GÜRÜN BAFA’YA KARŞI GÜNAH İŞLİYOR
ABDULLAH GÜRGÜN
Uzunca bir aradan sonra yeniden memleketim Bafa’dayım.
Bafa, Muğla ili Milas ilçesine bağlı bir köy. “Bafa Bölgesi” deyince Menderes havzasını, Bafa Gölü’nü, Bafa Köyü’nü içine alan bölgeyi kastediyoruz.
Kimbilir kaç kez yazdım, radyo ve TV programları yaptım; Menderes nehri can çekişiyor, Bafa gölü kirli, kaçak yapılar her yeri kapladı. Beşparmak ve Ilbıra Dağları delik deşik.
Emperyalist gelişmiş ülkelerde artık bir ağacın kesilmesi bile sorgulanırken Türkiye’de gaddar uygulamalara duyarsız kalınması kaygı verici. Tam bağımsızlık için mücadele ettiğimiz, yarı sömürge yurdumuz tam bir sömürge olma yolunda mı?
GÖLE BİR DARBE DAHA
Bafa’ya geldim, bir haberle sarsıldım: “Büyükşehir Bafa Zeytinyağı Üretim Tesisi’ni Açtı” (1)
Arazi Gölyaka Köyü Muhtarlığı’nın tapulu tarlasıydı. Adı “Koca Mezarlık” ve “Meşedlik”. Didim Apollon Tiyatrosu ve Milet Tiyatrosu’na mermer sağlayan ocaklarda ölen işçiler buraya gömülüyormuş. Sonra Hıristiyanlar ve daha sonra da Müslümanlar… Buradan pekçok mezar taşı çıktı, çalındı. 26 Ekim 2022 tarihli mektubumla Milas Müze Müdürlüğü’ne durumu bildirmiştim. Gelip inceleme de yaptılar ancak boşverdiler. (2) Yazılı bir yanıt da alamadım.
Bu arazi Büyükşehir Yasası ile Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. Büyükşehir’de zenginlerin ortaklığı durumundaki S.S. Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifi ile birlikte burada bir zeytinyağı fabrikası kurdu. Tüm uyarı yazılarımıza karşın şimdi de açılış yapmışlar.
Bafa Gölü etrafında beş köy var. Bafa, Gölyaka, Kapıkırı, Serçin ve Pınarcık isimli köylerden bu kooperatife üye olanlar ve bu açılışa katılanlar tek bir elin parmaklarını geçmiyor…
Kooperatifin adı BAFA ama ortada Bafalı yok!
S.S. Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim ve Pazarlama Kooperatifi neyin nesidir? Bafa’da zaten bir kooperatif var iken neden bu Bafalısız Bafa kooperatifi tercih edilmiştir? Kooperatifçilik neden istismar ediliyor.
Konuyu Milas Önder Gazetesi’nde yazmıştım. Lütfen okuyunuz. (3)
ZARARDAN DÖNÜLMELİ
Zeytinyağı fabrikalarının Bafa Gölü’ne verdiği zararı pekçok uzman dile getirmişti. Örneğin Prof. Dr. Velittin Gürgün… Hele Doç.Dr. Erol Kesici… Ne kadar çalıştı çabaladı… Göl hakkında bütün köyleri gezip durumu anlatmıştı. (4) Bu fabrikanın kuruluşu konusunda da, “Buraları biliyorum ve buraya yapılması mümkün değil.. Sulak alan bölgesi içerisinde, su basar alanı” diye uyarıyordu.
Erol Kesici birkaç gün önce büyük bir karabasan yaşayan Erzincan İliç Altın Madeni’ndeki tehlikeleri daha 30 Haziran 2022’de atom bombasına benzeterek tehlikeyi gözlerinin içine sokmuştu. (5)
Bu uzmanların hiçbirini dikkate almayıp inatla, başka yer kalmamış gibi, Bafa Gölü kıyısına, su basan, tarih kokan sulak alana zeytinyağı fabrikası kurmak neyin nesidir? Aklı eren var mıdır?
Diğer bir sorun ise Muğla’nın deprem bölgesi olması.
Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek 12 Şubat tarihli Aydınlık Gazetesine yaptığı açıklamada, Bafa Gölü civarında alüvyon üzerinde yapılan yapıların depremin yıkıcı etkisini daha kuvvetli hissedeceğini belirterek, “Alüvyon alanlarında sürekli yapılaşma izni veren belediyelerin dikkatini bir kez daha çekmek isterim. Demedi demeyin; sonra deprem sizin kulağınızı öyle bir çeker ki, hesabını halka veremezsiniz!” sözleriyle tehlikenin altını çiziyordu. (6)
TABUTA ÇAKILAN ÇİVİ
Neden bu duyarsızlık, umursamazlık?
Başkan Gürün, en şık takım elbisesini giydi, kravatını taktı, geldi Bafa’ya Muğla’da Bafa’da başka yer kalmamış gibi ve bu kadar uyarmamıza rağmen bu fabrikayı Bafa Gölü kıyısına açtı?
Kravat özellikle Cumhuriyet sonrası, okumuşların, aydınların, yol göstericilerin simgesi olmuştur. Başkan Gürün’e de yakışmış ama hakkını verememiş. İnsan, “kravatlı böyle yaparsa kravatsızlar neler yapmaz!” demekten kendini alamıyor.
