TBMM Genel Kurulu’nda Bakanlığın 2022 yılı bütçesi üzerine konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile CHP’li milletvekilleri Mürsel Alban ve Çetin osman Budak arasıda tartışma yaşandı.
“Bakana devlet adamlığını öğretin”
Türkiye’nin 2021’de İspanya’yı geride bırakarak Akseniz çanağında en fazla ziyaretçi ağırlayan ülke olduğunu söylemesi üzerine araya giren CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, bu sayıda gurbetçilerle Gürcistan ve Bulgaristan’dan gelenlerin de dahil olup olmadığını sordu.
Bu diyalog üzerine Bakan Ersoy’un, “Turizmciler biliyor, tereciye tere satmaya çalışıyorsunuz” demesi üzerine Budak, “Tereciye tere satmıyoruz biz. Bakan devlet adamlığını öğretin” diye seslendi.
Ersoy’a yol ve arıtma tesisi suçlaması
Mehmet Nuri Ersoy bir tartışma da CHP Muğla Milletvekili Mürsel alban arasında yaşandı. Alban, Bakan Ersoy’u bölgede geçen yolu kendi arazisine katmak ve otelinin bulunduğu bölgeye arıtma tesisi yapmakla suçladı. Bakan Ersoy ise suçlamalara şu yanıtı verdi:
Ersoy’dan suçlamalara yanıt
Şimdi, yine benimle ilgili bir ithamınız var, Torba’yla ilgili. Şimdi, bakın, Sayın Alban, daha önce de TELE1’de tarafıma buna benzer iftiralar atmıştınız. TELE1’e karşı açtığım davayı kazandım ve ilgili kanal tekzibi uzun uzun yayınladı. Ayrıca, TV kanalı ile sizin hakkınızda açmış olduğum tazminat davası devam etmekte, kazandığım tazminatları zaten Mehmetçik Vakfı’na bağışlıyorum.
“Şimdi, konuyu anlatayım size, Torba’daki konuyu. Şimdi, geçen sefer bu soruyu sordunuz, ben cevabını verdim ama siz maalesef dinlemeden gittiğiniz için bugün tekrar sordunuz, ben tekrar cevaplamak zorunda kalıyorum.
Şimdi, 1974 yılında alınmış ve baba mirası Bodrum Torba’daki arazinin terki olan ve fiiliyatta ihtiyaç olmadığı için belediye tarafından hiç açılmayan ve sadece kâğıt üstünde kalan yolun, firmanın talebi dahi yokken kaldırılması, yıllar önce Bodrum CHP Belediyesinin bütüncül plan değişikliği kapsamına alındı. Yapılan işlem, yıllar sonra, komşu parsellerin de firmaya ait olması nedeniyle arazilerin birleştirilmesi için, firmanın terk ettiği arazinin, tekrar firmaya, Millî Emlak Genel Müdürlüğünün belirlediği maksimum değer tespiti sonucu açık artırma yapılarak bedeli karşılığı satılması işlemidir. Geliri de devlete irat kaydedilmiştir.
Burada önemli bir not var: Ayrıca belirtmeliyim ki “Bodrum Belediyesi tarafından sunulan plan teklifi -biz değil, Bodrum Belediyesi tarafından sunulan plan teklifi- Bakanlığımızca onaylandıktan sonra askıya çıkmış, Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından da yola ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.”
