Muğla Çevre Platformu, “Milas Boğaziçi, Bargilya Sulak Alanı’yla Güllük Dalyanı arasındaki ekolojik koridora yapılmak istenen ve iki sulak alan için de geri dönüşsüz tahribat anlamına gelen, Ağaoğlu – Net Holding işbirliğindeki Turizm Kenti projesinin ‘ÇED olumlu’ kararı iptal edildi. Karar 27 Şubat’ta tarafımıza tebliğ edildi” açıklamasını yaptı.
Muğla Çevre Platformu, “Milas Boğaziçi, Bargilya Sulak Alanı’yla Güllük Dalyanı arasındaki ekolojik koridora yapılmak istenen ve iki sulak alan için de geri dönüşsüz tahribat anlamına gelen, Ağaoğlu – Net Holding işbirliğindeki Turizm Kenti projesinin ‘ÇED olumlu’ kararı iptal edildi. Karar 27 Şubat’ta tarafımıza tebliğ edildi” açıklamasını yaptı.
Muğla’da yüzlerce çeşit kuş türüne ev sahipliği yapan Tuzla Sulak Alanına (Bargilya Tuzlası) yakın bir bölgede Ali Ağaoğlu tarafından yapılması planlanan Turizm Kenti Projesi için verilen “ÇED olumlu” raporu sonrası sivil toplum örgütleri projeyi yargıya taşımıştı.
Muğla 2. İdare Mahkemesi, geçen ay; ÇED raporunun yürütmesini durdurmuştu. Mahkeme kararının ardından, proje için verilen inşaat ruhsatı, Miles Belediyesi tarafından iptal edilmişti. Mahkemenin, “ÇED Olumlu” raporunu iptal ettiği öğrenildi.
Muğla Çevre Platformu, iptal kararının kendilerine 27 Şubat’ta tebliğ edildiğini açıkladı. Açıklamada, şu bilgiler verildi:
“Kuşlarla, zeytinlerle, meşelerle, binlerce yıllık arkeolojik geçmiş ve kültürle, dayanışma, gönüllülük ve yılmadan sıkı bir ekip çalışması ile hepimiz ve tüm değerleriyle korunması için kazandık! Milas Boğaziçi Bargilya Sulak Alanı’yla Güllük Dalyanı arasındaki ekolojik koridora yapılmak istenen ve iki sulak alan için de geri dönüşsüz tahribat anlamına gelen, Ağaoğlu – Net Holding işbirliğindeki Turizm Kenti projesinin ‘ÇED olumlu’ kararı iptal edildi. Karar 27 Şubat’ta tarafımıza tebliğ edildi.
Ülkemizdeki tüm öbür sulak alanlar gibi Milas Boğaziçi Bargilya Sulak Alanı’nın da başı dertten, tehditten kurtulmuyor. 90’lı yılların başından beri artarak devam eden bir rant hırsı, ‘flamingo manzaralı’ tesis pazarlaması tarzı yaklaşımlar devam ederken, bu iptal kararı bir kez daha vurguluyor ki burası da yapılaşmadan uzak, tüm değerleriyle birlikte, kararlılık ve hassasiyetle, bütüncül olarak korunması gereken doğal ve kültürel miras alanlarından birisi. Salt ekolojik, tarihsel ve kültürel değeri değil toplumsal açıdan onunla yaşayan yerel insanı adına ekonomik değeri de korunmasına bağlı. Hızlı, geçici ve yıkıcı değil varolageldiği gibi, kalıcı, yaşayan ve yaşatandan yanayız. İçinden geçtiğimiz derin keder ve öfke dolu günlerde güzel bir haber verebildiğimiz için mutluyuz. Önceki mücadelelerden de feyz ve el alarak, savunmaya ve korumaya devam edeceğiz.”