Bodrum Müftülüğünce “Peygamberimiz ve Aile” konferans düzenlendi.
Haber: Selçuk AKBAŞ
Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında Bodrum İlçe Müftülüğünce “Peygamberimiz ve Aile” konferans düzenlendi. Osman Gazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım tarafından “Peygamberimiz ve Aile”konferans büyük ilgili ile izlendi.
Bodrum Heredot Kültür Merkezinde Mevlid-i Nebi Haftası etkinlikleri kapsamında “Peygamberimiz ve Aile” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansa Osman Gazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım Bodrum İlçe Müftüsü Dr.Ali Ünal din görevlileri aileleri ve öğrenciler katıldı.
Bodrum İlçe Müftü Müdürü Ahmet Akbudak’ın sunumu yaptığı konferans saygı duruşu ve İstiklal marşının ardından kuran tilaveti ile başladı. Sinavizyon gösterimimin ardından İlçe Müftüsü Ünal tarafından Mevlid-i Nebi Haftası önemi vurgulandı.
Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi İlahayat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım tarafından “Peygamberimiz ve Aile”konferansı verildi.
Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, “hayırlı bir müminin”, ailenin önemini bilmesi, eşine verdiği söze sadık kalması ve ahde vefa göstermesi gerektiğini söyledi
.
Yüce Rabbimizin en güzel nimetlerinden olan aile, insanoğluna huzur ve sükûnet veren, çocuklar ve temiz rızıklarla güzelleşen kutsal bir birlikteliktir. Aile, Rabbimizin yeryüzündeki ayetlerinden biri olup onun rahmeti ile sevgi, saygı, şefkat ve muhabbete erişen bir kurumdur. Bireyleri olumsuzluklara, tehlikelere karşı koruyan sağlam ve güvenli bir limandır. Aile, toplumun en küçük fakat en önemli yapıtaşı, hayatın bütün aşamalarına etki eden başlangıç noktasıdır.
Küreselleşen dünyada aileyi hedef alan ve aile içinde yaşanan sorunlar hepimizi etkilemekte, sadece bugünümüzü değil geleceğimizi de tehdit etmektedir. Kitle iletişim araçlarının gelişimi değer ve sınır tanımaksızın aile mahremiyetini, aile bireylerinin haklarını ve ailenin saygınlığını zedeleyebilmektedir. Sadakatsizlik, vefasızlık, tahammülsüzlük, bilinçsizlik ve şiddet gibi sebeplerle ailelerimiz ciddi anlamda zarar görmektedir. Dolayısıyla ailenin kurulması, korunması ve sağlıklı bir şekilde geleceğe taşınması için çözüm üretmek hepimizin sorumluluğudur. Bu bağlamda Kur’an ve sünnetten beslenen sağlam referanslarla ve değişmez sabitelerle bugünün ailelerine yol gösterecek akademik çalışmalara ihtiyaç vardır.
.
Hazreti Muhammed’in hayatından örnekler veren Yıldırımı,
“Peygamber Efendimiz hayatı boyunca hiç kimseyi incitmemiş, eşlerine karşı daima anlayışlı olmuş, sabırlı olmuş, nazik olmuş, hoşgörülü davranmıştır. Buradan da yola çıkarak mümin bir kimse eşine karşı asla nefret beslemez. Hayırlı bir mümin gerçek hayatın çilesini eşiyle birlikte çeker, derdine ortak olur, aile bireylerinin kıymetini, değerini her zaman bilir. Hayırlı bir eş nikahlanırken vermiş olduğu söze sadık kalır, ahde vefa gösterir. İyi bir baba aile bireyleriyle her daim gönül birliği içinde olan, kol kola omuz omuza duran kimsedir. Huzurlu bir yuva için aile bireyleri ile iyi bir iletişime geçmemiz gerekir. Aile içi iletişimi en iyi düzeyde sürdürmemiz lazım ki Allah Resulü’nün tavsiye buyurduğu, yol gösterdiği, biçimlendirdiği bir aile özelliğini taşıyabilelim.”
Prof. Dr. Mustafa YIldırım bir devleti yıkacak en önemli virüsün aile değerlerinin yok olmasıdır. Varlık âlemi içinde insanlık âlemi ile hayvanlar âlemi arasındaki en önemli fark ailedir. Toplumu ayakta tutacak ailedir. İnsanın inanma ihtiyacı vardır. Her Müslümanın ruhunda Allah’a inanma ihtiyacı olduğu gibi inançsız olsun, ateist olsun, kâfir olsun ne olursa olsun bir şeye inanma ihtiyacı vardır.
Evlilikte sükûnet olmalı ancak günümüzde telefonlar, teknoloji karı koca arasındaki iletişimi yok etti. Bu eşlerin birbiriyle olan muhabbetini ortadan kaldırmış, bu bir tehlikedir. Aile arasında Rabbimizin emrettiği meveddet ve Rahmet halk etmesi sevginin ve merhametin olmazsa olmazıdır.
Yüce Rabbimiz âlemi çeşitlilikler şeklinde yaratmıştır. Zıtlıklar üzere kurmuştur. Güzel- çirkin, iyi- kötü, erkek- kadın… vb. Eşler arasında sevgi olmalı, merhamet olmalı. Eşler arasında görev ve sorumluluk olmaz fedakârlık vardır, Eşler birbirinin gözünün içine bakmalıdır.
Modern dünya yani Batı, erkeği kadınlaştırdı, kadını erkekleştirdi ancak Türk toplumunda kadını erkekleştirdi. Fakat erkeği kadınlaştıramadı. Evde iki erkek var bundan dolayı çatışmalar olmaktadır. Eşitlik adına fıtrattan uzaklaşılıyor. Fıtrata aykırı davranmak problemlere çatışmalara yol açmaktadır. Bunun önlemi alınmalı, eşler birbirine yardımcı olmalı, saygı ve sevgi temelinde kadın ve erkeğin toplum içinde onuru korunmalı, eşler toplum içinde birbirini rencide etmemelidir. Çekirdek Aile’yi oluştururken, büyükler ailenin dışına itilmemeli, büyüklerle iletişim devam ettirilmeli, onların merhameti çocukların üzerinde hissettirilmelidir. Bu da gençlerin merhamet ve sevgi açlığını giderir. En iyi kreş öğretmeni anneannedir, Babaannedir ve Dedelerdir.” dedi. Konuşmasını, huzurlu bir aile olma, birlik ve beraberliğin, merhametin- meveddetin, muhabbetin olduğu bir toplum olma temennileri ile bitirdi dedi. Konferansın ardından hatıra fotoğrafı çekilerek çiçek takdim edildi.