Saha sonra elinde bir torba ile (Bakan Ersoy’un Bodrum-Torba’daki arazisine gönderme) kürsüye çıkan Mürsel Alban ise suçlamalarına devam etti. Alban konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:
“Bakanlığın yetkisini kullanarak yolu arsaya dönüştürdü”
“Elimde gördüğünüz bu torba, işte bu torba… Bodrum’da Torba diye bir belde Büyükşehir Belediyesi Yasası’yla mahalle oldu; bunun içinde bakın, neler yaşandı? Torba Mahallesi yolsuz kaldı, Bakan yolunu buldu orada. Yolunu arsaya nasıl dönüştürdü, onu anlatacağım şimdi size. Bakın, 23 Mayıs 2019’da Turizmi Teşvik Kanunu’nu getiriyor Sayın Bakan ve süreç nasıl başlıyor, 20 Ekim 2019’da Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla o bölgeyi turizm alanı ilan ettiriyor. Evet, Bakan, 25 Martta gördüğünüz şu yolu, 1903 metrekare yolu, planlıyor, Bakanlığın yetkisini kullanarak arsaya dönüştürüyor, bu yolu burada terk etmiyor; öyle bir süreç başlatıyor ki Bakan, bu süreçte, burayı Resmî Gazete’de ilana çıkarttırıyor ve Hazine ve Maliye Bakanlığına ihale açtırıyor 1903 metrekare yolu parseline katıyor ve geliyor -bu nasıl bir hızlı işleyiş- ondan sonra buraları satın alıyor Sayın Bakan. Şimdi, bu yollar halkın yoluydu Sayın Bakan, halkın yolu, buraya bakın da, biraz sıkılın, sıkılın. Halkı yolsuz bıraktınız, kendinize yol açtınız, yolunuzu buldunuz orada, yolunuzu.
Değerli arkadaşlar, Bakan, Büyükşehire yazı yazıyor, Turizm Teşvik Kanunu çıkarttırıyor, yasayı elde ediyor, bunların hepsini, kanunu, yetkiyi eline alıyor bu süreçte. Bakın, 23 Mayısta Turizm Teşvik Kanunu, 20 Ekimde Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmî Gazete’de ilan, 25 Martta Bakanlık inceleme, değerlendirme kurulunun 6 sayılı kararıyla plan yapılandırma yetkisi alıyor. 16 Haziranda 1 ay süreyle Muğla Büyükşehir Belediyesine askıya gönderiyor, askıya çıkarttırıyor. Ulaşım Daire Başkanı şöyle bir yazı yazıyor: “Buranın bu yerleri genişletilmiş yollara, yük indirme bindirme alanlarına ihtiyaç vardır.”
“Yol ihtiyaç”
Ulaşım Daire Başkanı, ‘Yol ihtiyaç’ diyor, Muğla Su ve Kanalizasyonu İdaresi diyor ki “Bu yaptığınız planda atık su terfi istasyonları yolda kalmaktadır.” Bunların cevabını alıyor; Sayın Bakan geçen bütçede çıktı burada neyi anlattı? Muğla’ya 250 milyon liralık kanalizasyon altyapısı yapıyorum, 250 milyon bütçe ayırdım.” dedi. O 250 milyonu sırf bu atık yapıyı kurtarmak için ayırdın, yine kendi oteline çalıştın Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar) Bu planlama ne hızdır burada? 5 milyon, burayı 5 milyon TL’yle çıkarttın; 2 dönüm yer orası, en az 25 milyon lira eder Sayın Bakan.
“Muğla halkı yolsuz kaldı”
Bakın, buraya kaç kişi girdi soruyorum size? Rekabet oluştu mu? Bu ihaleyi ne kadara aldınız, ne kadara aldınız? Bunların cevabını bekliyorum sizden. Yani neticede şu oldu Sayın Başkan: Türkiye’de Muğla’da halkı yolsuz, yola muhtaçken Bakan Muğla’da Torba halkı yolsuz kaldı, Bakan yolunu buldu, yolu parseline kattı, satın aldı. Şimdi burada şunu söylüyorum: Bakan vardır bulunduğu makama güç katar, değer katar; Bakan vardır bulunduğu makamın gücünü kendi şirketine, parsellerine, yandaşlarına kullanır. Siz bunu Sayın Bakan.
“Buyurun araştırma komisyonu kuralım”
Bu durumda şunu söylüyorum: Bu maliye arazisinde, bu arsada, burada halkın hakkı vardır, tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır, Sizin kamunun mallarını kendi şirketlerine peşkeş çekmekten dolayı burada bütçe konuşması değil, gelip burada hakkın önünde “Evet, ben bunları yaptım, ben istifa ediyorum, doğrudur bunlar.” demeniz lazım, sizi istifaya davet ediyorum. Yok eğer “Bunlar yanlış, bunlar yanlış bilgi.” diyorsanız -bütün Genel Kurula hitap ediyorum- buyurun, bir araştırma komisyonu kuralım bu süreci baştan sona araştırsın. Yüreğin yetiyorsa gel ya istifa et ya araştırma komisyonu öner Sayın Bakan.”