Düzce’de bugün sabaha karşı merkez üssü Gölyaka ilçesi olan Richter ölçeğine göre 5.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Marmara ve İç Anadolu bölgelerindeki birçok ilde hissedilen depremde, Düzce’de bazı köylerde ahırlar yıkıldı, evlerde hasar ve duvarlarında çatlaklar oluştu. AFAD’tan yapılan son açıklamada ‘En büyüğü 4,3 olmak üzere toplam 138 artçı meydana gelmiştir” denildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise depremde yaralananların sayısının 93 olduğunu belirterek, ”Düzce’de 1’i ağır 37 yaralı; İstanbul’da 2, Bolu’da 14, Zonguldak’ta 10, Sakarya’da 26, Bursa’da 4 yaralı var. Hastanelerimizde halen 17 kişinin tedavisi devam ediyor” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Düzce Gölyaka merkezli depremde yaralı sayımız son belirlemelere göre 93’tür. Düzce’de 1’i ağır 37 yaralı; İstanbul’da 2, Bolu’da 14, Zonguldak’ta 10, Sakarya’da 26, Bursa’da 4 yaralı var. Hastanelerimizde halen 17 kişinin tedavisi devam ediyor. Allah tüm afetlerden korusun” ifadelerini kullandı.
BAKAN KURUM SARIDERE KÖYÜNDE İNCELEMEDE BULUNDU
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremin merkez üssü Düzce Gölyaka ilçesinin Sarıdere köyünde ve Çilimli ilçesinde incelemelerde bulundu. Hasar gören binalarda incelemelerde bulunan Bakan Kurum, beraberindeki heyetle depremzedelere geçmiş olsun dileklerini iletti. (DHA)
DÜZCE’DE EĞİTİME YARIN ARA VERİLDİ
Düzce Valisi Cevdet Atay il genelinde eğitim öğretime 24 Kasım 2022 tarihinde 1 gün ara verildiğini açıkladı. Vali Atay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli hemşerilerimiz, İlimizde yaşanan deprem nedeniyle, tedbir amaçlı ilimiz genelinde tüm eğitim kurumlarında 24 Kasım 2022 tarihinde eğitim öğretime 1 gün ara verilmiştir. Ayrıca kamuda çalışan engelli ile hamile personel de idari izinli sayılacaktır.” ifadelerine yer verdi.
BAKAN SOYLU: BİZ AFET BÖLGESİNDEYİZ, BUNU KABUL EDECEĞİZ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, depremin merkez üssündeki Gölyaka’da AFAD tarafından kurulan deprem çadırlarını ziyaret ederek, depremzedelerle sohbet etti. Yapılan incelemelerin ardından kameralar karşısına geçen iki bakan depremle ilgili son durumu değerlendirdi.
Devlet olarak tüm imkanların seferber edildiğini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bize sayın cumhurbaşkanımızın şöyle bir talimatı var; buradan çıktığımız zaman kimsenin zihninde depremde yaşadığı travma kalmamalı. Hem milletimizin birbirine şefkati hem de devletimizin birbirine şefkati kalmalı. Aynı zamanda eksiklikler ne varsa giderilmeli. Biz de bunu sağlamaya çalışıyoruz. Biz güçlü bir devlete mensubuz. Sadece burada bunu yapıyor değiliz. Pakistan’dan, Afganistan’a kadar dünyanın her yerinde bu milletin ortaya koyduğu bu kucaklayıcılığı, kapsayıcılığı kardeşliği elbette burada devletin hizmetkar olduğu bir anlayışla getirmesi lazım ve yerine de getirmeye devam edecek. Bu gece bir endişe elbette ki var ve olacak. Çünkü sabaha karşı büyük bir korku yaşandı. Şu anda Çilimli’den, Cumayeri’ne kadar burada Gölyaka’dan, Düzce merkeze kadar çadırlarımız kuruldu, kurulmaya da devam edecek. Kim istiyorsa yardımcı oluyoruz, hepsini de yapıyoruz. Milletimizden eksik bırakacağımız hiçbir şeyimiz söz konusu olmaz” dedi.
