Ramazan ayının 27’nci gecesinde olduğu genel kabul görmüş olan ve Kur’an-ı Kerim’de “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi bugün idrak edilecek.
İslam dininde, Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olan Kadir Gecesi, “sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu gece” olarak kabul ediliyor.
Bu gece ayrıca Kur’an-ı Kerim’de adı geçen tek gece olarak yer alıyor ve Kadir Suresi’nde şöyle anlatılıyor:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
İstanbul’da “Kadir Alayı” düzenlenecek
Kadir Gecesi’nde İstanbul’daki bir çok camide programlar düzenlenecek. Bu kapsamda İstanbul Müftülüğünce Beşiktaş Yıldız Hamidiye Camisi’nde Kadir Gecesi programı gerçekleştirilecek.
Öte yandan Osmanlı döneminde Kadir Gecesi saray halkı, devlet erkanı ve halkın katılımıyla büyük bir coşkuyla kutlanıyordu. Bu geceye özel, padişah büyük bir alayla saraydan çıkarak Ayosofya Camisi’ne giderken düzenlenen bu törene de “Kadir Alayı” deniyordu. Yürüyüş boyunca yol güzergahı süslenip aydınlatılıyor ve halka da çeşitli ikramlar dağıtılıyordu.
Bu kapsamda İstanbul Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İstanbul Şubesince, yüzyıllar önce Kadir Gecesi’ne özel olarak düzenlenen bu tören yeniden yaşatılacak. İftardan sonra Topkapı Sarayı’ndan yola çıkılarak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne kadar gençler ve gönüllülerle kortej eşliğinde yürüyüş yapılacak. Burada dağıtılacak ikramların ardından Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde teravih namazı kılınacak.
“Kadir Gecesi Müslümanlar için çok önemli bir zaman dilimidir”
İstanbul Medeniyet Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, AA muhabirine, Kur’an-ı Kerim’de Kadir Gecesi’nin müstakil bir sure olduğunu, bunun yanında Duhan Suresi’nin ilk ayetlerinde Kadir Gecesi’ne işaret edildiğini ve bu ayetlere bakıldığında da Kadir Gecesi’nin Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı gece olduğunu söyledi.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (SAV) ilk ayetlerin ramazan ayında ve Kadir Gecesi’nde indiğini belirten Maşalı, “Kur’an-ı Kerim’in insanlıkla, tarihle buluşmaya başladığı zamanı ifade etmesi hasebiyle Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’de bu yönüyle geçmektedir. Gerek Kadir Suresi’nde gerek Duhan Suresi’nde gerekse de Ramazan-ı Şerif’ten bahseden Bakara Suresi ayetinde, Kur’an-ı Kerim’in ramazanda indirildiği, o indirildiği gecenin de Kadir Gecesi olduğu ifade edilir. Zaten Kadir Gecesi’ni anlamlı ve değerli kılan da Kur’an-ı Kerim’in inişinin Kadir Gecesi’nde başlamış olmasıdır.” diye konuştu.
Müslüman’ın var oluşunun Kur’an’a bağlı olduğunu vurgulayan Maşalı, şöyle konuştu:
“Kur’an bizim her şeyimiz, hayatımızdan Kur’an’ı çıkardığınız zaman geriye bir şey kalmaz. Kadir Gecesi de Kur’an-ı Kerim’in vahyinin başladığı bir gece olması hasebiyle hem bireysel olarak Müslüman kişi için hem de tüm Müslümanlar için son derece önemli bir zaman dilimidir. Bu yönüyle Kadir Gecesi’nde de bizim Kur’an’la irtibatımızın daha ziyade sorgulanması lazım. Kur’an-ı Kerim bizim hayatımıza nereye tekabül ediyor? İmam-ı Gazali Hazretleri’ne sormuşlar, ‘Kur’an nedir?’ diye. Demiş ki ‘Kur’an-ı Kerim her mevcut olan şey gibi dört düzeyde mevcudiyete sahip olmalıdır. Müslüman’ın dilinde olmalıdır, hayatında olmalıdır, zihninde olmalıdır ve mushafta olmalıdır.’ Dolayısıyla bizim Kadir Gecesi bireysel olarak, toplum olarak ve bütün Müslümanlar olarak Kur’an’la irtibatımızı, dil düzeyinde, hayat düzeyinde ve yaşantı düzeyinde irtibatımızı ve bütün boyutlarıyla Kur’an’la irtibatımızı gözden geçireceğimiz bir gece olmalı.”
Maşalı, Müslümanların Kur’an’la irtibatlarını kuvvetlendirdikleri oranda geliştiklerini ve yüceldiklerini, çünkü Hazreti Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’i ifade ederken “Allah bazı toplumları Kur’an-ı Kerim ile yüceltir, Kur’an-ı Kerim’den uzaklaşanları da Kur’an yüzünden geri plana iter.” dediğini anımsattı.
