Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Ömer Çelik önce alış veriş merkezini gezdi esnaf ile sohbet etti ardından partililere yönelik konuşma yaptı. Çelik Bodrum’un alt ve üst yapı tüm sorunlarını bir yılda çözeceklerini belirterek “Sloganımız Tahir Başkan İşlem Tamam, Bodrum’u özlenen günlerine getireceğiz” dedi.
Bodrum’da eğtim temsilcileri ile düzenlenen toplantıda konuşan
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Ömer Çelik önce alış veriş merkezini gezdi esnaf ile sohbet etti ardından partililere yönelik konuşma yaptı. Çelik Bodrum’un alt ve üst yapı tüm sorunlarını bir yılda çözeceklerini belirterek “Sloganımız Tahir Başkan İşlem Tamam, Bodrum’u özlenen günlerine getireceğiz” dedi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Ömer Çelik bugün akşam saatlerinde Bodrum’a geldi. Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, İl Başkanı Kadem Mete , İlçe Başkanı Ömer Özmen, Ak Parti Bodrum Belediye Başkanı Tahir Ateş ile birlikte Nurol Kültür Merkezi’nde vatandaş ve esnaf ile sohbet eden Çelik daha sonra Nurol Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda partililer ve vatandaşlarla buluştu.
Saygı duruşu ve istikal Marşının ardından Konuşma yapan Cumhur İtifakı Bodrum Belediye Başkan Adayı Op.Dr Tahir Ateş
2 aylık seçim çalışması süresinde çalmadık kapı bırakmadıklarını ve her gittikleri yerde Bodrum’un sorunları ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek “Bodrum 1970 ve 1980 li yılların arasında sıkıtı kaldı. Bir türlü gelişemedi. Rahmetli Zeki Müren bugün gelse yine aynı Bodrum’u görecek. Her gittiğimiz yerde fosseptik, çöp, çukur, çamur sorunları ile karşılaşıyoruz. Yani 20 yılda değişen bir şey yok. Bodrum turizm kenti ve bunların hiçbirini hak etmiyor. Yani kentimiz gittikçe daha da yaşanılmaz hale geliyor. Bodrum’da seçildiğimizde ilk işimiz suyu yüzde 50 fiyatını azaltarak alt yapı sorununu kısa zamanda çözeceğiz, hayvan hastanesini ve doğal yaşam parkı projesini hayata geçireceğiz. Bu sorunları çözmek için altı ay bir yıl gibi süre yeterli” dedi.
Milletvekili Mehmet Yavuz Demir konuştu.
Aynı zamanda iki dönem Güllük’te belediye başkanlığı yapan Demir konuşmasında Bodrum’un hoyratça kullanıldığını ve yorulan bir kent haline geldiğini belirterek “ Bodrum bir an önce emin ellere Bodrum teslim edilmeli. Bodrum ve Muğla elden gidecek yaşam tarzı bozulacak gibi söylemlere inanmayın, asıl Bodrum ve Muğla’yı bizim ele almamız lazım. Çünkü Bodrum’dan şu anda alt yapıda yaşanan sıkıntılar ve sellerden ötürü mahrumiyet bölgesinde yaşıyor mahcubiyet duyuyorum. 15 yıldır hizmet vermeyi beceremeyen CHP li belediye bundan sonra bu kente ne verecek, sözün özü Bodrum’u Doktor Tahir Ateş’e yani emin ellere teslim edin” dedi.
Caniler bizi düşmanı sayıyorsa da bundan şeref duyarız”– AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik:
– “(Yeni Zelanda’daki iki camiye yönelik terör saldırısı) Şimdi bu cani, tabi Avrupa’daki aşırı sağcı siyasetçilerin, ırkçıların, faşistlerin ideolojisinden etkilenmiş, tarih okuyuşu o şekilde olan bir cani. Ama bakın, Türkiye olarak biz kimsenin düşmanı değiliz, biz bütün insanlığın dostuyuz. Ama caniler bizi düşmanı sayıyorsa da bundan şeref duyarız. Bu bizim için de büyük bir şereftir”
– “Fakat en büyük rahatsız oldukları şey ne bu insanlık düşmanlarının, bu canilerin? Türkiye’nin büyümesi, Cumhurbaşkanımızın Türkiye’ye liderlik etmeye devam etmesi. Cumhurbaşkanımız Türkiye’ye liderlik etmesin istiyorlar, Türkiye büyümesin istiyorlar. Hesaba katmadıkları ne? Bizi tanımıyorlar. Sizin sayenizde bu süreç aynen devam edecek”
– “CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyor, İsrail Başbakanı da Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyor. Ben şunu söyleyeceğim. Diktatörlerin bir özelliği var, diktatörler halkı gördükleri zaman, tankın, topun, tüfeğin arkasına saklanırlar. Bizim Cumhurbaşkanımız ise halkıyla beraber tankın, topun, tüfeğin üzerine yürümüştür”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yeni Zelanda’daki iki camiye yönelik terör saldırısına ilişkin, “Türkiye olarak biz kimsenin düşmanı değiliz, biz bütün insanlığın dostuyuz. Ama caniler bizi düşmanı sayıyorsa da bundan şeref duyarız. Bu bizim için de büyük bir şereftir.” dedi.
