Aydınlığın ışığını denizinin rengine yansıtan, her şeyin gökyüzü kadar açık olduğu Bodrum’un kent gündemini okurlarla paylaşmasının heyecanı içindeyim. Tüm dostlarıma kocaman bir MERHABA…
Bu kadar önemli, hassas ve zor bir işi yapmam istendiğinde, yaşadığımız çevrenin ve kentin gündemi geçti gözümün önünden. Öylesine yoruldum ki bir an… Omuzlarıma yüklenen sorumluluk heybesinin ağırlığını ayak uçlarıma kadar hissettim. Heybenin cepleri o kadar dolu ki, pazarda hangisini çıkarıp satabileceğimi düşündüm. Hem bakalım alacaklar mı? Öyle ya, beğenen de olur, beğenmeyen de. Sonra da “Eğer işinizi bir parçacık biliyorsanız, üstelik size bu ülkenin üniversitelerinde mesleğinizin bilimini yapma sorumluluğu verilmişse, bir de olguları kabul edilebilir ölçülerle tartıp hilekarlık yapmazsanız alıcı bulabilirsiniz” diye kendimi teselli ettim. Evet dostlarım, zaman zaman da olsa bu köşeye açılan bilim ve teknik penceresinden sohbetler yapacağız sizlerle. Öncelikle bu pencereyi açma kararlılığını gösterenlere yürekten bir teşekkür edelim.
Genel adaba uygun, kimseyi kırmayı ya da küçümsemeyi düşünmeden, yüce önder Atatürk’ün işaret ettiği “ilim ve fen” çizgisinden sapmaksızın, duyarlılık ve akıl sermayesinden paylaşacağımız şeyler, sizlere hitap edecek. Bu köşede açılan bilim ve teknik penceresinin camlarına bazen imar ve kentleşme sorunlarını, bazen ulaşım sorunlarını, tarihi çevrede yaşanan gelişmeleri, her gün yaşadığımız ya da henüz farkına varmadığımız kentle ilgili sorunları asacağız. Bu sorunları, omuzlarımıza yüklediğimiz heybemizin ceplerinden çıkaracağız. Bu cepleri ise yaşanan ya da yaşanabilecek gündem ve sizler dolduracaksınız. Biz de içine, gerçekleri göz ardı etmeyen bilimsel doğruları katacağız. Tüm bunları, belki bir çoğunuzun henüz duymadığı ancak “ne yazık ki var olan” ve mesleğimiz olmasıyla gurur duyduğumuz “Şehir Planlaması” ilke ve esaslarıyla tartışacağız. Niye “ne yazık ki var olan” dedim, onu da açıklayayım. Bir çoğumuz, kentin nasıl planlanması gerektiği konusunda ahkam keseriz. Ama kentlerimiz hala “çarpık” tır. Dolayısıyla şehir planlamasının, bilmişlerle bilenlerin ayırt edilmesi gereken bir uzmanlık alanı olduğunu öğrenmemiz gerekir. Umuyor ve diliyorum ki, sağduyuyu, mesleki ahlakını, toplumsal gelişmenin dinamosu olan sivil toplum örgütlenmesinin gerçek görev anlayışını öne çıkaran, birkaç kişinin çıkarlarından çok bilimsel çizgi üzerindeki doğru söylemleri ve en önemlisi de Kamu Yararını çekinmeden söyleyecek sesler ve sözler artarak yankılanır Bodrum semalarında.
Bu köşeyi hazırlarken kuşkusuz ben de yalnız başıma değilim. Çok güvendiğim eski bir dostum vardır. “Yiğit lakabıyla anılır” derler ya, ben de ona “Zalimcan” derim yıllardır. İyi çocuktur Zalimcan. Hani bunca zamandır tanırım, ne bir sahtekarlığını gördüm ne de vurdumduymazlığını. Yaradılışı gereği biraz serttir. Hatta ukala da denebilir. Bazen olur olmaz şeyleri görür ve söyler. Ne yapsın yaratanın takdiri. Ben onu olduğu gibi kabul ettim. Umuyorum sizler de tanıyacak ve tanıdıkça da seveceksiniz. Ama onunla karşılaşmanız mümkün değildir. Ben bile nerede olduğunu bilmem. Bir eli New York’ta, bir eli Kabil’de denecek kadar da değildir ama Türkiye’yi ve Bodrum’u pek iyi bilir ve izler. Zalimcan’dan haberler geldiğinde sizlerle paylaşacağım.
Haydi dostlarım… En çetin zorlukları dahi aşmış soylu bir milletin onurlu bireyleri olarak, yaşadığımız kentteki ve çevremizdeki sorunları görüp doğruları arayalım. Bu korkusuz milletin, en zor günlerde bile sıkıntılarını nasıl kendi başına çözebileceğini yedi düvele gösterelim. VİRA BİSMİLLAH… diyelim mi?
BODRUM GÜÇBİRLİĞİ DERNEĞİ ONURSAL BAŞKANI
BODRUM GÜÇBİRLİĞİ DERNEĞİ YEREL YÖNETİMLER KOMİSYON BAŞKANI
Dr. Murat ÖZYABA