KIYILAR KİMSENİN MALI DEĞİLDİR!
Turizm ve Kültür Bakanı sayın Mehmet Nuri Ersoy’a çağrımızdır. Özel işleriniz Kamusal görevinizin önüne geçmesin. 2 gün önce KİSSEBÜKÜ’nde arkeolojik yapıların ortaya çıkarılmasını büyük bir gururla anlattığınız Geleceğe miras Kissebükü Antik Kenti tanıtım toplantısı yaptınız. Yapılan kıymetli çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
ADALIYALI Kissebükü’nden ayrı değildir. Bugüne kadar sizin şirketiniz ETS TUR ve sizden önceki şirketlerin projeleri, bölge halkı ile yaşam savunucularının tepkisi ve mahkeme kararlarıyla iptal edildi.
Adalıyalı da Geleceğe miras bırakılması gereken önemli doğal alanlarımızdan biridir. Bölge halkının özgürce denize girdiği işgale uğramamış çok nadir koylarımızdan biridir. Binlerce insanın ekmek yediği, ülkemizin tanıtımında önemli yer tutan MAVİ TUR’un 70 yıllık en önemli duraklarındandır.
Başta nesli tükenmekte olan Akdeniz fokları olmak üzere milyonlarca canlının nefes alabildiği yaşam alanlarındandır.
Artık yeter! Tüm doğal alanlarımızı yok ederek, kıyılarımızı işgal ederek turizm yapılamayacağını anlayın diyoruz. Doğaya beton dikmek ile turizm yapılamaz.
İspanya da 5 yıldızlı otel sayısı 545, ülkemizde 5 yıldızlı otel sayısı 705
2023 yılı turizm geliri; İspanya 86 milyar euro, Türkiye 48 milyar eurodur. Dünya da tüm canlıların müşterek yaşam alanlarını betona dönüştürerek sürdürülebilir turizm yapılabilmiş bir tane örnek yoktur.
Sayın bakan; doğal alanlarımızı yok ederek tüm canlıların ortak yaşam alanı olan kıyılarımızda SÖZDE HALK PLAJI açmanızı istemiyoruz. KANUNU UYGULAYIN VE İŞGALLERİ KALDIRIN!
Hepimizin olanı lütuf olarak sunmaktanda vazgeçin. Anayasal olarak herkesin eşit ve ücretsiz kullanım hakkı olan kıyılarımızdaki işgallerinizde EMEKLİYE ÜCRETSİZ ŞEZLONG lütfunuzuda iade ediyoruz.
Gelin hep birlikte doğal ve kültürel değerlerimize sahip çıkalım. Ülkemizin her karışından tarih fışkırıyor. Arkeolojik ve doğal alanlarımız üzerine BETON dikmekten vazgeçelim.
ÖZGÜR KIYILAR BODRUM İNİSİYATİFİKıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır! Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula!
Bugün yine Türkiye’nin dört bir yanındaki kıyılarda bir arada, hepimiz KIYIDA’yız! 18
Mayıs’ta ilan ettiğimiz kuruluşumuzun ardından, tüm yaz sezonu boyunca hem
yerellerimizdeki kıyı ekosistemi tahribatı ve işgallerine karşı mücadelemizi, hem de birleşik
mücadelemizle Türkiye kıyı politikalarını etkileme çabamızı sürdürdük. Bugün burada ve
Türkiye’nin pek çok yerinde eş zamanlı olarak çok temel hukuki, kamusal, toplumsal talebi
dile getirmek için buluştuk: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula!
KIYIDA olarak, kıyı ekosistemlerini korumak ve kıyılara tüm insanların eşit ve ücretsiz olarak
erişimini savunmak amacıyla mücadele ediyoruz. Kıyıların sadece insanların olmadığını
savunuyoruz, deniz ve kara ekosistemlerinin buluşma noktası olan kıyılardaki tüm canlı ve
cansız varlıkları koruma ilkemiz, en temel çıkış noktamızı oluşturuyor. Bu nedenle, kıyılar
halkındır yerine, kıyılar hepimizin diyoruz. Yalnızca kıyılar değil; dereler, nehirler, göller, ormanlar da hepimizin. Yakılan ormanlar, maden uğruna yok edilen ağaçlar, iş makinaları tarafından hoyratça kazılan toprak da
hepimizin. Her bir yangın milyonlarca, belki milyarlarca canlının yok olmasına neden oluyor. Bu nedenle tüm yaşam alanlarımızı birlikte savunuyoruz. Bununla birlikte, tüm kıyıların ciddi ölçekte işgal altında olması nedeniyle, insanlar olarak
denize ve kıyılara ulaşamıyoruz. İşgal diyoruz, çünkü Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı
Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddeleriyle; kıyıların kullanımında kamu yararının
gözetilmesinin zorunlu olduğuna ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence
altına alındığına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Kıyı hareketleri olarak, güvencemizi
yasalardan alıyor, kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özel mülkleştirmeye
konu edilemez, yani ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır. Türkiye’nin uzun süredir, özellikle 22 yıllık AKP – MHP iktidarı döneminde, hukukun her
düzeyde terk edildiği, Anayasa’nın ve pek çok kanunun uygulanmadığı bir süreçte olduğunu
biliyoruz. Tam da bu nedenle, adaleti, hukuku savunuyor ve kıyılardaki tahribatı ve işgali
ortadan kaldırmak için, Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula diyoruz!
Daha önce de açıklamada bulunduğumuz ve kamunun da yakından takip ettiği , ÇŞİDB’nin
“Kıyılar Halkındır” ismiyle lanse ettiği projesinde, pek çok yeni “halk plajı” açılacağı ve bu
kıyıların bir anonim şirket olan MUÇEV tarafından işletileceği açıklamıştı. Sadece bu örneğe
bakıldığında dahi, kamu kurumlarının bile yasalara uymaktan ne kadar uzak kaldığı, sermaye temelli politikalar nedeniyle, halkın kamusal haklarının bir bir ellerinden alındığını