Türkiye’de 27 Nisan’dan itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgeyle kamusal alanda polis memurlarıyla ilgili görüntü kaydı yasağı uygulamaya çalışmasına karşı Danıştay, “yürütmeyi durdurma kararı” aldı.
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzasıyla 27 Nisan’da valilikler aracılığıyla Türkiye genelinde uygulanması talimatı verilen ancak yasal dayanağı sorgulanan “Ses ve Görüntü Kaydı Alınması” başlıklı genelge hakkında Danıştay 10. Dairesi ilk inceleme aşamasında yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Danıştay 10. Dairesi, basın meslek örgütlerince de dava konusu yapılan genelgeye ilişkin dosya birleştirme aşaması öncesinde bu ilk kararını Antalya Barosu’nun başvurusu üzerine oybirliğiyle verdi.
Daire, EGM’nin genelgeyle basın özgürlüğünü kısıtlayıcı yönde yasa koyucu (TBMM) yerine kural ve sınırlamalar getirmeye çalıştığına hükmetti. Daire, genelgeyle böylesi bir işlem yapılmasını Anayasa’nın 7. ve 13. maddelerine aykırı bularak yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Kararda, “Söz konusu genelge ile getirilen düzenlemelerin temel hak ve hürriyetlerden olan haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle yasa organının tasarrufu niteliğindeki kanun yerine yürütme organına dahil emniyet genel müdürlüğü tarafından genelge niteliğinde bir düzenleme ile temel hak ve hürriyetlere sınırlama getirilmesinde Anayasa’ya uyarlılık bulunmamaktadır” denildi.
Dairenin gelecek günlerde diğer başvurularla ilgili aynı yönde karar alması ve dosya birleştirmesi işlemiyle, genelgeyle ilgili Anayasa’ya aykırılık tespiti bakımından iptal edilmesi yönünde kararını vermesi bekleniyor.
Emniyet’in “toplumsal düzen sağlama” savunması kabul görmedi
Genelge hayata geçirildiği günden itibaren 1 Mayıs İşçi Bayramı gibi pek çok etkinlikte veya sokaklarda vatandaşlar ile yapılacak röportajlarda basın mensuplarına yönelik engellemeler yapılmasına rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) savunmasında ise genelge aleyhine idari dava açılamayacağını öne sürdü.
EGM, haberleşme ve basın özgürlüğünü kısıtlayacak bir düzenleme olmadığını sadece polisler açısından “özel hayatın gizliliği” için ses ve görüntü kaydı yasağı getirildiğini savundu.
EGM, polislerce toplumsal eylemlerde “orantılı müdahale” yapıldığında dahi bunun görüntüsü alındığında polis aleyhinde algı oluşturulduğu görüşüyle genelgeyi savundu. Olaylarını tümünü yansıtacak şekilde görüntü paylaşımları yapılmadığını görüşünü kaydeden EGM, “toplumsal güveni ve düzeni sağlamanın güçleşeceğini” savunarak genelge aleyhindeki dava başvurusunun reddedilmesini istedi. Ancak Daire, EGM’nin yürütmeyi durdurma kararıyla savunmasını kabul etmemiş oldu