‘YÜZDE 80’İ YENİLENMİŞ BİR YAPI STOKU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
1999 yılında yaşanan depremin ardından büyük dersler çıkarıldığını ve olumlu adımların atıldığını ifade eden Bakan Soylu sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda spor salonlarımızın hepsi açık. Bütün yemek araçlarımız, lokantalarımız, fırınlarımız hiçbir şey konusunda milletimizin en ufak bir şey söylemesine gerek yok. Biz her şeyi üstleneceğiz. Yeter ki bu travma geçsin. 1999 yılında hakikaten burası, herkesle konuştuğumuzda biz de İstanbul’daydık o günü hatırladığımızda tekrar o günler gelir mi diye endişe ettiğimiz bir tablo söz konusuydu. Ağır bir travmaydı, büyük bir depremdi ve oradan buraya kadar Türkiye, orada elde ettiği tecrübelerle, orada attığı adımlarla büyük işler yaptı. Yüzde 75’i, yüzde 80’i yenilenmiş bir yapı stokuyla karşı karşıyayız bu bizim için örnektir. Hem kentsel dönüşüm açısından hem yenilenme açısından hem de bu yapı stokunun tekrar yeni olması açısından bir örnektir. Demek ki yapılınca oluyor. Buna Elazığ’da da, Malatya’da da, Giresun’da da, Kastamonu Bozkurt’ta da, Van’da, Simav’da da her yerde gerçekleştirdik. Deprem oluyor ama önemli olan burada bir can kaybıyla karşılaşmamamız ve bütün ekiplerin aniden müdahalesi. Milletimizin emrine amadeyiz. Biz gücümüzün yettiği kadar ülkemizin, milletimizin kapasitesiyle bu kadar yapıyoruz. Ben inanıyorum ki bizden sonra gelecekler bizden çok daha iyi yapacaklar. Yani bizden sonra gelecek nesiller çok daha iyi yapacaklar ve bütün dünyaya örnek bir şekilde gerçekleştirecekler.”
‘BİZ AFET BÖLGESİNDEYİZ, BUNU KABUL EDECEĞİZ’
Türkiye’nin afet bölgesinde olduğunu ve her zaman bu tür olumsuzluklara karşı hazır olunması gerektiğini ifade eden Bakan Süleyman Soylu konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Her uyarının, her tatbikatın, her zihnimizde oluşturacağımız bu işle ilgili tedbirin, temkinin elbette ki faydası vardır. Biz afet bölgesindeyiz, bunu kabul edeceğiz. Yani selle karşılaşırız, depremle karşılaşırız. Bir saat sonra bir büyük depremin olmayacağını hiç kimse taahhüt edemez. Hangi fayda hangi kırılmanın olmayacağını hiç kimse taahhüt edemez. Aynı zamanda kışın bir çığ ile karşılaşmayacağımızı kimse taahhüt edemez. Onun için biz risklerimizi belirleyeceğiz, risk planlarımızı hazırlayacağız, ona göre tedbirler alacağız. Milletimize de bu selle karşı karşıya kaldığı zaman, bir orman yangınıyla karşı karşıya kaldığı zaman ne yapması lazım geldiğini ve hangi ilk adımları, hayat kurtarıcı ilk adımları atması lazım geldiğini bizim söylemek ödevimiz ve vazifemizdir.”
‘BİRİLERİ VİRAL VİDEO HAZIRLAYABİLİR, BİZ 3 KİŞİNİN ZİHNİNE SOKALIM BU BİZE YETER’
12 Kasım tarihinde yurt genelinde yapılan deprem tatbikatına gelen eleştirilere de değinen Bakan Soylu, “Birileri egzajere edebilir, birileri viral videolar hazırlayabilir. Bunların hepsi yapılabilir ama biz 3 kişinin zihnine bunu sokalım bu bize yeter. Okullarımızda bunu yapıyoruz. Yurtlarda kalan 850 bin gencimizle beraber bunu gerçekleştirdik. Sadece ‘Çök, kapan, tutun’ değil, tahliye tatbikatı gerçekleştirdik, toplanma yeri tatbikatı gerçekleştirdik. Bugün Türkiye’de 28 bin toplanma alanı var. Bu sayı bundan 3 yıl önce 8-9 bindi. Neden bugün var? Çünkü bunun ne olduğunu bütün tatbikatlarda, bütün planlamalarda görüyoruz. Bu işin sorumlusuyuz. Yurtta nerede olacak, mahallelerde nerede olacak, şehirlerin neresinde olacak gibi konuları iyi planlarsak, bunun planlamasını yaparsak herkes adımını ona göre atar. Buna kendimizi alıştırmak zorundayız. Rahmetli annemin güzel bir lafı vardır, ‘Eyvah para etmez’ istediğin kadar ‘eyvah’ de onu şöyle yapsaydık, bunu böyle yapsaydık. Her atılan adımın faydası söz konusudur. Bu akşam vatandaşlarımızla sabaha kadar güzel bir şekilde geçirir, inşallah sabah çorbaları birlikte içeriz. İnşallah böyle bir depremle ya da afetle bir daha karşılaşmamız oluruz” dedi.
