Muğla, Aydın ve Denizli bölgesi’ndeki doğa, kültür ve tarih varlıklarını korumak için bölgede çalışma yürüten çok sayıda demokratik kitle örgütleri, arkeologler, jeologlar, hukukçular ve gazeteciler Bafa’da bir araya geldiler.
Eski Karya (Karia) bölgesini oluşturan bu bölge için daha önce Karia Başkenti Milas’taki bazı dernekler güçlerini birleştirmek için dirsek teması içindeydiler. Girişime Muğla Yeşil Yaşam Derneği de katılınca daha geniş bir çevreye çağrı yapıldı. Muğla Yeşil Yaşam Derneğinin inisiyatifiyle Karya Başkenti Milas’ın Bafa köyünde (Mahallesinde) bir toplantı yapılması kararlaştırıldı.
10 Aralık 2022 Cumartesi günü Bafa ve Çevre Mahalleler Koruma, Geliştirme ve Dayanışma Derneği (BAFA-DER), Bafa Çevre Yaşam Kadın Girişimi Kooperatifi, Bafa Dağcılık ve Dağ Sporları Kulübü, Aydın Çevre Platformu (AYÇEP), Söke Çevre Platformu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Kirazlı Ekoloji Derneği, Büyük Menderes İnisiyatifi, İasos Mahallesi Meclisi Derneği, Ekodost Kuşadası, TOMMOB, Milas Dağcılık ve Dağ Sporları Kulübü, Bodrum Tohum Derneği ve Muğla Yeşil Yaşam Derneği Bafa Atatürk Parkı’nda toplandılar. Toplantı sonunda çalışmaları yürütecek bir yürütme kurulu oluşturuldu. Güney Ege sorunlarını ve çözüm önerilerini ortaya koyacak bir çalıştay yapılmasına karar verildi. Güç birliği daha sonra hukuk komisyonu, basın komisyonu gibi çalışma grupları oluşturacak ve bir federasyon ya da platform olarak çalışmalarını sürdürecek.
Bölgenin pek çok sorunu var. Örneğin Bafa ve çevresi, Bafa Gölünü boğan kaçak yapılaşma, fabrikalar, Menderes Havzası, Beşparmak ve Ilbıra Dağları’nda vahşi madencilik, Güllük Limanı, Cennet Koy, Boğaziçi Ali Ağaoğlu projesi, Yatağan Kömür Projesi, Bayır Çimento Fabrikası, Kavaklıdere Hillerima Antik Kenti ve kömür projesi, Didim balık çiftlikleri, Aydın bölgesinde 500.000 incir ağacını kurutan jeotermaller…
Toplantı Türkiye’mizin diğer bölgelerine de örnek olacak nitelikteydi. Bir katılımcı Atatürk’ün, “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” sözlerini hatırlattı.
Bir başkası, sadece demokratik kitle örgütlerindeki fedailerin yetmeyeceğini halkımızı mutlaka harekete geçirmenin yollarını bulmamız gerektiğinin altını çizdi.
Bir diğeri bu tür girişimlerin bazı kötü niyetlilerce siyasi olarak istismar edildiğine dikkat çekerek buna izin verilmemesini istedi.
Bir başkası kurum ve kuruluşlarla, tüm yetkililerle uygar ilişkiler geliştirilmesi gerektiğini, güç birliği güçlendikçe onların da desteğinin artacağını vurguladı.
Üniversitelerle, bilim insanlarıyla, basınla, UNESCO gibi kuruluşlarla iyi ilişkiler kurulması istendi.
