Bodrumlu kadın avukatlar “Mücadelemiz kazanana kadar bitmeyecek, kadına şiddetin en yakın tanığıyız”
Bodrum adliye önünde basın açıklaması yapan Bodrumlu kadın avukatlar “Kazanana kadar bitmeyecek olan varoluş mücadelemiz için buradayız.Bu yıl da 8 Mart’a, kadın cinayetleri, savaşlar, geçtiğimiz yıl yaşanan depremin bitmek bilmeyen yıkıcı etkileri, kazanılmış haklarımıza saldırılarla giriyoruz.” Dediler.
KADINA ŞİDDETİN EN YAKIN TANIĞIYIZ
Görev yapan yaklaşık 40 kadın avukat bugün adliye önündü Dünya Kadınlar Günü nedeniyle açıklama yaptı. Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu adına açıklama yapan Avukat Ceren Cansu Sayın “Biz kadın avukatlar, her gün adliyelerde, mahkeme salonlarında erkek şiddetinin, sistemli olarak meşrulaştırıldığına tanık oluyoruz. Kadın cinayeti failleri, cinsel saldırı failleri cezasızlık politikalarıyla adeta suça teşvik edilirken hayatta kalan kadınlar ise aynı siyasal aklın ürettiği hukuk politikalarıyla hayatta kaldıkları için cezalandırılıyor. Yalnızca 2023 yılında resmi olmayan verilere göre 403 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Üst üste iki gün içinde 9 kadın etkin uygulanmayan uzaklaştırma kararlarına rağmen katledildi.” Diye konuştu.
BOŞANMA HAKKI ERKEGİN TEKELİNE VERİLECEK
Sayın açıklamasının devamında “Siyasal iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle başlayan ve Anayasal haklarımıza saldırılarla devam eden süreç bir çığ etkisi yaratarak devam ediyor. Medeni Yasa’nın kadınlar aleyhine değiştirilmek istenmesinin; özellikle boşanmak isteyen kadınları daha da yoksullaştıracağını ve kadınları ev içi şiddet sarmalına hapsedeceğini, boşanma hakkını erkeğin tekeline alınacağını öngörüyoruz.
Biz kadın hukukçular, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin vahim toplumsal sonuçlarını ve yargı sisteminin erkekler lehine kadınlar aleyhine çifte standartlı uygulamalarını gündeme getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Eşit yurttaşlık hakkımızı güvence altına alan laiklik ilkesine yapılan saldırılar sokaklardan mahkeme salonlarına taşmış durumda. Kadın düşmanları şeriat taleplerini adliyelerde haykırarak ifade etmeye cüret ettiler. Kadın meslektaşlarımızın etek boyuna müdahale eden hakimle adliye koridorlarında şeriat sloganları atanları birbirinden ayırmak maalesef bugün mümkün görünmüyor. Kadınlar bir yandan yaşam haklarını korumak için mücadele ederken diğer yandan derin yoksullukla, barınma haklarına erişimlerinin engellenmesiyle mücadele etmeye çalışıyor. Bütün bunların karşısında iktidar kadınların nafaka hakkına, tazminat hakkına saldırarak bizleri, kadınları şiddet gördüğü, bakım emeklerinin sömürüldüğü, varlıklarının tanınmadığı, özel alanlarının gasp edildiği “aile”lere hapsetmek üzere yeni hukuk politikaları üretmeye devam ediyor” dedi.
Sayın sözlerini “Bizler Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu ve Muğla Barosu’ndan kadın avukatlar olarak; Kadınların adalete erişim ve adil yargılanma hakkını savunmaya, eşit yurttaşlık haklarımızı korumak üzere Laiklik için mücadele etmeye,
erkek şiddetinin sistemli saldırısı altında; cinsiyetçiliğe, transfobiye, homofobiye, ırkçılığa, patriyarkal emek sömürüsüne karşı sesimizi yükseltmeye ve mücadele devam edeceğiz” cümleleri ile bitirdi
