Muğla Büyükşehir Belediyesi, geçen ay gerçekleştirdiği “Orman Yangınları Çalıştayı”nın sonuç bildiri raporunu açıkladı. Bir çok konunun açıklandığı bildirgede, özellikle ormanların korunması yasalarla Orman Genel Müdürlüğüne verilse de aynı görev vicdan sahibi her insanın sorumluluğunda zorunlu olarak olması gerektiği vurgulandı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, tarafından geçen ay Türkiye’de ilk kez düzenlenen, yerel ve ulusal basında geniş yer bulan “Orman Yangınları Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi açıklandı.
29-30 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen ve Ormanlarımızı Korumak Görev Değil Sorumluluktur temalı çalıştayda, Orman Yangınlarıyla Mücadele, Orman Yangınlarının Ekolojik Açıdan Değerlendirilmesi, Yerleşim Yerleri ve Tarım Alanları Arakesitlerinde Orman Yangınları, Akdeniz Tipi Ekosistemde Yangın Sonrası Vejetasyon, Muğla Kızılçam Ormanlarında Yangınların Fauna ve Çambalı Üretimine Etkileri konularının ayrıntılı olarak incelendiği çalıştayın bildirgesinde birçok konu ön plana çıkarıldığı gözlendi.
Muğla’nın orman yangınları açısından Türkiye’nin en hassas bölgelerinin başında geldiği ve yüzde 68’nin orman alanına sahip olduğu vurgulanan bildirgede “Ormanların korunması görevi yasalarla Orman Genel Müdürlüğü’ne verilmiş olsa da yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile vicdan sahibi insanlar aynı sorumluluğu hissetmek ve paylaşmak zorundadır.” ifadelerine yer verildi.
Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan bildirge şu şekilde;
“Orman yangınları açısından Türkiye’nin en hassas bölgelerinin başında gelen Muğla’da, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği tarafından ortaklaşa Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek; ‘‘ Ormanlarımızı Korumak Görev Değil Sorumluluktur ’’ temel prensibinden hareketle Orman Yangınları, Orman Yangınlarıyla Mücadele, Orman Yangınlarının Ekolojik Açıdan Değerlendirilmesi, Yerleşim Yerleri ve Tarım Alanları Arakesitlerinde Orman Yangınları, Akdeniz Tipi Ekosistemde Yangın Sonrası Vejetasyon, Muğla Kızılçam Ormanlarında Yangınların Fauna ve Çambalı Üretimine Etkileri konularının ayrıntılı olarak incelendiği ‘‘ Orman Yangınları Çalıştayı 29-30 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir.
Ormanlarımızı Korumak Görev Değil Sorumluluktur çalıştayı, kaynaklarımızın etkin ve verimli kullanılabilmesi, oluşabilecek yangınlara yerinde ve zamanında müdahale yapılması, kişilerin bilinçlendirilmesi ve orman yangınlarıyla ilgili katılımcı yönetim stratejilerinin belirlenmesi açısından, yasalarla bu görevin yerine getirilme sorumluluğunun verildiği ilgili birimlere katkı sağlamak ve ilgili halkın bilinçlendirilmesini sağlamak amacı ile düzenlenmiştir.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneğinin birlikte gerçekleştirdiği çalıştayımızda ; Ülkemizde ve Muğla ilimizde orman yangınlarının öncesinde ve sonrasında yaşanan süreçler, orman yangınlarının sebepleri, sonuçları, yangınlara erken müdahale, yangın sonrası atılması gereken adımlar, konunun uzmanları tarafından detaylı bir şekilde incelenmiştir. Çalıştayın ikinci gününde ise Orman Yangını geçiren ve 450 ha. üzerinde sahanın yandığı Zeytin Köyde orman inceleme ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Ormanlarımız sadece ülkemiz için değil tüm dünyanın en önemli yaşam destek kaynaklarından biri olup, gelecek nesillere aktarılması gereken bir mirastır.
Muğla’da Ormanların Önemi
Ormanlar, karalar üzerinde yaşayan türlerin yarıdan fazlasına yaşanabilir bir ortam sunmanın yanı sıra, bitki örtüsünde ve toprakta büyük miktarlarda karbon depolayarak atmosferdeki karbon dengesini düzenlemekte, küresel ısınmanın yavaşlatılmasına olanak sağlamaktadır. Ormanlar, yerel ve bölgesel yağışın düzenlenmesine yardımcı olarak başta içme suyu olmak üzere tarım ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu suyu sağlar. Ayrıca ormanlar, milyonlarca insan için, besin, ilaç, içme suyu ve sınırsız rekreasyonel, estetik yararlar açısından yaşamsal bir kaynaktır.