Çelik, Bodrum Nurol Kültür Merkezi’nde, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, sabah çok kötü bir haberle uyandıklarını ve cuma namazında dua eden Müslümanların katledildiğini ve şehit olduğunu söyledi.
Saldırıda ölenlere Allah’tan rahmet dileyen Çelik, “O saldırganın silahındaki ve yayınladığı bildirideki bazı ayrıntılar çok önemli. Silahında bazı ifadeler var. Bir tanesi ‘1683’ yazıyor. Bizim 2. Viyana Kuşatmamıza gönderme yapıyor. İkincisi silahın üzerine, ‘Türk yiyici’ yazmış. Üçüncüsü ‘Miloş Obiliç’ yazmış. Miloş Obiliç, Kosova Savaşı’nda Sultan 1. Murad’ı suikast ile öldüren Sırp suikastçının adı. Daha sonra bir tarih daha yazmış, oraya da Endülüs Müslümanlarının, ilerleyişinin durdurulduğu tarihi koymuş.” diye konuştu.
Olayı gerçekleştiren saldırganın, İslam ve Türkiye düşmanı olduğuna vurgu yapan Çelik, şöyle devam etti:
“Diyor ki ‘Boğazın doğusunda oturacaksanız, oturabilirsiniz ama boğazın batısında oturmayın. Biz geleceğiz, Ayasofya’nın ve diğer camilerdeki minareleri kaldıracağız’. Sonra da ‘Türkiye yeniden güçleniyor, Türkiye bizim en eski düşmanımız. O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmek lazım’ diyor. ‘Türkiye’nin ilerleyişini durdurmak için’ diyor. Şimdi bu cani, tabi Avrupa’daki aşırı sağcı siyasetçilerin, ırkçıların, faşistlerin ideolojisinden etkilenmiş, tarih okuyuşu o şekilde olan bir cani. Ama bakın, Türkiye olarak biz kimsenin düşmanı değiliz, biz bütün insanlığın dostuyuz. Ama caniler bizi düşmanı sayıyorsa da bundan şeref duyarız. Bu bizim için de büyük bir şereftir. Fakat en büyük rahatsız oldukları şey ne bu insanlık düşmanlarının, bu canilerin? Türkiye’nin büyümesi, Cumhurbaşkanımızın Türkiye’ye liderlik etmeye devam etmesi. Cumhurbaşkanımız Türkiye’ye liderlik etmesin istiyorlar, Türkiye büyümesin istiyorlar. Hesaba katmadıkları ne? Bizi tanımıyorlar. Sizin sayenizde bu süreç aynen devam edecek.”
Çelik, “CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyor, İsrail Başbakanı da Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyor. Ben şunu söyleyeceğim. Diktatörlerin bir özelliği var, diktatörler halkı gördükleri zaman, tankın, topun, tüfeğin arkasına saklanırlar. Bizim Cumhurbaşkanımız ise halkıyla beraber tankın, topun, tüfeğin üzerine yürümüştür.” ifadesini kullandı.
Bundan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiklerini anlatan Çelik, “Türkiye’yi geride bırakmayacak, Türkiye’yi siyasi krizlerle boğuşturmayacak, Türkiye’yi siyasi krizler içinde boğmayacak bir model nasıl bulabiliriz diye bu sistemi hayata geçirdik. Bu sistemin özelliği şu, hiç kimse sizin iradenizi çalamaz. Siz kimi seçmişseniz o hükümet kurulmuş demektir. Koalisyon pazarlıkları, iktidar pazarlıkları, bakanlık pazarlıkları yoktur. Niye? Çünkü Türkiye’yi siz yönetiyorsunuz. Türkiye’yi yönetmeye hakkı olan sizsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
Siyaset tarzlarına da değinen Çelik, iktidara geldiklerinde, sadece ve sadece vatandaşın sözüne kulak verdiklerini, başkasını dinlemediklerini belirtti.