‘GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ TATBİKATIN FAYDALARINI GÖRDÜK’
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, yurt geneli gerçekleştirilen deprem tatbikatının öneminine değinerek, “Olayın ilk anından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mükemmel bir süreç yönetimi var ve hamdolsun kayda değer bir hasarın olmadığı, hiçbir kaybın olmadığı bir depremi yaşadık. Rabbim beterinden korusun. Burası bir üniversite şehri aynı zamanda. Öğrenci arkadaşlarımızla beraberiz. Gün boyu onları ziyaret ettik. İki hafta önce gerçekleştirdiğimiz tahliye tatbikatının faydalarını dün gece arkadaşlarımızın yurtları tedbir gereği boşaltma sürecinde yaşadık. Yurtlarımızı tahliye sürecinin hemen akabinde durum tespiti noktasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın teknik ekipleri birer birer taradılar, hamdolsun yapısal hiçbir sorunun olmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Hemen akabinde de tekraren tüm genç arkadaşlarımızı yurtlarına yerleştirdik. Aileleri bu anlamda müsterih olsunlar. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de deprem öncesi hazırlıklar, hem Allah korusun böyle bir durumla karşılaşıldığında geliştirilen refleks ve çalışmalar ile bilinç en üst noktada olacaktır. Bir deprem coğrafyasındayız. Bu coğrafyanın gerekliliklerini, bu anlamdaki hazırlıkları, tedbirleri devlet olarak 1999’daki durumla bugünü çok bariz bir şekilde farkediyoruz. Rabbim felaketler yaşatmasın” dedi.
(19:13) BAKAN KOCA: YARALI SAYIMIZ 93’TÜR
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Düzce Gölyaka merkezli depremde yaralı sayımız son belirlemelere göre 93’tür. Düzce’de 1’i ağır 37 yaralı; İstanbul’da 2, Bolu’da 14, Zonguldak’ta 10, Sakarya’da 26, Bursa’da 4 yaralı var. Hastanelerimizde halen 17 kişinin tedavisi devam ediyor. Allah tüm afetlerden korusun” ifadelerini kullandı.
DEPREM SARSINTISI CAM EŞYA MAGAZASINDA CAM ESYALARI YERLE BIR ETTI
Düzce’de yaşanan depremin ardından Bolu Caddesi üzerinde bulunan cam eşya mağazasındaki ürünler büyük hasar gördü. Yaklaşık 5 milyonluk hasar olduğu tahmin edilen mağaza hakkında açıklama yapan mağaza müdürü Nurullah Bergin, “Yeni mağazamızı kuruyorduk. Yaklaşık 1 haftadır tadilattaydık. Yarın mağazamızın açılış günüydü. Deprem oldu ve mağazamız yerle bir oldu. Ciddi anlamda sıkıntılıyız. Ciddi zararlarımız var. Elimizden geldiği kadar toparlamaya çalışıyoruz. Ama devlet büyüklerimizn maddi ve manie olarak yanımızda olmasını istiyoruz. İŞ yerimizde cam malzemeler tamamen kırıldı. Devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz. Bize bir katkı olursa, bize bir yardım olursa maddi ve manevi bu işi yeniden yapmayı planlıyoruz. Burada çok ciddi bir maliyet var. Yaklaşık 15-20 milyona kurulan bir mağaza burası. Şu anda 4-5 milyonluk hasarımız var. Durum bundan ibaret” dedi.
(19:09) BAKAN KURUM: BİZ DEPREMLE BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ
Düzce’nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5.9’luk depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. İlk olarak Gölyaka Kent Meydanı’nda vatandaşlarla buluşan Bakan Kurum, depremzedelere geçmiş olsun dileklerini iletti. AFAD’ın koordinasyon TIR’ında yetkililerden bilgi alan Bakan Kurum açıklamalarda bulundu. Sürecin geneliyle ilgili bilgiler aktaran Bakan Kurum, vatandaşların mağdur olmaması için devletin bütün imkanlarının sağlandığını ifade etti.
