Milyonlarca çalışan emekli olmak için gün sayarken yeni yapılacak düzenleme ile sistem baştan aşağıya yenileniyor… Yeni düzenlemede en çok merak edilenler ise prim gün sayısı ve emeklilik yaşı. Emeklilik şartlarında yeni dönem için kollar sıvandı. İşte tüm yönleriyle yeni emeklilik sistemi.
Sosyal güvenlik sisteminde yapılması planlanan değişiklikler Türkiye’de en çok merak edilen konuların başında geliyor. Emeklilik reformunun yeni yasama döneminde ele alınması bekleniyor ve bu reformun neleri içereceği büyük bir merak konusu.
Bir süredir gündemde olan ’emeklilik reformu’nun yeni yasama döneminde ele alınacağı ifade ediliyor?
İşte yeni emeklilik sistemiyle ilgili merak edilen detaylar…
2075’TE ÜÇ KİŞİDEN BİRİ YAŞLI OLACAK
Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçen günlerde 2023-20100 nüfus projeksiyonunu açıklamıştı.
Buna göre; 2075’te her üç kişiden biri yaşlı olacak. 2023’te çalışma çağındaki nüfus oranı yüzde 68.3 ve bu oranın da 2050’de yüzde 61.9, 2075’te yüzde 55.9, 2100’de yüzde 54.6 olması bekleniyor.
Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının yıllar içindeki seyrini aktaran Hürriyet yazarı Noyan Doğan, bunun ne anlama geldiğini ise şöyle açıkladı:
Gelecekte daha az çalışan daha çok emekli olacak. Bugün için sosyal güvenlikte aktif/pasif oranı 1.65. Daha açık anlatımla, bugün 1.65 çalışan 1 emekliyi finanse ediyor. TÜİK’in bu projeksiyonuna göre de gelecekte emekliyi finanse edecek çalışan olmayacak.
Bu durumda da sosyal güvenlik sistemi sürdürülemez hale gelecek, emekli aylığı ödenmesi bile riske girecek.
YENİ SİSTEMDE NE ÖNERİLİYOR?
Sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak için de nüfusun yaş ortalaması, istihdam, çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere göre emekli aylığına esas teşkil edecek parametrelerin otomatik güncellenmesi öneriliyor.
Yaşam sürelerine ve emekli sayısı ile çalışan sayısındaki orana uyumlu emeklilik kriterleri ve emeklilik yaşı otomatik olarak ayarlanacak.
Bununla birlikte aylık bağlama oranında (ABO) yeniden düzenlemeye gidilecek.
Bugün için ABO, prim gün sayısına, 1999 öncesi, 2000 sonrası, 2008 sonrası sigortalı girişine göre yüzde 28 ila yüzde 76 arasında değişiyor.
2008 sonrası sigortalı olanlarda ABO oranı yüzde 40’lara kadar düşüyor.
Otomatik ayarlama, aylık bağlama oranında değişikliğin dışında emeklilik reformunun bir bacağı daha var; o da, bir süredir konuşulan tamamlayıcı emeklilik sistemi.
Çalışanlar işverenleri tarafından tamamlayıcı emeklilik sistemine dahil edilecek; hem işveren hem çalışan hem de devlet katkı yapacak.
Böylece sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı bir sistem kurgulanacak.
Belirli kriterler sağlanmadan çalışanlar sistemden çıkamayacak, emeklilik dönemi için birikim sağlanacak; çalışan sosyal güvenlikten emekliliği geldiğinde tamamlayıcı sistemden de emekli olacak, böylece hem devletten emekli aylığı alacak hem de tamamlayıcı emeklilik sisteminden aylık ya da toplu para alacak.
Tamamlayıcı emeklilik sistemi ile ilgili çalışmalar başladı, hatta belirli aşamaya da gelindi.