– “Bodrum memleketin incisi olmuş bir yer”
Bodrum’a girişteki Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın yazısını hatırlatan Çelik, “Bir daha burayı unutamayacaksın’ der. Hakikaten Bodrum, tarih boyunca, bu toprakların, memleketin incisi olmuş bir yer. Bütün dünyanın gözdesi, Türkiye’nin gözdesi bir yer.” dedi.
Çelik, “Bodrum’un bu Allah vergisi güzelliklerini, maalesef belediye eliyle, sellerle, felaketlerle, insanlığın kaliteli hayat sürmesiyle orantılı olmayan işlerle, yıllardır karartmış durumda buradaki belediye başkanları.” diye konuştu.
Bodrumluların hizmet beklediğini aktaran Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biraz evvel belediye başkanımız, milletvekilimiz beraber bu AVM’deki esnafları gezerken, bir vatandaşımız, ‘Bunları düzeltin’ dedi. Ben kendisine ‘Tahir başkanın seçilmesi gerektiğini’ söyleyince, o sırada bizde hiç olmayan bir şeyi yaptığımızı düşünmüş, ‘Acaba partizanlık mı yapıyorlar’ diye soru sordu. Yani ‘Kazanmasanız hizmet etmeyecek misiniz?’ dedi. Ben de kendisine dedim ki ‘Şimdiye kadar belediyeler bizim değildi, fakat merkezi bütçeden Muğla’ya ve Bodrum’a gönderilen bütçelere bakın, olağanüstü bütçeler bunlar. Muğla’ya verilen önemin göstergesi, Bodrum’a verilen önemin göstergesi’.”
Hükümetin, Bodrum’a inanılmaz bir şekilde, ister belediyesi olsun isterse olmasın, her türlü yatırımı yaptığına ve ihtiyacını karşıladığına dikkati çeken Çelik, “Ama bugünün dünyası artık demokrasinin ve hizmetin, yerelden parlatıldığı bir dünya. Siz merkezi hükümetten ne kadar ilgi gösterirseniz gösterin Muğla’ya ya da Bodrum’a, eğer orada yerel ve vizyonel bir belediye başkanı yoksa, bulunduğu yerden ileriye götürmek gibi kaygısı ve projeleri olan bir belediye başkanı yoksa, maalesef o yerler yerinde bile saymıyor, geriye gitmeye devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Bodrum’un, Türkiye’nin turizm gelirlerini en iyi şekilde elde ettiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Bodrum, belki tek başına bugün, Türkiye’nin toplam turizm gelirini elde edebilecek bir yerdir. Bundan sonrasında da esasında, Bodrum’a daha çok turist gelmesine değil, daha çok paralı turist gelmesine uğraşmak gerekiyor. Buraya daha çok imkan gelmesine uğraşmak gerekiyor. Bodrum’un, dünyanın yükünü çeken bir yer değil, tam tersine, dünyayla yarışan bir yer olması gerekiyor. Benim Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığım dönemde de Türkiye’nin tanıtılmasının yanında, İstanbul’un tanıtılmasına nasıl ayrı önem veriliyorsa, Antalya’nın tanıtılmasına nasıl ayrı önem veriliyorsa, Bodrum’un tanıtılmasına da ayrı önem verilir. Siz istediğiniz kadar bütçe hazırlayın, istediğiniz kadar bütçe koyun, burayı istediğiniz kadar tanıtın, buradaki sel görüntüleri dünyaya yayıldığı andan itibaren, bir belediye başkanının vizyonsuzluğunun bedelini, bütün Bodrum halkı öder, bütün Türkiye öder.”
Bodrum’u, gençlerin yaşamaktan en mutlu olduğu ilçe haline getirmek gerektiğine değinen Çelik, ilçede kültür, sanat ve spor faaliyetleri yapmak için, AK Parti Bodrum Belediye Başkan Adayı Tahir Ateş’in projelerinin bulunduğunu aktardı.