Yaşanan deprem nedeniyle 4 kişinin hastanelerde tedavisinin devam ettiğini belirten Bakan Kurum, ilk andan itibaren 4.3 büyüklüğünde 138 artçı depremin yaşandığını ifade ederek şunları söyledi:
“Tüm kurumlarımız gerekli koordinasyonu sağlamak suretiyle görevlerinin başında afetin ilk anından itibaren yer aldılar. Şiddet itibarıyla baktığınızda 5.9 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Bu deprem hem Düzce merkezde hem de yakın illerde Ankara’da, İstanbul’da, Sakarya’da, Bursa’da ve Kocaeli’de hissedildi. Şunu gördük ki Düzceli kardeşlerimiz, vatandaşlarımız deprem sonrasında oldukça bilinçliler. Nasıl hareket edilmesi noktasında gerçekten yapılması gerekenleri harfiyen yerine getiriyorlar. Yapı hasarlarını, hasar tespit ekiplerimiz hızlı bir şekilde 2-3 gün içerisinde tamamlamak üzere bir çalışmayı başlattılar. Tedavi gören vatandaşlarımızın büyük bir kısmı taburcu edildi. 4 vatandaşımızın hastanelerde tedavileri devam ediyor. İnşallah onlar da kısa zamanda sağlıklarına kavuşacaklar. 4.3 şiddetinde 138 artçı deprem de meydana geldi. En büyük tesellimiz de bu depremlerde hiçbir can kaybımız olmayışıdır. El birliği içerisinde tüm süreci vatandaşlarımızla birlikte yürüteceğiz.”
‘İLÇELERDE AĞIR HASARLI BİNALARIMIZ VAR’
Hasar tespit komisyonunun hızlı bir şekilde çalışmalarına başladığını anlatan Bakan Kurum, “Şu an sahada hasar tespit çalışmaları bir taraftan başlatıldı, diğer taraftan da AFAD’ımız, Kızılay’ımız vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının, gıda ihtiyaçlarını giderecek çalışmaları valilik koordinasyonunda yürütüyorlar. Hem Düzce merkezde hem de depremden etkilenen tüm ilçelerde gelen talepler doğrultusunda gerek çadır ihtiyaçları, gerek battaniye, gıda ihtiyaçları koordinasyon içerisinde yürütülüyor. Hızlı bir şekilde tabi hasar tespitlerini yapacağız. Hasar tespitleriyle alakalı bugün 321 binamızda hasar tespiti yaptık. Gölyaka’da 5 binamız, 8 bağımsız bölümü ağır hasarlı gözüküyor. Yine Cumayeri, Gümüşova ve merkezde 3 binamız ağır hasarlı. Yurtlarımızı inceledik, yurtlarımızda herhangi bir hasar söz konusu değil. Tüm kamu binaları, okullarımız, hastanelerimiz incelendi. Kısmi az hasarlı, kamu binaları var. O binalara ilişkin de tadilatların yapılmasına müteakip burada kamu hizmetleri verilecek. Çocuklarımızın güvenliği sağlanmasına müteakip okullarla ilgili süreci valiliğimiz vatandaşlarımızı bilgilendirmek suretiyle bu süreci yürütüyor olacak” dedi.