Bu bağlamda Kadir Gecesi’nin Müslümanların Kur’an’la irtibatını, Kur’an-ı Kerim’in kendileri için ifade ettiği değeri hatırlattığını kaydeden Maşalı, “Kur’an’la olan irtibatımızı, anlaşmamızı, misakımızı yenilemek suretiyle Kur’an’la yücelme imkanını elde ederiz. Bu yüzden son derece anlamlıdır.” diye konuştu.
Kadir Gecesi yapılacak ibadetlerde ölçülerinin Hazreti Peygamber olduğunun altını çizen Maşalı, şöyle devam etti:
“Efendimiz’in Kadir Gecesi’ne has bir ibadeti yok ama şu var hadis-i şeriflerde, ‘Kadir Gecesi’ni ramazanın son on gününde arayın.’ buyurmuşlar. Özellikle tekli günleri Kadir Gecesi’ni yakalama fırsatı olarak değerlendirmişler. Tabii buradan şu da çıkıyor; Kadir Gecesi Ramazan-ı Şerif’te bir gece ama Ramazan-ı Şerif’in hangi gecesi olduğu net olarak ifade edilmemiş. Ama hadis-i şeriflerde son on günü olduğundan dolayı Efendimiz Ramazan-ı Şerif’in son on gününü itikafla geçirmişler. Bütün işlerini bırakmışlar, ibadete, tefekküre yoğunlaşmışlar, biz de onu yapabiliriz. Onun dışında Hazreti Ayşe validemizin bir açıklaması var, Efendimiz’e soruyorlar, ‘Kadir Gecesi’nde nasıl yalvarayım, nasıl yakarayım, nasıl bir dua yapayım?’ diye. Malum, halkımızın da çok iyi bildiği bir duadır, ‘Ya Rabbi sen affedicisin, senin lütfun sonsuzdur, çok büyük lütuf sahibisin ve affetmeyi seversin. Beni de affeyle Ya Rabbi.’ diye. Bu duayı Kadir Gecesi’ne has bir dua olarak Peygamber Efendimiz talimat buyurmuşlardır.”
“Kadir Gecesi bizim için bir müspet yönde bir dönüm noktası olmalı”
Kadir Gecesi yapılacak ibadetler hususunda İslam alimlerinin bazı değerlendirmeleri olduğunu aktaran Maşalı, “Mesela Said bin el-Müseyyeb diyor ki ‘Bir kişi Kadir Gecesi’nde yatsı namazını cemaatle kılarsa, yatsı namazında cemaatte hazır bulunursa o geceden nasibini almış olur.’ O yüzden o geceyi mutlaka bir camide teravih namazında, yatsı namazında cemaate iştirak ederek ihya etmeye çalışalım.” diye konuştu.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (SAV) “Kadir Gecesi’ni, inanarak ve o gece yapılan ibadetlerin karşılığının mutlaka Allah tarafından kendisine verileceğine güvenerek, bunu düşünerek ihya etmeye çalışan kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” hadis-i şerifini anlatan Maşalı, “Dolayısıyla o geceyi bu anlamda ihya etme yönünde bir çabamız olsun. Bu çabayı da o geceki yatsı namazına cemaate iştirakle gerçekleştirelim.” ifadelerini kullandı.
Kadir Gecesi’nin Kur’an ile olan irtibatı yeniden gözden geçirme ve Kur’an seviyesinden bakılarak eksikleri, hataları hesap etme gecesi olduğuna değinen Maşalı, şunları kaydetti:
“Bazı alimler, Kadir Gecesi’ne ‘Kadir Gecesi’ denmesinin sebebini ‘Kadir’ ölçmek, değerlendirmek, kişinin kendi hayatını şöyle bir gözden geçirmesi, bir değerlendirmesi, bir ölçüp biçmesi, yapıp ettiklerine ‘Ne yapıyorum, ne ediyorum?’ diye bir bakması olarak da değerlendirirler. Bu gece o tefekkür boyutunu da normal hayatımızda neler var, ne taraflar iyi taraflarımız, ne taraflar zayıf taraflarımız, eksiklerimiz neler, gediklerimiz neler, onları bir kendimizle hesaplaşıp, nefsimizi, kendimizi muhasebe edip, yanlışlarımızla aramıza mesafe koyduğumuz bir gece olmasına da çabalayalım. Kadir Gecesi bizim hayatımızda bir dönüşüme de yol açmalı ki bir anlam ifade etsin. Dolayısıyla Cenabıhakk’ın rızasına, bir kamil insan olma yolundaki çabamıza Kadir Gecesi’nin bir katkı sunması lazım. Bunu da ihmal etmemek lazım. Bir geceyi bir şekilde ihya edip de ondan sonra aynı hayatı, eski hayatımıza bütün eksikleriyle, bütün yanlışlarıyla dönme gibi bir yanlışa düşmeyelim. Kadir Gecesi bizim için bir müspet yönde bir dönüm noktası olmalı. Bunu başarabilirsek Kadir Gecesi’ni ihya etmiş, idrak etmiş oluruz. Rabb’im bunu başaranlardan eylesin bizi inşallah.”