Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in polislerin mesai saatleriyle ilgili ifadeleri üzerine, “Meral Akşener’in, polislerimiz ve emniyet teşkilatımızla ilgili haksızlık içeren sözlerini; teşkilatımızın çalışma ahengi ve anlayışını bilmesi gereken bir kişi olması nedeniyle teessüfle karşıladığımızı belirtmek isteriz” açıklamasını yaptı.
EGM’den yapılan yazılı açıklamada, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in dünkü değerlendirmeleri sonrası yakın geçmişte teşkilatın yaşadığı zorlu süreçlerin kamuoyuna tekrar hatırlatılmak istendiği belirtildi. 15 Temmuz sonrasında hem güvenlik alanında başarı elde etmek hem de teşkilatın çalışma düzenini korumanın planlı bir süreç yönetimi olduğu ifade edilerek, “Tüm bu süreçleri, buradaki gayret ve çalışmayı siyaset gündeminin konusu yapmak, 15 Temmuz’la karşı karşıya kaldığımız hasarı; etrafımızdaki ateş çemberine rağmen ülkenin huzuru ve asayişi için görev yapan bir teşkilatın başarısını ve fedakarlığını; bu teşkilatın sadakatini, üniformasının asaletini anlayamamaktır. 15 Temmuz hain darbesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve aziz milletimizle omuz omuza kahramanca engelleyen, şehitler veren, gazi olan teşkilatımız, sonraki süreçte de içerisindeki FETÖ sızmalarını hızlıca ve titizlikle ayıklamıştır. Darbe girişimi öncesinde 273 bin olan personel sayımız, 34 bin 636 kişinin ihraç edilmesi ile önce 239 bine kadar gerilemiş, soruşturma süresince açığa alınanlarla birlikte 230 binin altına düşmüştür. Personel eksikliğinin, vatandaşımızın huzur ve asayişinin temininde herhangi bir zaafiyete yol açmaması için, yeni personel alımları ve eğitimleriyle giderilinceye kadar, tüm personelimiz, mesai mefhumu gözetmeden yüksek bir fedakarlıkla görev yapmaya devam etmişlerdir” denildi.
‘MESAİ SAATLERİ’ KONULU GENELGEYLE ÇALIŞMA HIZLANDIRILDI’
Bu dönemde birçok personelin ve pandemi döneminde de personelimizin bir kısmının, 12/12 çalışma saatleri esasına göre mesaisini büyük bir fedakarlıkla yerine getirdiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin o kritik günlerinde Türk Polisi bir taraftan PKK, FETÖ, DHKP/C, DAEŞ gibi terör örgütleri ile mücadele ederken, bir taraftan da uyuşturucu, siber suçlar, organize suçlar, asayiş, trafik gibi tüm görev alanlarındaki mücadelesini başarıyla devam ettirmiş, hemen tüm başlıklarda olumlu trendler yakalamıştır. Tüm bu süreç ilerlerken gerek yeni alımlarla, gerekse Çarşı ve Mahalle Bekçilerimizle, personel eksikliğimiz giderilmiş, niteliği toplum tarafından da kabul edilen hizmetlerimiz milletimizle buluşmuştur. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra normalleşmeye başlayan süreçle birlikte 21 Şubat 2020 tarihinde yani 2 yıl önce yayımlanan genelge ile ‘mesai saatlerinde düzenlemeye gidilmesi ve polis merkezi amirlikleri ile resmi ekiplerde 8/24 ve 12/36 çalışma sistemine geçilmesi’ talimatı bakanlığımızca verilmiştir. Sonrasında yapılan çalışmalarda personelimizin yüzde 29’unun 12/24; yüzde 16’sının 12/36 ve 8/24, yüzde 27’sinin 08.00-17.00 (normal mesai), yüzde 27’sinin de operasyonel birimlerin kendi çalışma sistemi doğrultusunda çalıştığı görülmüştür. 12/24 sisteminin moral motivasyonu ve sosyal hayatı olumsuz etkilediği gözlendiği için 30 Mart 2022 tarihli ‘mesai saatleri’ konulu genelge ile 2020 yılı başında başlayan ‘mesai saatlerinde değişikliğe gidilmesi’ yönündeki çalışmanın hızlandırılması talimatı verilmiştir.”
‘BAKANLIK TALİMATIYLA SONLANDIRILMASI HEDEFLENİYOR’
İçişleri Bakanlığı ve EGM’nin talimatlarıyla, 12/24 çalışma sisteminin kısa zaman içinde tümüyle sonlandırılmasının hedeflendiği belirtilerek, şöyle denildi:
“Gerek bakanlığımız, gerek genel müdürlüğümüz yazılı ve sözlü talimatlarla periyodik olarak, ‘polisimizin artık 12/24 çalışmaması, 8/24 veya 12/36 çalışması gerektiğini’ defaten bildirmiş, 12/24 çalışma sisteminin kısa zaman içinde tümüyle sonlandırılması hedeflenmiştir. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan fiili sürecin etkilerinin zamanla giderildiği, tamamen normale geçmek için 2020’den itibaren defaten yazılı ve sözlü olarak, 30 Mart 2022’de de genelge ile çalışma saatleri duyarlılığımızı iletmemize rağmen, ‘ben söyledim oldu’ mantığıyla beyanlarda bulunmak, devlet umuru görmüş bir anlayışla bağdaşmamaktadır. 8 Kasım 1996-30 Haziran 1997 tarihleri arasında 7 ay 22 gün süreyle İçişleri Bakanlığımızı da yapan sayın Meral Akşener’in, polislerimiz ve emniyet teşkilatımızla ilgili haksızlık içeren sözlerini; teşkilatımızın çalışma ahengi ve anlayışını bilmesi gereken bir kişi olması nedeniyle teessüfle karşıladığımızı belirtmek isteriz. Üzüntüyle bir not daha vermek isteriz: Uyuşturucu, terörle mücadele ve birçok alanda polislerimiz şehit oldu. Polis uçağımız düştü, kahraman mesai arkadaşlarımız şehit oldu. Tüm bu acılarımızda Sayın Meral Akşener bir kez bile bizi arayıp başsağlığı dileklerini iletmemiştir. Eski İçişleri Bakanı olarak teşkilatımızla kurduğu yegane irtibatın, defaten yazılı olarak, bir kez de ilgili daire başkanımızla telefonla görüşme talep etmek suretiyle kendi koruma personelinin sayılarının arttırılması hakkında olması da aziz milletimizin takdirine havale etmek durumunda olduğumuz bir konudur.”