Doç. Dr. Killi: “Denizanası Zehri Kanser Hücrelerinde Etkili”
MSKÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurçin Killi, son zamanlarda artan iklim değişikliği nedeniyle Süveyş kanalından ve gemilerin balast sularından dolayı Akdeniz bölgesinde sıkça görülen değişik türlerdeki denizanaları ile ilgili uyarıda bulundu. TUBİTAK projesi çerçevesinde bilimsel araştırma yaptıklarını söyleyen Doç. Dr. Killi, “Denizanası zehrinin kanser hücrelerinde etkili olduğunu bulduk” dedi.
Son zamanlarda artan iklim değişikliği nedeniyle Süveyş kanalından ve gemilerin balast sularından dolayı Akdeniz bölgesinde sıkça görülen istilacı türlere yönelik, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurçin Killi uyarıda bulundu.
Muğla’nın Marmaris ilçesinde sahile vuran Rhopilema nomadica göçmen denizanası türü üzerine bilimsel araştırma yapan MSKÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurçin Killi, Rhopilema nomadica adı verilen göçmen Denizanası türünün Muğla kıyılarında sıkça görülmeye başladığını belirterek, bu türün 70 cm ve 7-8 kilo ağırlığa ulaşabildiğini söyledi.
Doç. Dr. Killi, “Akdeniz’de son yıllarda istilacı türlerin arttığını görmekteyiz. Bunlardan biri de denizanaları. Hem Süveyş kanalından hem de gemilerin balast sularından dolayı gelen denizanaları bu bölgedeki su sıcaklıklarının daha yüksek seyretmesi nedeniyle sayılarını arttırıyor. Ege ve Akdeniz kıyılarında da hem yerli türler hem de yabancı denizanalarının aşırı üremelerini görmekteyiz” dedi.
“TEMAS DURUMUNDA İLK MÜDAHALE TUZLU SU”
Bu türün yakıcı bir tür olduğunu söyleyen Doç. Dr. Killi, “Elimizde 40-50 cm’lik türler mevcut. Yakıcılık olarak kuvvetli yakıcı bir tür. Aşırı ağrı, kızarıklık, acı yanma, döküntü ve iz bırakan yaralara neden olabilir. Kişinin bünyesi alerjik ise aşırı tepki verebilir. Solunum güçlüğüne, mide bulantısına neden olabilir. Herhangi bir denizanası ile temas durumunda hemen sağlık kuruluşuna gidilmeli. Vücudun vereceği tepkiyi bilemeyiz. İlk müdahale olarak deniz suyu ile yakınmasını öneriyoruz. Tatlı su kesinlikle değdirmemeliyiz. Artık bu denizanalarını kıyılarımızda daha fazla göreceğimizi düşünüyorum. Çünkü bu kış su sıcaklıkları beklediğimiz kadar düşmedi. Bu nedenle Nisan-Mayıs aylarında gördüğümüz denizanası aşırı üremelerini artık Ocak-Şubat aylarında yani kış aylarında da görmeye başladık. Bu durum bütün kış boyunca denizanalarının kıyılarımızda görebileceğimizi göstermekte” dedi.
“KANSER HÜCRELERİNDE ETKİLİ OLDUĞUNU BULDUK”
Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurçin Killi, “Denizanası örneklerini tekne üzerinden araziden topluyoruz ve laboratuvarımıza getiriyoruz. Hemen taze bir şekilde yakıcı hücrelerin olduğu kısımları ayırarak onları donduruyoruz. Daha sonra belli işlemlerden geçirerek içerisindeki zehri izole ediyoruz. Denizanalarının zehirlerini izole ederek bir TUBİTAK projesi çerçevesinde kanser hücrelerinde deniyoruz. Yani denizanası venomunun kanser hücresindeki sitotoksik etkisini araştırıyoruz. İlk aldığımız sonuçlar gayret güzel sonuçlardı. Kanser hücrelerinde etkili olduğunu bulduk. Aynı zamanda sağlıklı hücrelerde de denedik. Sağlıklı hücrelerde kanser hücrelerine göre daha az öldürücü olduğunu tespit ettik. Bu bizim istediğimiz bir şeydi” diye konuştu.