Bodrum’da aşırı yapılaşma ve betonlaşmaya tepkilere neden olurken doğa ve çevre katliamları devam ediyor. Yaşanan olayı saniye saniye kaydedilirken suç duyurusunda bulunacağım belirtildi. Gündoğan Küçükbük mevkisinde Özbekhan inşaat tarafından yapılan inşaat faaliyetlerinde çıkan hafriyat/moloz kamyonlar ile denize dökülürken Güney ŞirinBodrum Kent Konseyi üyesi Güney Şirin ile
Kent Konseyi Atık Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Çalışma grubu eş sözcüsü Nihat Koyuncu tarafından o anlar saniye saniye görüntülendi.
Deniz dolgusunun proğramlı olduğu kamyonla dökülen molozun iş makinası ilede desteklendiği tarafımızdan tespit edilmiştir. Çektiğimiz video ve fotoğraflar da bu kanun dışı uygulamanın kanıtıdır.
Kıyı kanuna göre ;
Kıyı herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralara hiçbir yapı yapılamaz duvar çit tel örgü hendek kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz,
Kıyılara kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz kum çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez
Kıyılara moloz cüruf çöp gibi kirletici etkisi bulunan artıklar dökülemez.
Kıyı kanuna göre açıkça suç işlenmektedir. Bu suç cezasız kalmamalı, dökülen moloz temizlenmelidir. Hemen yan tarafında Besa inşaat(Bo Vera) tarafından yapılan dolgu mahkeme kararı ile tespit edilip, kaldırılması kararı verilmesine rağmen kaldırılmamış olması bu firmaya da cesaret vermektedir. Tüm bu yapılan hukuksuzluklar yapanın yanına kar kalmaması için tüm yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Denildi.Ote yandan geçtiğimiz gün Ahmet Aras sosyal medya hesabından Kalbinde Bodrum sevgisi olan herkese günaydın. Bu sabah güne, şu 3 cümleyi sizlerle birlikte okuyarak başlamak istiyorum.. “Mavi cennet Bodrum Yarımadası artık inşaat sektörünün arsız şantiyesi konumunda. Niteliksiz yapılaşma yarımadanın tüm beldelerini kanser gibi sarıp bitirdi. Kimliğinden uzaklaşan bölgede tarım ve orman arazileri de imara açıldığı için sel riski artttı” Birlikte okuduğumuz bu 3 cümle, günümüzden tam 9 yıl önce ülkemizin saygın mimarlık dergisi Arkitera’da yayınlanan “Bodrum’un beton yüzü” adlı yazıdan alındı. Bodrum olarak bugün yaşamakta olduğumuz önemli sorunlar, yerin altında yeterli altyapı olmadığını ve eldeki kısıtlı imkanlar nedeniyle; mevcut yapılaşmanın hızında asla olamayacağını bile bile, yerin üstünü binalarla dolduran zihniyetin mirasıdır. Öncelikle bilinmesi ve asla unutulmaması gereken budur. Bodrum’un içinde 3 yanı başında bir tane beton santrali açılırken, bu santralların ekmek üretmeyeceği biliniyordu. Bu santrallerin açılmasını Bodrum’un gelişimi olarak tanımlayanlar, bugün betonlaşmadan, bozuk yollardan, yetersiz altyapıdan şikayet ediyorlar. Görevde olduğumuz üç yıldır bir taraftan kaçak yapılarla, diğer taraftan son örneğini Bitez’de yaşadığımız türden emrivaki özelleştirme katliamlarıyla mücadele ederken, yerin altındaki yetersiz altyapıyı da yerin üstüne yığılmış ve “önceden alınan yasal ruhsatlar” nedeniyle halen yığılmakta olan binaların ihtiyacına yetecek düzeye ulaştırmak için, yasal yetkilerimizin çerçevesinde gece gündüz demeden çalışıyoruz. Dolayısıyla, yerden göğe kadar haklı bulduğumuz eleştiriler, altyapı sorunlarından şikayetçi olan Bodrum Halkının eleştirileridir. Bu sorunların mimarı, destekçisi veya seyircisi olanların değil diyorum ve Bodrum’u cepten değil kalpten seven herkese, güzel bir gün diliyorum.paylasimda bulundu.ote yandan Bodrum Belediyesi sosyal medya hesabindan
Doğaya zarar vermek isteyenlerin karşısındayız!
Küçükbük’te hafriyat ile denizi dolduran inşaat firmasının kanun dışı çalışması, ekiplerimizin müdahalesiyle durduruldu. Firmaya tarafımızdan kanuni işlem uygulanırken, ilgili kurumlarla irtibata geçilerek olay ile ilgili gerekli çalışmalar başlatıldı.