KESK’in çağrısıyla biraraya gelen ve aralarında MYK Üyelerimizin de bulunduğu Kamu Emekçileri, Vergi Dairesi Başkanlığı önünden seslendi: “Bizden çalınan ne varsa geri alacağız! İnsanca bir yaşamı direne direne, birleşe birleşe, kazanacağız!”
Bodrum Temsilciliği Vergi Dairesi önünden seslendi: “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz! İnsanca yaşamak istiyoruz!”
“Alanlarda, emekçilerin insanca yaşam talepleri için yıllardır mücadele ediyoruz, insanca bir yaşam için taleplerimizi sürekli gündemde tuttuk, tutmaya da devam ediyoruz. Ülkemizi sermaye sahipleri için cennet, emekçiler için cehenneme çeviren uygulamalara karşı emekçilerden yana tutum almaya devam edeceğiz. Mücadele eden emekçiler olarak umut ve inancımızı hiç yitirmedik inatla mücadelemizi sürdürüyoruz.
Demokrasi mücadelesinin saç ayaklarından birinin de adil bir vergileme anlayışının gelişmesinden geçtiğini biliyoruz. 2005 yılında çıkarılan 5345 sayılı kanunla oluşturulan gelir idaresi başkanlık modelinin sorunları çözemeyeceğini ifade etmiştik. Aradan 18 yıl geçmesine rağmen yapısal sorunlar çözülmeyi beklemektedir. Kurum süreç içinde daha parçalı hale gelmiş, kurum çalışanları arasındaki ücret farkı derinleşmiş, iş barışı bozulmuştur. Bunun için Gelir İdaresi Başkanlığı dahil olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda merkez/taşra, gelir/gider ayrımına son verilmesini, mali hizmetler sınıfı oluşturularak, kurumda yeni bir kariyer planlaması yapılmasını istiyoruz. Vergi adaleti için mücadele ederken, tüketilmesi zorunlu mal ve hizmetlerden dolaylı vergilerin kaldırılması, emekçiler üzerindeki vergi dilimi soygununun son bulması ve servet vergisi konulmasını savunduk.
Bireysel emeklilik sistemine karşı, toplumsal dayanışmayı esas alan kamusal sosyal güvenlik sistemi için mücadele ediyoruz. TÜİK’in manipüle ettiği enflasyon oranlarına karşı insanca yaşam ücretini savunduk, kamuda en düşük maaşın sendikamızca hesaplanan yoksulluk sınırı rakamlarına çekilmesi için mücadele ettik. Siyasi iktidar eliyle yaratılan yandaş sendikalarca imzalanan satış sözleşmelerine karşı durduk, grev hakkımız ile ilgili yasal düzenleme ve büro emekçileri sendikası olarak yıllardır kamuda yapılan sınavlarda mülakat uygulamalarının kaldırılması için mücadele ettik, evet arkadaşlar, bugün iktidar dâhil tüm siyasi partiler mülakat sınavlarını kaldıracağız diyorsa, bu mücadele kararlılığının sonucudur. Sırada 666 sayılı KHK ile gasp edilen ikramiyeler, havuz paraları, vekâlet ücretleri var. Sırada başta Maliye Bakanlığında olmak üzere uzman kadroların, merkez-taşra, gelir-gider ayrımına tabi tutularak yaratılan ücret adaletsizliklerinin son bulması var. Sırada ayrımsız 3600 ek gösterge talebimiz var. Taleplerimiz için dün olduğu gibi bugünde mücadele kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Yarın da mücadele kararlılığı içinde olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
İktidarın kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz, söylemini dilinden düşürmediği, seçim beyannamesinde de benzer vaatlerin yer aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Geçmişe gitmeye gerek yok, 2023 yılı şubat ayı itibariyle maaş zamlarının enflasyon oranının altında kaldığı bir gerçekliği yaşıyoruz. Kamu Emekçilerinin yıllardır gerileyen maaşlarının güncellenme ihtiyacı vardır, Kamu Emekçileri lütuf istemiyor, kamu emekçilerinin maaşları ve özlük haklarına ilişkin acilen toplu sözleşme masası kurulmalıdır.
Bugünlük eylemimizi sonlandırırken, kurum çalışanların haklı taleplerinin kalıcı bir kazanıma dönüşmesi için, yetki alanımızda bulunan bütün sendikaların yan yana gelerek birlikte mücadele etmesin önemsiyor ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. İnanıyoruz ki, bizlerin birlikte, yan yana mücadele etmesi, haklı taleplerimizin kazanıma dönüşmesine katkı sunacaktır. İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz. Bizden çalınan ne varsa geri alacağız. İnsanca bir yaşamı direnerek, birleşe birleşe kazanacağız.”
Basın açıklamasının ardından, çalışanlar görevlerinin başına geçerek vatandaşlara hizmet vermeye devam etti.