Muğla %68 orman alanına sahip bir ildir. Bu orman alanlarının içerisinde, sadece Türkiyede ve büyük çoğunluğu Muğlada görülen Sığla Ağcı (sığla yağı) ve Doğu Akdeniz havzasına özgü Kızılçam (Çam Pamuklu Koşnili Böceğinin özünü emerekçam balının ham maddesini oluşturduğu ağaç) gibi ekonomik değeri olan ve korunması gereken ağaç türleri bulunmaktadır. Ormandan ve orman yan ürünlerinden elde edilen ürünler kırsal kesimde yaşayan vatandaşların başlıca gelir kaynaklarındandır. İnsanların bilinçlendirilmesi ve ormanların korunması ile ormanlardan sağlanan faydanın sürdürülebilir olması paralellik gösterecektir.
Muğla’da Orman Yangınlarının Sebepleri
Orman yangınları doğal ve insan kaynaklı sebeplerden çıkmaktadır. Eğitimsizlik, anız yangınlarının sıçraması, atıkların mercek etkisi oluşturması, unutulan piknik veya çoban ateşinden, meteorolojik parametreler gibi nedenlerden oluşmakta veya yayılmaktadır. Bu doğrultuda ilgili tüm kurumların ortak çalışmalarıyla yangınların nasıl oluştuğu tespit edilmeli, bu konuda çözümler üretilmeli, rehabilitasyon çalışmaları yapılmalı ve eğitimler verilerek yangınların minimuma indirilmesi sağlanmalıdır.
Orman Yangınlarının Küresel Isınmaya Etkisi
Küresel ısınma ve orman yangınları birbiriyle bağlantılı iki olgu. Araştırmalar orman yangınlarının sadece küresel ısınmanın bir sonucu olmadığını aynı zamanda küresel ısınma üzerinde önemli etkileri olduğunu gösteriyor. Yanan ormanlar karbon salınımının artmasına ve sera gazı etkisi oluşmasına, biyolojik yönden zengin ve nadir türlerin zarar görmesine neden olmakta ve insan sağlığını etkilemektedir. Küresel ısınmanın etkileri Akdeniz havzasında yer alan ülkeler tarafından daha yoğun hissedileceği ve orman yangınlarının giderek artacağı tahmin edilmektedir.
Küresel ısınmanın orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarını giderek artan oranlarda zorlaştıracağı da dikkate alındığında orman yangınlarının önüne geçebilmek için küresel ısınmayı oluşturan etkilerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Ormanların Bal Üretiminde Etkileri
Türkiye dünya bal üretiminde % 6,2’lik payıyla 2. sırada yer alan bir ülkedir. Türkiye bal üretiminin ise %23’ü Muğla’da yapılmaktadır. Çam balının %92’si Türkiye’de, %80’i de Muğla’da üretilmektedir. Çam balı üretimine sağlayan ve son derece hassas bir böcek olan Basra (Marchalina hellenica) yangından etkilenmekte ve bu durum Muğla’nın çam balı üretimini de olumsuz etkilemektedir.
Ormanlarımız İçin Alınacak Tedbirler
İnsanın değil, yangının ne pahasına olursa olsun, ormanlardan uzak tutulması stratejisi geliştirilmeli toplum bilinçlendirilmelidir. Bireyler, topluluklar ve kurumlar orman yangınlarına hazırlıklı olmalı ve alabileceği tedbirleri öğrenecek platform oluşturulmalıdır.
Özellikle ve öncelikle ilköğretim seviyesinde bulunan çocuklarımız olmak üzere vatandaşlarımızın orman yangınları ve alınacak tedbirler konusunda çeşitli ortam ve şekillerde eğitimlerle bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
Türkiye’de yangınların çoğu anız yangınlarının ormana sıçraması nedeniyle gerçekleşmektedir. Tarım alanları ve orman kesitleri arasında önlemler alınmalıdır. Anız ve orman arasına en az 5 m genişliğinde boşluk bırakılmalı, çiftçiler bu konuda bilinçlendirilmelidir.
Orman Köyleri Turistik yapılar ve ikinci konutların yangına dirençli hale getirilmesi hususunda çalışmalar yapılmalıdır.
Orman yangınları sürecinde meydana gelen bilgi kirliliği, orman yangınlarıyla mücadele eden personel ve halk üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bu nedenle ilgili yetkili kurumlarca kamuoyunda sağlıklı ve doğru bilgilendirme yapılmalı ve yangın mücadelesinin doğru bir şekilde aktarılması sağlanmalıdır.
Ormanların korunması görevi yasalarla Orman Genel Müdürlüğü’ne verilmiş olsa da yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile vicdan sahibi insanlar aynı sorumluluğu hissetmek ve paylaşmak zorundadır.”