Bodrum Çamlık Mahallesi Kır Sofrasında Basın Açıklaması yapan gurup RES yapılan alana yürüyüşü yapıldı.
RES lere karşı değiliz
Kuruldukları yere karşıyız
Bodrum Güvercinlik Çamlık Pınarlıbelen Kumköy Yalıçiftlik Kızılağaçtaki YAŞAM ALANLARIMIZIN üzerine kurulan RES ler
Görüntü ve Gürültü kirliliği ile BODRUM a zarar verecek
Diğer yandan Canlı yaşamı derinden etkilecek
Mahallelerimizin üzerinde dönen RES pervaneleri bizim için heran bir tehlike oluşturacak
Bilirkişi raporlarında yazıldığı gibi bu tepelerde RES pervanelerini döndürebilecek Rüzgar oluşmamakta
O zaman sormak gerekir
Binlerce hektar toprağı ormanı Neden ACELE KAMULAŞTIRMA yaparak el koyuyorsunuz
RES ler BAHANE
RANT ŞAHANE
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI VE
DURUŞMA TALEPLİDİR.
MUĞLA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DAVACILAR : Ergün TAŞ T.C Kimlik No:33485110612
Kumköy Mah. Irmene Sk. No:40 Bodrum/MUĞLA
Halil KÖSE T.C Kimlik No:39943895268
Yalı Mah. Mektepyanı Küme Evleri No:9 Bodrum/MUĞLA
Mehmet KARAMAN T.C Kimlik No:43681770602
Çamlık Mah. Orta Sk. No:38 Bodrum/MUĞLA
VEKİLLERİ : Av. Remzi Kazmaz
Av. Esra HASANOĞLU KAZMAZ
Av. Cem YALÇIN
Yeni Adliye Cad. No:2 Bitez-Bodrum/MUĞLA
DAVALI : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı – ANKARA
KONU : Muğla İli, Bodrum İlçesi, Güvercinlik Mahallesi, İzin Tepe, Moralıncı Tepe, Sivri Tepe, Ardıç Tepe, Yılanlı Tepe, Küçüktırman Tepe, Düz Tepe, Denizgören Tepe ve Kocasarnıç Tepe Mevkiilerinde kurulması planlan Güllük Rüzgar Enerji Santrali ve Enerji İletim Hattı projesi ile ilgili olarak yürütülen ÇED sürecine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED Olumlu kararının iptal edilmesi ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemimizin sunumudur.
ÖĞRENME TARİHİ: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İnternet Sitesinde “Çed Duyuruları” bölümünde 31.08.2021 tarihinde ÇED olumlu kararı ilan edilmiş olup bu tarihte öğrenilmiştir.
AÇIKLAMALAR
1.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Muğla İli, Bodrum İlçesi, Güvercinlik Mahallesi, İzin Tepe, Moralıncı Tepe, Sivri Tepe, Ardıç Tepe, Yılanlı Tepe, Küçüktırman Tepe, Düz Tepe, Denizgören Tepe ve Kocasarnıç Tepe mevkiindeki Yıldız Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan Güllük Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve 4,5 Km Enerji İletim Hattı (8 Adet Türbin, 33 MW) projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ Kararı verilmiş (EK-1)ise de söz konusu karar, mevzuat hükümlerine aykırı olarak verilmiş olup, iptal edilmesi gerekmektedir.
