaralılara baktılar. Ben iyi olduğum için son beni aldılar. Ondan sonra işte itfaiye ekipleri olsun, polisler olsun hepsi ilgilendiler” dedi.
‘BÜYÜK İHTİMAL EMNİYET KEMERİ TAKMADIKLARI İÇİN ÇOK UZAĞA FIRLAMIŞLARDI’
Annesine telefon açtırıp kazayla ilgili bilgi verdiğini belirten Didem Özcan, “Hastaneye gittiğimde belimde çatlama olduğunu öğrendim. Tomografi çekildi. Hemen Vali Bey geldi. Çok teşekkür ediyorum kendisine. Anında olayın içindeydi. Yakından ilgilendi. İhtiyacımız olup olmadığını sordular, yanımızdan ayrılmadılar. Hemen herkes bizimle ilgilendi hastanede. Eve geldiğimde de aynı şekilde sürekli aradılar, sürekli nasıl olduğumu ve neye ihtiyacım olduğunu sordular. Hiç yalnız bırakmadılar. Şu an durumum iyi. Herkese çok geçmiş olsun. Gerçekten kötü bir durumdu. Herkesin başı sağ olsun. İlk gördüklerim çok zordu. Zor bir psikolojiydi. Büyük ihtimal emniyet kemeri takmadıkları için, çok uzağa sıçramışlardı insanlar. Kötüydü, otobüsün altında kalanlar vardı. Onlar çok ağır yaralıydı. Bazıları bize göre çok uzaktaydı. Onların ölü olduğunu anlamıştım. Olay yerinde 11 kişi hayatını kaybetti. Kötüydü, herkese geçmiş olsun diyorum” dedi.
Anne Neslihan Özcan (50), kızının bu kazayı hafif şekilde atlatmasının en önemli sebebinin, kendisine emniyet kemerini arabaya biner binmez takmasını öğretmeleri olduğunu belirtti. Neslihan Özcan, “Kızımızın ilk otobüs yolculuğuydu. Bunda da emniyet kemeri bizim hayatımızı kurtardı. Benim herkese söyleyeceğim şey, emniyet kemerini herkes taksın. Otobüste de olsa, kendi özel arabalarında da olsa emniyet kemeri taksınlar. Gerçekten benim kızımın hayatını kurtardı. Allah kimseye başka acı göstermesin. Böyle kazalardan korusun” diye konuştu.
Baba Özkan Özcan (50) ise böylesi talihsiz bir kaza yaşandığı için çok üzgün olduğunu ifade ederek, “Kaza hakikaten çok büyük. Böyle bir faciayı, bu şekilde atlatmak bizim için çok büyük bir mucize. Allah ölenlere rahmet eylesin. Geride kalanlara da acil şifalar diliyorum. Emniyet kemerinin takılı olması ve emniyet kemerinin ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk tekrardan. Herkese de tavsiyem, özel araçlarda olsun, otobüslerde olsun mutlaka ve mutlaka emniyet kemerini taksınlar. Kemerin ne kadar önemli olduğunu bu olayı yaşayıp, görmüş olduk. Çünkü böyle bir faciadan, bu kadar küçük yaralarla kurtulmak hakikaten büyük bir mucize. Bizim özellikle çocuğumuza tembih etmemiz ve oturduğu yerin orta noktada olması, kemerin takılı olması bizim için çok önemliydi. İnşallah ilerleyen süreçlerde bir şey olmaz. Kızım sporla uğraşıyor. İzmit’te lisanslı olarak voleybol oynuyor. Spora devam etmesi için gerekli şekilde, gerekli işlerin yapılmasını da özellikle istirham ediyoruz. Balıkesir bölgesinde yaşanan bu kazadan dolayı Sayın Valimiz Hasan Şıldak başta olmak üzere, devlet erkanının bu kadar ilgilenmesine rağmen, otobüs şirketi yetkililerinin bu tür bir olayda insanların yanında olmamasını hayretlerle karşılıyorum. Gelip, ‘Nasılsın?’, ‘Geçmiş olsun’ bile dediklerini hatırlamıyorum. Bunun sebebi acaba nedir? Bu konunun araştırılmasını devlet büyüklerinden özellikle istirham ediyorum” dedi.
Elif Tuğba Özcan (16) da, ablasının otobüsten mucizevi bir şekilde çıktığını ve Allah’ın o’nu kendilerine bağışladığını söyledi.