Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Sadece kanserli hücreyi yakalayan ve sadece o kanserli hücreyi yok edecek bir ilaç teknolojisi şu anda hamdolsun faz 1 aşamasını bitirmek üzere bu Türkiye açısından da, çalışan arkadaşlarımız açısından da gurur duyulacak bir çalışma” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Pendik’te bulunan Teknokent İstanbul’u ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Oktay’a ziyaretinde Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, Teknopark Genel Müdürü Bilal Topçu, yönetim kurulu üyeleri, araştırma geliştirme firması yetkilileri ve girişimciler eşlik etti. Oktay burada teknopark içindeki araştırma geliştirme çalışmalarının yürütüldüğü kuluçka merkezinde girişimcilerden ürün ve hizmetler hakkında bilgi aldı. Teknopark İstanbul Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri olan Siber Akıncılar ile de sohbet eden Fuat Oktay, Siber Akıncılardan Ömer Faruk Sönmez’den bir firmanın nasıl yazılım açığını bulduklarını anlattığı hikayesini dinledi. Firmalar sunum yaparak geliştirdikleri ürün ve yazılımları anlattı.
“424 AR-GE FİRMAMIZIN OLDUĞU BİR MERKEZ”
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Oktay motive etmek için geldikleri Teknopark’tan motive olarak ayrıldıklarını söyleyerek, “Rakamlara baktığımızda 424 AR-GE firmamızın olduğu bir merkez. Ve 8 bin 259 AR-GE personelimiz, yani mühendisimizin çalıştığı bir merkezimizden bahsediyoruz. Halihazırda da 2 bin 800 projemiz tamamlanmış ve yine devam eden projelerimiz var. Bunların içerisinde 850. Kuluçka merkezimiz var. Özellikle gençlerimize, özellikle fikri ve projesi olan insanlarımıza ben bunu nasıl hayata geçirebileceğim hiçbir şey bilmiyorum diyenlerin geleceği ve belirli bir filtreden geçtikten sonra bir kalifiye fikir ve proje kalifiyedir aşamasına geldikten sonrasında içeriye alınan bir merkez ki buradan yaklaşık şu ana kadar 300 tane firmamız çıkmış durumda” diye konuştu.
AKILLI KEMOTERAPİ DİYE İFADE EDEBİLECEĞİMİZ YENİ YÖNTEMLERİN ÇALIŞILDIĞI BİR MERKEZ”
Kovid-19 dönemindeki aşı geliştirme aşamalarını anımsatan Oktay şunları kaydetti:
“İlaç firmalarımızın, özellikle kanser araştırmalarında ve akciğer kanserine yönelik çalışmaların, faz-1 aşamasına gelen ilaçların burada çalışıldığına şahit olduk. Kısmet olursa 2023 itibarıyla da faz-2 aşamasına gelen ilaçlar ki bunlar muhteşem çalışmalar. 5 tane kanserle ilgili, tümörleri yok edecek ama dünyada halihazırdaki sistemlerden de teknolojilerden de farklı olarak ‘akıllı kemoterapi’ diye ifade edebileceğimiz yeni yöntemlerin çalışıldığı bir merkezden bahsediyoruz. Akıllı kemoterapiden kastım da tüm vücuda kemoterapi vermekten ziyade sadece kanserli hücreyi yakalayan ve sadece o kanserli hücreyi yok edecek bir ilaç teknolojisi, şu anda hamdolsun faz-1 aşaması bitmek üzere. Bu, Türkiye açısından da çalışan arkadaşlarımız açısından da gurur duyulacak bir çalışma. 5 ayrı ilaç devam ediyor.”
Bir başka projeyi daha incelediklerine değinen Oktay, “Hem kemoterapi hem radyoterapi yine aynı alanda. Vücutta beliren bazı sıkıntılar, yaralar ve benzeri şeyler, bunların giderilmesiyle, dermatolojik ürünlerin geliştirilmesiyle ilgili muhteşem çalışmalar. Hepsi de dünya ölçeğinde çalışmalar. 20 kişiyle yapılan bir çalışma şu anda bütün dünyadan Harvard Üniversitesine kadar ilgi duyan ve burada çalışan danışmanlarıyla çok ciddi projelerin yürütüldüğü bir merkezden bahsediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Bilişim alanında da muhteşem projeler olduğuna dikkati çeken Oktay motor geliştirmeyle ilgili de çok ciddi projeler bulunduğundan bahsetti.
Fuat Oktay şöyle konuştu:
“Şu anda savunma sanayindeki motorlarımızdan ki bu Altay tanklarına kadarki gelen aşama, Fırtına ve Altay tanklarına kadarki tüm aşamalarda 1500 beygir gücü motorun üretilmesine kadar takvimlendirilmiş ve burada yapılan çalışmalar. MİLGEM’le ilgili çalışmalar ve şu anda sondaj gemilerimizde Fatih’te ve Abdülhamid Han’a 10 gün sonra teslim edilecek bir ürünü arkadaşlar bize getirdiler. Bu da çok ilginç. Bunu zaten Cumhurbaşkanımızın Fatih gemisini ziyaretinde de Filyos’u ziyaretinde de görmüştük. 3 bin metre derinlikte Türkiye’de, başka bir yerde olmayan yine Türkiye’de üretilen -biraz önceki bahsettiğim ürünü ifade ediyorum- cerrahi bir müdahale gibi robotla 3 bin metrede doğal gazın çıkarılmasını sağlayan bir teknolojiden bahsediyoruz ki bu merkezde çalışılan bir şey. Yani içinde bulunduğumuz merkez, binaların çok ötesinde, 2053’ün, 2071’in teknoloji vizyonunu şekillendiren yerlerden birisi. Bizim için son derece kritik.”