Sabaha doğru saat altı civarı bizim hanımın sesiyle uyandım. Kalktım baktım; pencereyi açmış caddeye doğru uzanmış, birilerine bağırıyor:
“AYDEM’e telefon edin!”
“Resim çekin!”
Ben de baktım minibüsler, traktörler… Gürültü patırdı… Oflaya, puflaya çukura düşmüş bir minibüsü traktöre bağlamışlar; kurtarmaya çalışıyorlar.
Milas bölgesi elektrik dağıtımını AYDEM şirketi yapıyor.
Bugünlerde Milas’ın Bafa Mahallesi’ndeki elektrik direklerini değiştiriyorlar. Önce geniş çukurlar açtılar. Bütün köyün sokakları çukur dolu. Yağmur yağınca birer kuyu oluyorlar ve görünmüyorlar. Karanlıkta insan da düşebilir hayvan da… Üzerlerinde ne bir kapak ne bir uyarı levhası.. Artık şansına… Kara bahtım, kem talihim…
Park Caddesi’nde bizim evin köşesinde de var. Hemen yanında da çöp varili duruyor. Eşim bir akşam çöp atmaya giderken dalgınlıkla düşecekti. Son anda fark etti kurtuldu. Haftalardır niye kapatmıyorlar diye söylenip duruyordu.
Bu kez Bafalı pazarcı kardeşimiz Fevzi Ağaoğlu bu sabah (12.1.2022) başka bir mahallede pazara tezgah açıp ekmek parası kazanmaya giderken minibüsüyle AYDEM Çukuru’na düştü.
Saatlerce uğraşmış, traktör çağırmış traktörle çekmeye çalışmışlar.
Ben kalktığımda saat yediye geliyordu. Bir resim çekeyim diye caddeye çıktım. Artık araba kurtarılmış oradan ayrılmak üzereydiler. Bereket, araba yürüyordu.
Araçta bir sürü hasar oluşmuş. Kaç lira tamir parası verecek belli değil. Üstüne üstlük Pazar bizim oralarda çok erken kurulup erken biter. Yani kardeşimiz kazancından da oldu.
AYDEM kanıt olmadan tazminat ödemiyor. Geçen sene bu zamanlarda arazimin yanındaki demir telefon direğini benim arsama atıp gittiler. Araziyi ağaçlandıracaktım. Yapamadım. Şikayet ettim. Tazminat istedim. Hiçbir şey olmadı. Üstüne bir bardak soğuk su içtim.
Ama bu olayda kanıt sağlam. Biz durumu gördük. Ayrıca kameralar affetmiyor. Sinek uçsa kuşku bırakmayacak şekilde çekiyor. Bizim evin kameraları da saniye saniye kaydetmiş.
Bence sorumlu bu çukuru kapatmayan AYDEM ve bu tür düzenlemelerden sorumlu diğer yetkililerdir.
Park Caddesi’ndeki artan trafik sorunları ile ilgili (bazıları da orayı yarış pisti sanıp yarış yapıyor) önlem alınması için Bafalılar aylar önceden imza toplayıp bizzat Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a verdiler. Ayrıca dilekçe ve imzaların bir örneği de belediye evrak kayıt birimine verildi.
Yanıt gelmeyince belediyeye gittik o ona gönderdi, bu buna gönderdi; dilekçeyi ve hakkında ne yapıldığına dair bir yanıt bulamadılar. Sonuçta Fen işleri biriminden bir memur bu işlerin Milas belediyesinin değil Muğla Büyükşehir belediyesinin yetki ve sorumluluğunda olduğunu söyledi. Şaşırdık kaldık.
- Peki neden bu bize bildirilmedi?
- Bilmiyorum. Ben bilgisayarımda konuya ilişkin bir şey göremiyorum…
Bir de Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ile görüşüp imzaları ona mı takdim etsek?
Bir çocuk ya da yetişkin AYDEM çukurlarına düşüp ölmeden, bir araç daha çukurlara düşüp hasar görmeden valiye mi gitsek?..
Sami Hazinses’ten “Derdimi kimlere desem / Başım alıp nere gitsem?” şarkısını mı dinlesek?
Siz söyleyin…
