13.08.2021İlimizde meydana gelen orman yangınlarının etkili olduğu ilk andan itibaren söndürme çalışmalarına destek vermek amacıyla İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen Toplumsal Olaylara Müdahale Araçları (TOMA), Muğla İl Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törenle görev yerlerine uğurlandı. 29 Temmuz’da başlayan ve 14 gün süren orman yangınlarında, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı ülkemizin dört bir köşesinden 79 TOMA ve 409 polis arama kurtarma ve teknik personeli görev aldı. Orman yangınlarına müdahale eden ekiplere destek veren ve yangın söndürme ve soğutma çalışmalarını tamamlayan TOMA’lar yangınların tamamen kontrol altına alınmasının ardından tekrar görev bölgelerine döndü. Muğla Emniyet Müdürlüğü binası önünde düzenlenen törene İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Muğla Baro Başkanı Av. Cumhur Uzun, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yusuf Kenan Topçu, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Ercan, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Kadem Mete, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Korkmaz, siyasi partilerin il başkanları, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Muğla‘daki orman yangınlarına ilişkin, “Yangınla mücadele ederken hem devletimizin bütün kaynakları bütün imkanları seferber oldu. Hem kurumlarımızın bütün personelleri seferber oldu. İçişleri Bakanlığımız olarak Afad ile emniyet ile jandarma ile Sahil Güvenliğimiz ile buradaydık.”dedi.
Ersoy, Muğla’daki orman yangınlarını söndürme mücadelesine gelen Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve İstanbul’dan gelen 150 polis memuru için Muğla Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen uğurlama töreninde, Karadeniz bölgesinde sel, heyelan ve taşkın felaketiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Polis teşkilatının, sahil güvenliğin, jandarmanın, silahlı kuvvetlerin, her hal ve şartta milletin daha huzurlu olabilmeleri için 24 saat görev başında olmayı ilke edindiğine dikkati çeken Ersoy, “Neredeler, niye gelmediler, niye geç kaldılar.” dedirtmeden her zaman bütün imkan ve kabiliyetleriyle milletin emrinde olduklarını dile getirdi.
Yangında polis teşkilatının çalışmalarına herkesin şahit olduğunu aktaran Ersoy, “Allah onlardan razı olsun. Bugüne kadar milletimizin düşmanlarına, birliğimizin beraberliğimizin düşmanlarına, Cumhuriyetimizin, demokrasimizin kamu düzenimizin düşmanlarına karşı gözlerini kırpmadan, onların attığı bombalara, onların attığı ateşlere kahramanca kendi canlarını nasıl ortaya koydularsa, geçtiğimiz günlerdeki yangın felaketinde de ateşe karşı suyu sanki silah sıkarmışçasına kahramanca sıktılar.” diye konuştu.
Ersoy, şunları kaydetti:
“Can vermek gerektiği yerde canını seve seve vermeyi yaşam tarzının ahlakının, inancının görev anlayışının bir parçası haline getirmiş mesleğin mensuplarıyız. Nerede nasıl ne şekilde olmamız gerekirse, öyle olmayı şiar edinmiş mesleğin mensuplarıyız. Yangında bunu yapan kahramanlarımız, iki gündür Kastamonu’da, Ayancık’ta devam eden kurtarma faaliyetlerinde helikopterlerden inip o yavruları o sepetlere koyarken, anneleri nasıl kucaklayacaksa, babaları nasıl şefkatle bağırlarına basıp o sepetlere koyacaksa o anlayışla bir bir kurtardılar.”
Ersoy, bölgeden 2 bine yakın insanın sahil güvenlik, jandarma, emniyet ve silahlı kuvvetler kahramanlarınca kurtarıldığına dikkati çekti.
“Allah bir daha böyle acıları milletimize yaşatmasın”
İki gündür hiç uyumadan, helikopterin en tehlikeli anlarda bile uçmasıyla hayatlarını tehlikeye atma pahasına orada da gurur yaşattıklarını aktaran Ersoy, “Gerektiğinde bu milletin çelik bileği olan kahramanlarımız, gerektiğinde bu devletin şefkat eli olmayı her ortamda her vesileyle bize gösterdiler. Allah onlardan razı olsun. Allah bir daha böyle acıları milletimize yaşatmasın.” ifadesini kullandı.
Tarihin en büyük yangınlar silsilesini yaşadıklarına değinen Ersoy, şöyle konuştu:
“Yangınla mücadele ederken hem devletimizin bütün kaynakları, bütün imkanları seferber oldu. Hem kurumlarımızın bütün personelleri seferber oldu. İçişleri Bakanlığımız olarak AFAD’la, emniyetle, jandarmayla, sahil güvenliğimizle buradaydık. Diğer bütün bakanlıklarımızın ilgili kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarımız, hayırseverlerimiz, gönüllülerimiz, ciğerleri yanan Muğlalılar buradaydı. Hep beraberdik. Bir olmanın, beraber olmanın, birlikten doğacak gücün farkında olarak ateşe karşı, yangına karşı mücadele ettik. Bu mücadeleye destek veren, omuz veren bu süreçte kahramanlarımızın morallerine moral katmak için destek olan, suyuyla, ayranıyla, duasıyla bizimle beraber olan bütün kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Basın mensuplarımıza da gösterdikleri gayret için teşekkür ediyorum. Muğla Valimiz önderliğinde bütün kamu kuruluşlarının, bütün temsilcilerine canı gönülden teşekkür ediyorum.”
Ersoy, hem yangınlarda hem de sel felaketlerinde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına da baş sağlığı diledi.
Konuşmaların ardından Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı’nın katılımıyla Kuran’ı Kerim okundu, dua edildi.
Törenin ardından görev alan personel ve TOMA’lar alkışlarla illerine uğurlandı
