Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘Türkiye Yüzyılı Projeleri’ adını verdiği 3 çevre projesini açıkladı. Özhaseki, ‘Denizler Halkındır’ projesi ile kıyılardaki kaçak yapıları temizleyeceklerini, 28 ilde bakanlık olarak 100 halk plajı açacaklarını, ‘Mapa-Şamandıra’ projesi ile koyları teknelerin verdiği zarardan koruyacaklarını, ‘sıfır atık’ için de yeni bir adım olan ‘Depozito Bilgi Sistemi’ projesini hayata geçirdiklerini söyledi Özhaseki, projeyi kararlılıkla uygulayacaklarını belirterek “Vatandaşlarımızın denize ulaşmasında ne kadar zorluk varsa, oraları işgal eden ve vatandaşa zorluk çıkaran ne tür unsur, kişi, şahıs, grup varsa hepsini temizleyeceğiz. Zaten bayram boyunca yıkımlar başladı. Bu ne kadar devam edecek derseniz belki senelerce, bitene kadar, oradan vatandaş rahatça istifade edene kadar. Ayrıca kıyı şeridi olan 28 ilimizde en az bir halk plajını açarak vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Hedefimiz bir yıl içerisinde 100 halk plajı açarak vatandaşlarımızın denizlere erişimini kolaylaştırmaktır. Buralarda ya girişte cüzi bir ücret alınacak, ya da içerideki hizmetlerden aynı şeklide cüzi ücret alınacak. Bunun kararını yakın zamanda vereceğiz. O denizler bizim. O denizlere halkımız rahatça ulaşabilmeli. Halk plajlarıyla öne çıkan bir ‘Türkiyedeniz’ diyoruz. Önümüzdeki günlerde 28 ile uygulama tekniğini sağlamak adına yeni genelgeleri göndereceğiz” dedi.
MAPA ŞAMANDIRA PROJESİ KOYLAR KORUNACAK
Bakan Özhaseki, ikinci proje ‘Mapa Şamandıra’ ile kıyısı olan özel çevre koruma bölgeleri öncelikli olmak üzere tüm sahilleri, koyları teknelerin verdiği zararlardan korumayı hedeflediklerini belirtti. Özhaseki, “Kıyı ve koylarımızda yaptığımız incelemeler sonucunda; yat turizminin olduğu bölgelerde yatların gelişigüzel bir şekilde çapalama yaptığını tespit ettik. Bu çapalama esnasında deniz çayırlarına, kıyıda bulunan ağaçlara ve doğal zenginliklerimize zarar verildiğini gördük. Bazen sahillerdeki, kıyılarda tarihi eserlere bile bağlayanları gördüm, şahitlik ettim; zarar veriyorlar. Denizlerin ormanını yok ediyorlar. Bu zararı ortadan kaldırmak adına ‘Mapa Şamandıra’ projesini başlatıyoruz. Türkiye Çevre Ajansı öncülüğünde pilot uygulamasını Fethiye-Göcek Bölgesi’nde bulunan 805 kilometrekarelik alanda başlattığımız projemizle 20 koyumuzu koruma altına alıyoruz. Bu alanda 40-50 metre arayla uygun yerlere 700 kadar mapa şamandıra yerleştirileceğiz. Yani kıyıda bağlayacağı yer belli olacak ve onun da denizdeki çapa attığı yerde sabitlemesi için kullanacağı alttaki 4 veya 5 tonluk bir kütleyi de koyup oraya bağlamasını sağlayacağız. Bir mobil uygulama geliştiriyoruz. Akıllı bir sistem. Yatlar istedikleri gibi, istedikleri zaman, istedikleri yere duramayacaklar. O sistemi herkes görecek. Oradan işaretleyerek gitmek istediği yeri belirleyecek ve oraya bağlayacak. Belli sürelerde orada kalacak. Sonra da kirliliklerini 12 kişiden az olan tekneler 15 günde bir, 12 kişiden fazla olanlar 10 günde bir atıklarını bizim istediğimiz yere verecekler. Tekne ve yatların belirli sürelerle kontrollü şekillerde konaklamalarını sağlayacağız ve denetimleri sağlamış olacağız. Bir taraftan da koylardaki ağaçlarımızı, tarihi kültürel varlıklarımızı korumuş olacağız. Karasal bir tahribatın önüne geçeceğiz. Bir taraftan da tabii ki bizim deniz ormanlarını korumuş olacağız. Taviz vermeden bunu da uygulayacağız” dedi.
