Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Tehlikeli” ve “Çok Tehlikeli” olarak sınıflandırdığı 33 mesleği yapanlara “Mesleki Yeterlilik Belgesi” zorunluluğu getirdi. Buna göre, 33 mesleği icra edenler, “Mesleki Yeterlilik” belgesi olmadan çalışamayacaklar. Bu mesleklerde belgesiz işçi çalıştıran iş yerlerinde, işveren veya işveren vekiline kişi başı 627 lira ceza kesilecek.
Belge zorunluluğu getirilen 33 meslek arasında, otomotiv kaportacıları, PVC doğrama montajcısı, metal kesimci, motor testçileri, tren makinisti, makine montajcıları da yer alıyor. Belge için alınan eğitimde iş güvenliği konusunda dikkat çekiyor. Ustalara iş güvenliği alanında eğitim veriliyor. Ancak tehlikeli meslekler arasında yer alan otomotiv kaportacıları mesleklerinin tehlikeli olduğun habersiz ve tehlikeli bir meslek yaptıklarını da düşünmüyorlar.
“BEN GELMİŞİM 50 YAŞIMA, BİZİM İÇİN GEÇERSİZ O”
Kaporta ustası Cumali Türktaş, kaportacılığın tehlikeli meslek olduğunu ilk defa duyduğunu belirterek, “Eğitim illaki iş için gereklidir. İş güvenliği için eğitim şart” dedi. Kaporta ustası Ramazan Yıldırım da eğitimden haberi olmadığını dile getirdi.
Bir başka kaporta ustası Hüseyin Yıldırım ise eğitimi sabah izlediği haberlerden öğrendiğini belirterek, “Ben gelmişim 50 yaşıma, bizim için geçersiz o. İşimizin tehlikesi bazen oluyor. Karpit kazanı patlar, dikkatsiz olursan kaynağı patlatırsın, arabayı yakarsın. Okuyunca daha geri kalıyorlar. Bugün çıraklık kursundan gelenler çekirdekten yetişenlerden daha avantajsız durumda. İş güveliği için de; sen kapıyı açık bırakırsan hırsız girer, iş güvenliği diye bir olay yok” diye konuştu. 40 yılı aşkın süredir kaporta ustalığı yapan İlyas Çukur da mesleğinin tehlikeli olmadığı kanaatinde.
“EĞİTİM KAPSAMINDA TAM OLARAK RANDIMAN ALINMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
İş Güvenliği Uzmanı Tolga Hüsmek ise Türkiye’de iş kazalarında çok fazla ölüm ve yaralanma meydana geldiğine dikkat çekerek, “Bunların bir çoğu da eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. Önümüzdeki dönemde kazaların azalması konusunda eğitimler faydalı olacaktır. Eğitim için tanınan süre 12 ay uzun ama eğitim kapsamında tam olarak randıman alınmadığını düşünüyorum. Sonuçların daha iyi olması için aslında devletin 2020 yılına kadar bir teşvik sistemi var. İş verenlerin bu konuda daha hassas davranması ve eğitime çalışanların katılmasını lazım. Esnaf açısından ise eğitimlerin maliyet dezavantajı yok. Sınav sonucunda, sınav ve belgelendirme ücretleri 2020’ye kadar devlet tarafından İşsizlik Fonu’ndan karşılanıyor. Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde söz konusu meslek grupları sorgulanıyor. Firmaların faaliyet alanında bu meslek grupları varsa ve eğitimleri yoksa, ceza veriliyor ve uyarılarla çalışanlara eğitim verilmesi sağlanıyor” şeklinde konuştu
