Küresel iklim değişikliğinin önüne geçilemezse Ege kıyılarındaki antik kentlerin sulara gömülmesi kaçınılmaz olacak. Buzulların erimesi ile, Muğla’daki Knidos ve Kaunos antik kentleri ile İzmir Bergama’daki Elaia Antik Liman Kenti, ‘çok yüksek’ risk altında olan tarihi alanlar olarak saptandı.
ABD’nin New York kentindeki gökdelenlerin olağanüstü ağırlıkları nedeniyle her yıl 1-2 milimetre battığının ortaya çıkmasından sonra, benzer durumun Türkiye ve Yunanistan’daki antik kentler için de geçerli olduğu ortaya çıktı. İklim değişikliği nedeniyle deniz suyu seviyelerinde beklenen yükselmenin Türkiye ve Yunanistan kıyılarındaki tarihi alanları nasıl etkileyeceğini inceleyen, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Enes Zengin’in yaptığı araştırmaya göre 55 tarihi alan ‘çok yüksek’ veya ‘yüksek’ risk altında. Özellikle Muğla’daki Knidos ve Kaunos antik kentleri ile İzmir Bergama’daki Elaia Antik Liman Kenti, ‘çok yüksek’ risk altında olan tarihi alanlar arasında saptanırken, en olumlu senaryoda bile bu alanların kısmen ya da tamamen sular altında kalması kaçınılmaz.
150 ARKEOLOJİK ALAN
Deniz suyu seviyelerindeki yükselmenin üç metreyi bulması halinde ise Aydın’daki Efes
Limanı, Efes Antik Kenti, Milet Antik Kenti ve Güvercin Ada Kalesi; İzmir’de Klazomenai Örenyeri; Antalya’daki Olimpos ve Patara antik kentleri, kısmen veya tamamen sular altında kalacak. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Zengin ise endişe veren son araştırma verileri için şunları söyledi: “Deniz seviyesinde beklenen yükselme, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın sahil şeritlerinde yer alan 150’ye yakın arkeolojik alanı ve tarihi yapıyı tehdit ediyor. Muğla’daki Knidos ve Kaunos antik kentleri ile İzmir Bergama’daki Elaia Antik Liman Kenti, ‘çok yüksek’ risk altında olan ve en olumlu senaryoda bile sular altında kalacak.”
ENDİŞE VEREN SONUÇLAR
Türkiye ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz kıyılarında yer alan 464 tarihi alanın risk durumunun incelendiğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Zengin, “Buna göre 34 alanın ‘çok yüksek’, 21 alanın
‘yüksek’, 25 alanın ise ‘orta’ seviye risk altında olduğunu anladık. Yüzyılın sonunda deniz suyu seviyelerindeki yükselmenin 0,3 metre ile 2,0 metre arasında değişecek. Tarihi M.Ö 5 bin yılına uzanan ve dünyanın en eski tarım topluluklarından bazılarının aralarında bulunduğu Ege uygarlıkları ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki 147 alan risk altında” dedi.
PLANLAMA YAPILMALI
Yükselmenin iki metreyi bulması durumda 53; üç metrede 80; dört metrede 106 ve beş metrede ise 147 alanın doğrudan ya da kısmen sular altında kalacağının altını çizen Doç. Dr. Zengin, uyarılarının devamda şu bilgiler aktardı: “İzmir’in Urla ilçesindeki Klazomenai Nekropolisi, Antalya’daki Aperlai ve Limyra antik kenti, Muğla’daki Larymna (Loryma) Antik Kenti gibi önemli alanların varlığı da tehdit altında kalabilir. Bu nedenle tarihi alanlara yönelik yapılacak çalışmaların kısa, orta ve uzun vadeli dış etkenlere göre planlanması, yani iklim değişikliği nedeniyle su seviyelerinde beklenen yükselmenin de dikkate alınması, kaçınılmaz bir gereklilik.”[email protected]