TBMM Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Bütçe görüşmelerinde İçişleri ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi üzerine CHP Grubu adına konuşma yapan CHP Muğla Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Süleyman Girgin
“Yüz kızartıcı bir suçun üstünü örtemezsiniz. Yüz kızartıcı suçun üzerini örten İçişleri Bakanı’na nasıl güveneceğiz? Böyle bir İçişleri Bakanı suçla nasıl mücadele edebilir? Son derece haklı ve meşru sorularımızı soruyoruz. Plan Bütçe Komisyonunda sorduk, cevap vermediniz, bu kürsüden tekrar soruyorum :
Bir televizyon programında kendiniz söylediniz, mafyadan her ay 10 bin dolar alan siyasetçi kim?” diye sordu.
84 MİLYONUN KURUMUNU BABANIZIN MALI OLARAK MI GÖRÜYORSUNUZ?
İçişleri Bakanına dönerek “Siz bu ülkenin ana muhalefet liderine, halk adına görev yapan ve kamuya, yani tüm vatandaşlara karşı sorumluluğu olan bir kuruma gitti diye mekan bastı diyemezsiniz!” diyen Girgin “84 Milyonun kurumunu kendi mekanınız ya da babanızın malı ya da şirketiniz olarak mı görüyorsunuz?” diye sordu.
CHP’li Girgin şöyle devam etti:
KÜLHANBEYLİ AĞZI YAKIŞIYOR MU?
“Testinin içinde ne varsa, ağzından da o dökülür derler.
Mekan basmak demek ne demek sayın Bakan?
Kapısında Devlet Kurumu yazıyor. Bu külhanbeyi ağzı bir içişleri bakanına yakışıyor mu?
Mekan basmak tabiri, mafya ile el ele iş tutanların kullanabileceği bir tabirdir, iç işleri bakanına yakışmaz.
Üslub-ı beyan aynıyla insan!
Siz bu üslubu kendinize yakıştırıyor olabilirsiniz ancak bu diliniz Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanı koltuğunda oturan birine ve kurumun saygınlığına yakışmıyor.
“TALİMATLA ÜFÜRÜKTEN İSTATİSTİK ÜRETME KURUMU”
Konuşmasına “istatistikleri eğmek, bükmek, makyajlamak suçtur. Ancak, milyonlarca insanın emeğini çalan, yüzde 150’lik zamlara rağmen enflasyonu yüzde 21 göstermeyi başaran TÜİK yetkilileri suç işlemektedir. Çünkü TÜİK, devlet kurumu olmaktan çıkmış, sarayın kurumuna dönüşmüştür!” diyerek devam eden Girgin
“İşçi, memur, emekli maaş zamları belirlenirken TÜİK’in enflasyon rakamları esas alınacak ve sabit gelirliler gerçek enflasyon altında ezilecek. İktidar TÜİK’i vatandaşın rızkından çalmak için kullandığı bir manivelaya dönüştürdü.
Tüik’in adı ‘’Talimatla Üfürükten İstatistik Üretme Kurumu’’ oldu. Türkiye İllizyon Kurumu oldu.
TÜİK, Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu gibi çalışmayı bırakmalı ve Millet’in emeğini, çoluk çocuğunun rızkına çaldığını unutmamalıdır.” şeklinde sürdürdü.
TALİMATIN NEREDEN GELDİĞİNİ VATANDAŞ BİLİYOR
Girgin İçişleri Bakanlığı Bütçesinde yaptığı konuşmasını şu şekilde bitirdi:
“TÜİK’in kapıları demokrasiye kapandı, liyakate kapandı.
Bu talimatı kim neden veriyor vatandaş çok iyi biliyor.
TÜİK’le beraber Demokrasinin de liyakatin de devlet kurumlarının ne hale geldiğini de herkes görüyor.
Ne demişti Nazım Hikmet? ‘Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.’
TÜİK’in kapılarının kapatılması sadece kendi korkusu değil, TÜİK’e talimatla iş yaptıranların da korkusudur.
Ancak korkunun ecele faydası yok, gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan.”