AMBALAJLI İÇECEKLERE ‘DEPOZİTO’ LOGOSU
Özhaseki, 3’üncü çevre projesi sıfır atıkta yeni adım olan ‘Depozito Yönetim Sistemi’ni tanıttı. Özhaseki, ‘Depozito Yönetimi Sistemi’ ile ilk etapta 0,1-3 litre arasında pet, cam ve alüminyum ambalajlı içecekleri iade sisteminin kapsamına aldıklarını söyleyerek, “Çünkü her yıl ülkemizde, bu kapsama giren 20 milyar tek kullanımlık ambalaj üretiliyor. Biz bunları çöp sahalarında kaybetmek yerine ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda ilk adım olarak tüm ambalajlı içeceklerde 1 Ocak 2024’ten itibaren ‘Depozito’ logosunu zorunlu hale getirdik. Bu logo; özel güvenlikli mürekkep ile üretildi. Bu sisteme uygun bir şekilde tasarlandı. Bu logo; artık tüm ambalajlı ürünlerin üzerinde yer alacak. Bize, size, hepimize Depozito Yönetim Sistemini hatırlatacak. Depozito Yönetim Sistemi’nin en önemli ayağı ise iade noktalarıdır. Vatandaşımız kendisine en yakın olan bu iade noktalarına gelerek ellerindeki ambalajlı ürünleri geri dönüşüm ve iade sistemine dahil edecekler. Böylelikle depozito bedellerini geri almış olacaklar” diye konuştu.
Özhaseki, sistem ile yıllık toplanacak malzemeden 120 milyon euro geri kazanım geliri, geri kazanılmış ürünlerin tekrar üretimde kullanılmasından dolayı yıllık 250 milyon euro ham maddeden tasarruf, yıllık 50 milyon euro atık ithalatından azalma, 100 milyon euro yerel yönetimlerin atık bertarafı için harcadıkları lojistik ve enerjiden tasarruf, tüm kalemlerle birlikte yıllık 520 milyon euro milli ekonomik kazanç sağlanacağını kaydetti. Özhaseki, ayrıca 37 bin ton sera gazı salınımının önüne geçileceğini, hedeflerinin 2025 yılı ortasına kadar asgari makine ve altyapı kurulumunu tamamlayarak ulusal depozito uygulamasını başlatmak olduğunu bildirdi.
‘YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ’
Bakan Özhaseki, bakanlığın diğer faaliyetlerine ilişkin de bilgi verdi. Özhaseki, deprem bölgesinde 1900 şantiyede 153 bin kişilik ordunun çalışmaya devam ettiğini söyleyerek, “Bundan 3 ay öncesine kadar 76 bin konutun çekilişini yaptık, kurallarını belirledik ve hak sahiplerine teslim ettik. Temmuz ayı sonu itibarıyla yeniden başlıyoruz. Sene sonuna kadar 200 bin konutu teslim etmiş olacağız. İnşallah önümüzdeki senenin güz aylarına kadar da 400 binden fazla konutu yapıp hiçbir depremzedemizi dışarıda bırakmayacağız diye düşünüyorum” diye konuştu.
Bakan Özhaseki, iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çekerek, “Paris İklim Anlaşması’na tarafız. 2053 yılı sıfır emisyon hedefimizi ortaya koyduk. İklim kanunumuzu güncelledik. Meclisin önümüzdeki günlerde takvimine göre, meclise getirip inşallah iklim kanunu da çıkmış olacak” dedi.