‘300 KİŞİLİK BİR HASAR TESPİT EKİBİ ÇALIŞIYOR’
Binalarda yaşanan hasarların belirlenebilmesi için görevlendirilen 300 kişilik ekibin titizlikle çalıştığını anlatan Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı tedbir nedeniyle dışarıdalar. Elektriğe baktığımızda bugün akşam itibariyle şehrimizin neredeyse yüzde 95’ine elektrik veriliyor olacak. İçme suyu ile ilgili İller Bankası ve belediyemiz altyapı hasarlarına baktılar, birkaç kısmi içme suyu şebekesinde hasar söz konusu. O hasarları suyu kesmeden arkadaşlarımız bu gece itibariyle tamamlamak suretiyle su verilme işini yürütüyor olacağız. Doğalgaz da tespitlerini yaptığımız binalarda, yerleşim yerlerinde, hasar olmayan yerlerde doğalgaz ve elektrik verilme süreci de koordinasyon içerisinde yürütülüyor olacak. Hasar tespitlerini günlük yaptığımız tüm hasar tespitlerini, ertesi gün vatandaşlarımıza gerek muhtarlarımız, gerek valiliğimiz, gerek AFAD’ımız yapmış olduğumuz tespitleri bildirecekler. Tespitlere müteakip vatandaşlarımızdan isteğimiz binaların hasarlı olup olmadığının tespitinin yapılmasına müteakip evlerine girmeleridir. Neticede artçı depremler hala devam ediyor. Biz bu tespitleri de yarın itibariyle 300 kişilik hasar tespit ekibimizle birlikte sadece yapısal hasarları 2 gün içerisinde tamamlamayı ve vatandaşlarımıza bildirmeyi hedefliyoruz. Diğer taraftan bina hasarları dışında eşya hasarları söz konusu bunları da valiliğimiz, defterdarlığımız bünyesinde eşya hasarları tespitine de başladılar. Kısa bir süre içerisinde eşya hasarları da tespit edilecek. Duruma göre de AFAD’ımız daha önceki depremlerde olduğu gibi yine vatandaşlarımıza yardım etmek suretiyle süreci yönetmiş olacak” dedi.
‘BİZ DEPREMLE BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ’
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna dikketi çeken Bakan Kurum sözlerine şöyle devam etti: “Ağır hasarlı binalarla ilgili biz her afette, her depremde olduğu gibi Elazığ’da, Malatya’da, İzmir’de ne yaptıysak, Düzce’ye de aynısını yapacağız. Aslında buradaki depremde hasarın az olmasının sebebi de 2000 yılından itibaren yapılan kentsel dönüşümle, gerek yapı denetim sistemimizle, gerek TOKİ’mizle deprem sonrası yaptığımız konutlarla, yine vatandaşlarımızın yeni deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yaptığı konutlarla birlikte Düzce’deki deprem aslında çok fazla yapısal hasara yol açmadı. Bunun da sebebi buradaki bina stokunun yüzde 75’inin deprem sonrasında, deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılmış olmasıdır. Biz depremle birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Nüfusumuzun, topraklarımızın yaklaşık yüzde 75’i deprem bölgelerinde yaşıyor. Bugüne kadar depremlerde 80 bin canımızı yitirdik. Bu manada devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde tüm Türkiye’de yürütmüş olduğumuz kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte de bu farkındalığı her geçen gün artırarak bu mücadeleyi kararlı bir şekilde yürütüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 3.2 milyon konutun dönüşümünü tüm Türkiye’de sağlamış durumdayız. Bu çerçevede de inşallah kararlı bir şekilde gerek yapacağımız sosyal konutlarla, gerek millet bahçelerinde toplanma alanlarıyla deprem sürecini en iyi şekliyle yürütmeye devam edeceğiz.”
‘KONUTLARIMIZIN İNŞASINI EN KISA SÜREDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’
TOKİ tarafından inşa edilecek konutlar hakkında bilgiler aktaran Bakan Kurum, “TOKİ’mizle, Düzce’ye daha önce 6 bin 728 konut kazandırmıştık ve bu konutlar kapsamında da vatandaşlarımız güven içerisinde konutlarında yaşıyorlar. Yine yapacağımız 250 bin sosyal konut kapsamında Düzce’mize bin 100 konut sözü vermiştik bu konutlarımızı da en kısa zamanda inşasını gerçekleştiriyoruz. Konuta yapılacak bin 500 konut arsamızı da vatandaşlarımızın imkanına sunduk. Bu süreci vatandaşlarımızla birlikte yürütüyor olacağız” dedi.
‘İLÇE BELEDİYELERİNE 1’ER MİLYON LİRA’
İller Bankası aracılığıyla Düzce’de ilçe belediyelerine nakdi ödemeler yapılacağını belirten Bakan Kurum, “Belediyelerimize, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet verebilme amacıyla ilçe belediyelerimiz Gölyaka, Gümüşova, Çilimli ve Cumayeri belediyelerimize 1’er milyon lira afet sonrasında toplamda 4 milyon lira yardım sağladık İller Bankası Genel Müdürlüğü eliyle. Yarın hesaplarına geçecek ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını ilçe belediyelerimiz de karşılamaya devam edecek” dedi.