Cumhurbaşkanı ’ın 23.12.2021 tarihli belediye başkanları istişare ve değerlendirme toplantısında yapmış olduğu konuşmasındaki “Sahipsiz Hayvanların yeri Sokaklar Değil, Barınaklardır; Belediyeler BARINAKLAR KURSUN ve SOKAK HAYVANLARINI TOPLAYIP BARINAKLARA GÖTÜRSÜN” talimatı ,bazı belediyeler tarafından ölüm fermanı olarak kabul edilmiş ve katliamlar başlatılmıştır! Üstelik bu belediyelerin bir kısmının barınakları dahi yoktur! Binlerce hayvan acı çektirilerek toplanıp, canlı canlı gömülüp, karlı dağlara atılıp VAHŞİCE yok edilmektedir. Kendi koyduğu kanunlara uymayan yetkililer açıkça suç işlemektedirler. Sokaklarda yaşayan köpeklere karşı hiç hak etmedikleri şekilde linç ve nefret eylemleri başlatılmış, halk hayvanlar aleyhine manüpile edilmiş, kısır ve sosyal köpekler için bile saldırgan köpek şikayetleri yapılmaya başlanmıştır.
Kanuna göre, sokaklar, parklar, hayvansal doğal güdü ve yetenekleri ile girebildikleri özel veya kamuya ait ayırımı olmadan ağaçlı, yeşil bahçeler ve tüm açık alanlar dahil olmak üzere HER YER kedi ve köpeklerin doğal olarak yaşadıkları yerler yani “yaşama ortamları” dır. Halk arasında barınak denilen, kanundaki tanımı ile Geçici Bakımevleri, hayvanların alındıkları yerlere geri bırakılana kadar rehabilite edilecekleri yerlerdir. Rehabilitasyon, Sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılmasını, aşılanmasını, kısırlaştırılmasını ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesini ifade eder. Geçici Bakımevlerinde sahiplendirilemeyen hayvanlar rehabilitasyon işlemleri tamamlandıktan sonra, veteriner hekimin onayıyla alındıkları ortama geri bırakılır. Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz, ömrünün sonuna kadar barınaklara hapsedilemez.
Hayvanlar kendileri aleyhine işlenen suçlardan dolayı şikayetçi olamazlar, bizler onların sesi olacağız ve işlenen hiçbir suçun yasalar önünde cezasız kalmaması için birlikte mücadele vereceğiz. Bu Vahşet derhal durdurulmalı ve bu yanlıştan dönülmelidir!
Dünya Veteriner Hekimler Teşkilatı, bir köpek ırkının agresif olduğunu gösterecek hiçbir bilimsel kanıt olmadığını, böyle bir kanıtı düşünmenin davranış ve genetik bilimine ters düştüğünü” açıklamıştır. Cahil bir şekilde, genetikleri ile oynandığı, beyinlerinde hasar olduğu gibi şehir efsanelerini veri kabul ederek, 14 Temmuz 2021 tarihinde çıkarılan kanunda, Amircan Pitbull Terrier , Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanase Tosa ırkı köpekler tehlikeli ırk olarak yazılmıştır. Bu köpeklerden 14 Temmuz 2021 tarihinden önce sahiplenilmiş olanlar için maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle birlikte Bakanlığa başvurarak veri tabanına kayıt ettirenlerin köpeklerini yasallaştırmış olacağı ve Kısırlaştırma işlemi için maddenin yürürlüğe girmesinden önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir, denilmiştir. Ancak, yavruların akıbeti ile ilgili bir açıklık getirilmemiştir. Dolayısı ile bu konuda sorumluluk almak istemeyen İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri yavru köpeklerin barınağa teslimini söylemektedir. Bununla birlikte, Bakanlığın 07.12.2021 tarihli genelgesi ile kapsama alınan Amerikan Staffordshire Terrier ve Amerikan Bully ırklarından, genelge tarihinde hamile olanlara ve doğacak yavrulara ilişkin de bir açıklık yoktur. Üstelik genelgeler kanunlara aykırı olamaz ve kanunda tehlikeli olarak yazılmayan iki ırkın daha tehlikeli olarak genelgede yer alması kanuna aykırıdır. Üstelik, bu ırk köpek sahiplerine yalnızca 2 aylık süre tanınmıştır. Bu durum hakkaniyet ve eşitlik ilkesine aykırıdır.
Öncelikle kanundaki tehlikeli ırk tanımının kaldırılması gerekmektedir, kanunlara göre, her hayvan eşit yaşam hakkına sahiptir. Kanun ve genelgenin çarpıtılarak anlatılmasından dolayı köpek sahipleri türlü bahanelerle köpeklerini bir eşya gibi merhametsizce terk etmeye başlamışlardır. Her zamanki gibi insan tarafından yapılan yanlışın cezasını suçsuz günahsız hayvanlar ödemektedir. Tehlikeli ırk olarak yazılı kanunda tanımlanan köpekler için verilen kısırlaştırma ve kayıt süresinin en az 6 ay daha uzatılması, belediyelerin ücretsiz kısırlaştırma ve cipleme yapması, yaşlı ve hasta olanların kısırlaştırma isleminden muaf tutulması, yavrularda kısırlaştırma süresinin en az 6 ay olarak düzenlenmesi, geçici bakımevlerinde bulunanların bu süre içinde rehabilite edildikten sonra gönüllülerle koordineli olarak uygun ailelere sahiplendirilmesi gerekmektedir. Hiçbir canlı kendi işlemediği bir suçun cezasını bir hücrede psikolojik ve fiziksel acı çekerek, intihara yatarak, öldürülerek ödemeyi hak etmemektedir.
Irk ayırt etmeksizin her bir hayvanın yaşam hakkı için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Sokaklarda Yaşayan Hayvanlar Yalnız Değildir ve Tehlikeli Irk Yoktur Tehlikeli Sahip Vardır!
Toplama, Sürgün ve Ölümler Dursun!
Bodrum Kent Konseyi Hayvanların Yaşam Hakkını Koruma Çalışma Grubu
