1. Haberler
  2. Bodrum
  3. Cuma Hutbesinde “Ev Sahibi-Kiracı Zam Vurgusu

Cuma Hutbesinde “Ev Sahibi-Kiracı Zam Vurgusu

featured


Türkiye genelindeki camilerde okunacak Cuma hutbesinde, “İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez.” denildi.
Cuma hutbesinde “ev sahibi-kiracı” vurgusu
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinde, Huzurlu ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen İslam’ın, iş ve ticaret hayatında temel ilke ve esasları belirlediği aktarıldı.

İslam’ın her işte olduğu gibi ticarette de helal-haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emrettiği hatırlatılan hutbede, “Hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi ise yasaklamıştır.” denildi.

“İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez”

Müminin, ticarette sadece dünya kazancını değil, ahiret hesabını da gözetmesi gerektiği vurgulanan hutbede, “Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz.” ifadelerine yer verildi.

“Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz”

Müminin, servet ve malının esiri olamayacağına dikkat çekilen hutbede, şunlar kaydedildi:

“Mümin rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimiz’in hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez; zarara, zararla karşılık da verilemez. İslam’a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır.”AHÎLİK: DÜRÜSTLÜK ve MERHAMETİ TİCARETE HÂKİM KILMAK

Huzurlu ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen yüce dinimiz İslam, iş ve ticaret hayatımızda temel ilke ve esaslar belirlemiştir. İslam, her işimizde olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emretmiştir. Hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi ise yasaklamıştır. Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksız ve haram yollarla yemeyin ve kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.”[1]

Mümin, ticarette sadece dünya kazancını değil, ahiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz
Mümin, servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez; zarara, zararla karşılık da verilemez.[2] İslam’a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır
Peygamber Efendimiz (sas) başka bir hadisinde ise مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا “Bizi aldatan bizden değildir.”[3] buyurmaktadır. Bu nebevi uyarıdan hareketle ecdadımız, sevgi ve saygıyı, kardeşlik ve merhameti, doğruluk ve dürüstlüğü, yardımlaşma ve dayanışmayı ticarete hâkim kılmak için Ahîlik teşkilatını kurmuştur. Bu teşkilatın temel ilkesi; eline, diline, beline sahip olmaktır. Eşine, işine ve aşına özen göstermektir. Harama bakmamak, haram yiyip içmemek ve harama el uzatmamaktır. Yanlış ölçmemek, eksik tartmamaktır. Güçlü iken affetmesini, öfkeli iken yumuşak davranmasını bilmekt
Alışverişte helal haram hassasiyeti her geçen gün azalıyor. Doğruluk ve dürüstlük gibi erdemler giderek zayıflıyor. Daha çok kazanma hırsıyla ahlaki değerler ve hukuki ilkeler göz ardı ediliyor. Aşırı tüketim, lüks ve israf günden güne artıyor. Bu durumda bize düşen, Ahîlik ilkelerini benimsemek, iş ve ticaret hayatımıza bu ilkeleri yeniden hâkim kılmak için çaba göstermektir. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in “Dürüst ve güvenilir tüccar, ahirette peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olacaktır.”[4] müjdesine erişebilmenin gayretinde olmaktır. Kıyamet gününde, kazancımızın ve harcamalarımızın hesabını vereceğimizi unutmamaktır.

0
komik
Komik
0
_yi
İyi
0
mutlu
Mutlu
0
sevgi
Sevgi
0
d_nceli
Düşünceli
0
_zg_n
Üzgün
0
a_layan
Ağlayan
0
sinirli
Sinirli
0
korkun_
Korkunç
Cuma Hutbesinde “Ev Sahibi-Kiracı Zam Vurgusu
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.