Cavit AKGÜN/MUĞLA, (DHA)- ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı tarafından doğal SİT alanlarının derecelerinin değiştirilmesiyle, orman ve hazine arazilerinin imara açılmasının önünü açacağını öne sürdükleri plana karşı harekete geçen Muğla’daki sivil toplum kuruluşları, Ula ilçesi Akyaka Mahallesi’nde, ‘Çevre Şenliği’ düzenledi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), sivil toplum kuruluşları ve kent konseylerinin katkısı ile Çevre Şenliği gerçekleştirildi. Ula ilçesinin dünyaca ünlü Akyaka Mahallesi’nde yaklaşık 2 bin 500 kişinin bir araya geldiği şenlikte, Marmaris’teki Okluk Koyu’nda yapımı süren 300 kişilik devlet konukevi ve doğal SİT alanları koruma dereceleri ön plana çıktı. Şenliğe gönüllü olarak destek veren müzik ve dans kulüpleri, Mabolla, Şubadap Çocuk, Yol Sahne, Moyo Masal ve Praksis Praksis Müzik Kolektifi renk kattı. Katılımcılar, dansları ile müziklere eşlik ederek eğlendi.
MUÇEP Akyaka Sekreteri Serdar Denktaş, şenlikte yaptığı açıklamada, “Gökova’daki özel çevre koruma bölgesi içinde yer alan Okluk, Bakanlığın yeniden değerlendirmesi ile artık koruma alanı olmaktan çıkarıldı. Cumhurbaşkanlığı adına yaptırılan yazlık saray inşaatı bir hançer gibi Muğla’nın yüreğine saplandı. 200 dönüm koruma alanı, etrafına çekilen beton duvarlarla adeta doğadan koparıldı, binlerce kamyon beton döküldü. Yalnızca yol yapımı için yaklaşık 50 bin ağaç kesildi, deniz doldurularak lüks teknelerin yanaşması için bir liman planlanıyor. İnşaat atıkları ile denizde büyük bir kirlilik oluştu” dedi.
‘TÜKETİM ODAKLI BÜYÜME ANLAYIŞI DOĞAYI TAHRİP EDİYOR’
Denktaş, Muğla’nın zengin biyolojik çeşitliliği ile dünyada önemli yer tuttuğunu belirterek, “Denizi, kıyıları, dağları, ormanları, ovaları, meraları, zeytinlikleri, sulak alanları ile birçok farklı ekosistemi barındıran önemli bir biyocoğrafyanın parçası. Biyolojik zenginliğimizin farkında olarak mutluluğumuzu ifade etmek ve tüm bu güzelliklere selam göndermek istiyoruz. Ne yazık ki, tüketim odaklı büyüme anlayışı, sınırsız bir kaynak gibi gördüğü doğamızı tahrip ediyor. Yaşam alanlarımız doğanın kendini yenilemesine imkan vermeyecek şekilde tüketilirken, iklimleri değiştiriyoruz, hiç de doğal olmayan felaketler yaşıyoruz. Yalnızca kendimizin değil, gelecek nesillerin de varoluşunu tehlikeye atıyoruz. Ortak yaşam alanlarımız sermayecilerin hunharca saldırıları ile tahrip edilirken biyolojik çeşitliliğimiz hızla azalıyor, dünya yoksullaşıyor” diye konuştu.
Doğal kaynakların zenginliği dikkate alındığında, Muğla’nın en çok saldırıya uğrayan bölgelerden birisi olduğunu ileri süren Dinktaş, şöyle devam etti:
“Doğal sit alanlarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, ‘Yerleşim yerlerinde yaşayan halkın imar sorunlarını çözüyoruz’ denilerek bir yeniden değerlendirme yapıldı. Üstelik daha önce yapılan çalışmaların bilimsel olmadığı, bu kez ekolojik temelli bilimsel araştırmalar esas alınarak yapılacağı söylendi. Sonra da akıllara zarar bir kararla, bu bilimsel araştırmalar bir emlak şirketine ihale ile hazırlatıldı. Kamuoyundan özenle gizlenen ve hala kimsenin görmediği bu sözde bilimsel raporlara dayanarak hiçbir yerleşimin olmadığı doğal SİT alanlarının koruma dereceleri düşürüldü. Zengin ekosistemlerimiz üzerinde yapılaşmanın yolu açıldı. Doğanın korunması için imza atılan uluslararası sözleşmeler yok sayıldı. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi artık büyük bir yapılaşma tehditi altına girdi. Dünya Sakin Kentler Birliği’nin üyesi olan Akyaka’nın hiçbir koruma statüsü kalmadı. Kadın Azmağı ve Akçapınar Azmağı arasında kalan, Gökova biyolojik çeşitliliğinin can damarı olan sulak alanımız üzerinde otellerin, turizm tesislerinin yapılması planlandı. Dünyanın gözbebeği Gökova, bilimsel kılıfa sokularak ranta kurban edilmek isteniyor. Gökova ÖÇK Bölgesi içinde yer alan Okluk, bakanlığın yeniden değerlendirmesi ile artık koruma alanı olmaktan çıkarıldı. Cumhurbaşkanlığı adına yaptırılan yazlık saray inşaatı bir hançer gibi Muğla’nın yüreğine saplandı. 200 dönüm koruma alanı, etrafına çekilen beton duvarlarla adeta doğadan koparıldı, binlerce kamyon beton döküldü. Yalnızca yol yapımı için yaklaşık 50 bin ağaç kesildi, deniz doldurularak lüks teknelerin yanaşması için bir liman planlanıyor. İnşaat atıkları ile denizde büyük bir kirlilik oluştu.”
DÖVİZLER TAŞIDILAR
Açıklamanın ardından şenliğe katılanlar, ‘Doğa anadır’, ‘Bir bilimsel rapor varmış, gören var mı’, ‘Tarım aralanlarımıza sahip çık’, ‘Dört mevsim ekoloji bahane, rant şahane’ ve ‘Çevreye bakan yürek yakan’, ‘Dünya mirasını yok ederek itibar olmaz’, ‘Kuş cıvıltısını Twitter mi sandın’, ‘Muğla cennet kalsın’, ‘Bilimsel rapor koca bir yalan’ yazılı dövizler açtı. Şenlik, hayların çekilmesiyle sona erdi.