Gürün artık Muğla’da aday değil. Gider ayak gösteri yapıyor. Günahı affedilemeyecek. Giderken sorarlarsa: Nasıl bilirdiniz? Bafalılar, hele toprakları ellerinden giden Gölyakalılar, “İyi bilirdik demeyecekler”.
Muğla Belediyesi internet sayfasında verilen bilgiye göre,” tesiste saatte yaklaşık 700 kg zeytin sıkımı yapılacak, vatandaşlara filtreleme, şişeleme ve iklimlendirilmiş depolama hizmeti sunulacak. Üretimin yanı sıra tadım eğitimlerinin verileceği, toplantı ve sergileme alanlarının yapılacağı bu tesisin özellikle Latmos (7) yolu üzerinde yer aldığı için dışarıdan ziyaretlere açık olan bir turizm merkezi haline gelmesi hedefleniyor.”
Öyle olacağını zaten tahmin ediyorduk. Hatta emindik. Bu fabrika burada emsal teşkil edecek. Fabrika, ev, otel, motel, lokanta, disko, satış mağazaları, araba, kamyon park yerleri, köfteciler, lahmacuncular, balık ekmekçiler, daha neler neler… Tarihmiş, doğaymış, sulak araziymiş, alüvyonmuş, su basarmış, deprem bölgesiymiş umurlarında değil…
Tüm uyarılara rağmen bu bölge dokusuna HİÇ uymayan, ÇİRKİN bir bina kondurdular. Ve dediğimiz gibi burayı su bastı. Yazdığım yazının başlığı, “Ben Demedim Mi?” olmuştu. (8) Umarım ve dilerim ki, bir daha bu başlığı kullanmam.
Ne var ki, öznel dilek ve umutlarla nesnel koşullar değiştiril(e)miyor. Görünen köy kılavuz istemez, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
YANDI BAFA
Köylüler arazilerini satacak, tarım bitecek, göl kıyısı doldurulacak, doğa yeni işletme ve işlemlerden etkilenecek, nüfus artacak, demografi, iklim değişecek, göl daha da kirlenecek, hayvan ve bitki yaşamı zarar görecek… Bafa, Bafa olmaktan çıkacak.
Doğa kendisine yapılanı affetmez.
Bakalım burada ne zaman, bir doğa felaketi, deprem, su basması meydana gelecek; kaç masumun canı yanacak…
Günah Gürün’e yazılacak. Onu Allah affeder mi bilinmez ama tarih affetmeyecek.
UMUDUMUZ ARAS
Açılışa CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da gelmiş. Kendisini doğaya, çevreye duyarlı bir kişi olarak biliyoruz. Yaptığı konuşmada söylediği şu söz bize umut verdi:
“Çevreye saygılı yatırımlara itirazımız olamaz”
Ahmet Aras’ın sözü umut verdi. Umarım, bu söz aynı zamanda “Çevreye zararlı yatırımlara itirazımız olur” anlamına da gelir.
Umarım, bu tesisin Bafa’nın tabutuna çakılan çivilerden biri olduğunun ayırdına varır.
Umarım, Bafa’yı yalnız bu fabrikadan değil, diğer tüm fabrika ve kaçak binalardan kurtarır.
Dilerim Bafa ve Bafalılara karşı günah değil; sevap işler; onların hayır dualarını alır.
(1) https://www.mugla.bel.tr/haber/buyuksehir-bafa-zeytinyagi-uretim-tesisini-acti
(2) https://www.ulusal.com.tr/yazarlar/abdullah-gurgun/kocamezarlikta-zeytinyagi-fabrikasi-15004878
(3) https://www.milasonder.com/yazarlar/abdullah-gurgun/bir-kez-daha-bafa-dogal-yasam-kooperatifi/3699
(4) https://www.aydinlik.com.tr/haber/bafaya-vurmayin-efendiler-334378
(5) https://www.taskoprugazetesi.com/doc-dr-erol-kesici-atom-bombasindan-farksiz/84/?fbclid=IwAR3j9pzwCaxb–Q5o8iD9g7DQZJ9e7CbQEQjtUBQLzgV_C4xUjohFXVKEv4
(6) https://www.ulusal.com.tr/yazarlar/abdullah-gurgun/mugla-milas-bafa-tehlikede-15018165
(7) Bari Muğla Belediyesi “Latmos” demesin. AYIP! Azıcık öğrenip yazın. On bin yıl önceden kaya resimleri var. O zaman “Latmos” değildi burası. Son yıllardaki Helenleştirme çabalarının etkisiyle “Latmos” demek moda oldu. Luvice “Lada” olan isim Helen ağzında “Latmos”a dönmüştü. Menteşe Beyliği ile birlikte Menteşe Dağları’nın bir parçası olan bu dağlara da “Beşparmak Dağları” adı verildi. Yakın tarihimizde zeybeklere, devrimcilere yurt yuva olmuş, türküler yakılmış bir dağımız. Dinleyiniz: Beşparmak’tan inmem ben/Gümüşlü de mavzerimi vermem ben ( https://www.youtube.com/watch?v=C4LfoTyMMcw )
(8) https://www.ulusal.com.tr/yazarlar/abdullah-gurgun/ben-demedim-mi-15008921