Bu projeleri hızlı bir şekilde hayata geçirebileceklerine işaret eden Çelik, “Her yaştan insanımız için, yaşlısı genci en önemlisi çocukların kendilerini hayata iyi hazırlayacakları, çok daha iyi imkanlarla donatılacakları bir merkez haline gelebilir. Burası bir turizm merkezi olduğu kadar, bir eğitim merkezi olabilecek potansiyele sahip. Biz bunları 1 Nisan sabahından itibaren yapmaya başlarız. İlk altı ay içerisinde bir sene içinde somut sonuçlarını herkes görmeye başlar. Ne kadar utanç verici bir şeydir Bodrum’da sel felaketinin olması, kardeşlerimizin vefat etmesi.” diye konuştu.
Bodrum konusunda çok kararlı olduklarına değinen Çelik, “Cumhurbaşkanımızın buraya ilgisi çok yüksek. Dolayısıyla en önemli sözümüz de şudur. Bizim belediye başkanımızı belediye başkanı olarak seçerseniz, size söz veriyorum Bodrum Belediyesi belediye binasından yönetilmeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu saldırıların Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki ilerleyişinin, dünyada canileri korkuttuğunun göstergesi olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Türkiye, mazlumlara kol kanat gererken, bu büyümesiyle mazlumlar için umut olurken, caniler için ise bir korku ve kaygı vesilesi oluyor. Bunu bütün vatandaşlarımızın iyi değerlendirmesini arzu ederim. Burada biz Türkiye’den yükselttiğimiz sesle, dünyanın medeniyetler çatışmasına gideceği, dinler arası çatışmaya gideceği bir tablo istemiyoruz. Biz bütün dünyada barış istiyoruz. Onun için uzun zamandır uyarıyoruz onları. Diyoruz ki ‘İslam’ kelimesi ile ‘terör’ kelimesini yan yana anmayın.
Herhangi bir terörist, bir terör eylemi gerçekleştirdiği zaman, hemen o Müslüman olduğu zaman ‘İslami terör’ diyorsunuz. ‘Bakın bu yanlıştır, bir dini kötülemeyin.’ dedik ama hep şöyle yapıyorlar. Bir Hristiyan bir terör eylemi gerçekleştirdiği zaman ‘O kişinin akli dengesi bozuktur.’ ya da ‘Bireysel bir eylemdir.’ diyorlar ya da ‘Bu, bir cinayet eylemidir.’ diyorlar fakat bir teröristin kimliğinde Müslümanlık varsa hemen ‘İslami terör’ diyorlar. Bundan vazgeçsinler. Dinleri terörle yan yana getirmek yanlıştır. Biz diyoruz ki camiye yapılan saldırı, kiliseye yapılan saldırı, havraya yapılan saldırı aynıdır. Hangisine saldırı yapılırsa biz ona karşı çıkarız. Hangi dinin mensuplarına karşı saldırı gerçekleşirse biz ona karşı çıkarız.”
– Asıl kimlikleri insanlık düşmanlığı
Çelik, bugün bu yapılan saldırılar Müslümanlara yapılıyor diye, cuma namazında masum bir şekilde yeryüzünde barış ve esenlik için dua eden insanlar namaz sırasında katlediliyor diye susanların, asıl kimliklerinin sadece İslam düşmanlığı olmadığını, asıl kimliklerinin tüm insanlığa karşı düşmanlık olduğunun bilinmesini istediğini vurguladı.
Kendilerinin hiçbir zaman, hiçbir dini kötülemeyeceğini dile getiren Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hiçbir din mensubu hangi terör eylemine imza atarsa atsın o dinle terör kelimesini yan yana getirmeyeceğiz. Terörist teröristtir. Teröristin dinine, kimliğine, coğrafyasına bakılmaz. Herkes şunu görsün, Türkiye’nin büyümesi, Türkiye’nin güçlenmesi bu canilerin önündeki en büyük engeldir. Türkiye’nin büyümesi demek, medeniyetler çatışması isteyenlerin, dinler arası çatışma isteyenlerin, coğrafyalar arası çatışma isteyenlerin ve kültürler arası çatışma isteyenlerin önüne çıkarılabilecek en büyük engeldir. Dolayısıyla Türkiye’nin büyümesi demek, bu insanlık düşmanlarına karşı verilebilecek en büyük derstir.
Türkiye’nin demokrasisini büyütmek. İnşallah 31 Mart seçimlerinde de büyük bir demokrasi iradesi ortaya koymak yine bu canilere verilecek en büyük derslerden biri olacaktır.” Çelik konuşmlarıjn ardından Bodrum’dan ayrıldı