2.Nitekim aynı projeye ilişkin daha önce iki kez “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş olup, Muğla 1. İdare Mahkemesinin 2015/952 Esas- 2018/370 Karar sayılı ve Muğla 1.İdare Mahkemesi 04.09.2019 Tarih 2018/1558 Esas 2019/845 Karar sayılı Mahkeme kararları ile bu kararlar iki kez iptal edilmiştir. (EK:1 – Muğla 1. İdare Mahkemesinin 07.03.2018 tarih 2015/952 Esas- 2018/370 Karar sayılı Mahkeme ilamı), (EK:2- Muğla 1.İdare Mahkemesi 04.09.2019 Tarih 2018/1558 Esas 2019/845 Karar sayılı)Buna rağmen daha önce verilen İdare Mahkemesinin her iki kararında tespit edilen olumsuzlukları giderecek, yeni veriler eklenmeden ve güncellemeler yapılmadan, dava konusu projenin çevre üzerindeki olumsuzlukları, zararları ve yaratacağı tahribatı ortadan kaldıracak yeni bilgiler içermeyen ve kopyala yapıştır yöntemi ile sadece literatür taranmak suretiyle hazırlanan; somut veriler içermeyen tamamen teorik bilgilerden ibaret proje tanıtım dosyası esas alınarak davalı Bakanlıkça ÇED Olumlu Kararı verilmiştir. ÇED Olumlu Kararı verilen söz konusu projede herhangi bir değişiklik yapılmamış, çevreyi ve doğayı koruyacak hiçbir önlem alınmamıştır. Söz konusu projeye ilişkin süreç şu şekildedir:
2.1. Muğla İli Bodrum İlçesi Güvercinlik Mahallesi’nde kurulması planlanan “Güvercinlik Rüzgar Enerji Santrali” projesine ilişkin ÇED Yönetmeliğinin 17.maddesi uyarınca Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 05.06.2015 tarihli “ÇED gerekli değildir.” kararının iptali için Muğla 1.İdare Mahkemesi’nin 2015/952 Esas Sayılı dosyası ile dava açılmıştır.
2.2. Muğla 1. İdare Mahkemesinin 2015/952 Esas- 2018/370 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda Bodrum Yarımadasının Önemli Doğa Alanı olarak tanımlandığı, bölgedeki turizm gelişimi göz önüne alındığında yarımadanın Güvercinlik Mevkiinde yer alan zirvelerin son doğal alanlar olduğu vurgulanmış ve proje yapılması planlanan alanın faunistik ve ontolojik açıdan değerlendirilmesinin özenle yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.12.2017 tarihli işbu bilirkişi raporunda projenin çevreye vereceği zararlar ve çevrede yaratacağı olumsuz durumlar ayrıntılı olarak belirtilmiştir. (EK-3, 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporu )Bilirkişi Raporunda;
-Mekansal Planlar Yönetmeliğinin 7./f maddesinde ” doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin koruma ve kullanma dengesinin sağlanması esastır,” Ancak Projenin orman alanında kaldığı RES inşaatının yapım sürecinde ulaşım bağlantılarının orman alanında tahribata yol açabileceği ve Yönetmelik gereği orman alanlarının korunması genel bir planlama esas olduğundan RES projesinin planlama esasları ile Mekansal Planlar Yapı Yönetmeliğine aykırı olduğu ,
-Orman alanında tahribata yol açacak projenin dava konusu RES projesi için yer seçimi 1/100.000 ölçekli Aydın-Denizli -Muğla Çevre Düzeni Plan Hükümlerine ve Yönetmeliğine uygun olmadığı, şehircilik ilkelerine aykırı olduğundan proje yapımının kamu yararına uygunluk sağlamadığı,
-Projenin yapılacağı alanda taşınmaz nitelikte kültür varlıklarının bulunduğu ve projenin yapımı veya işletilmesi esnasında bu tarihi kalıntıların zarar göreceği,
- Proje tanıtım dosyasında 14 adet türbin üzerinden değerlendirme yapıldığı, EPDK tarafından 15 adet türbin için lisans verilmiş olmasına rağmen 13 adet türbin için ÇED gerekli değildir kararı verilmiş olup kaç adet türbin inşa edileceğinin belli olmaması şehircilik ve imar mevzuatına aykırı olduğu,
-Proje tanıtım dosyasında projede kullanılacak türbinler ve kapasitelerine ilişkin bilgiler verilmediği, türbinlerin ve teknolojisinin açıklanmadığı,
-Projenin yapılacağı alan 1. Derecede deprem bölgesinde bulunmasına rağmen tanıtım dosyasında depremin etkilerinden ve alınacak önlemlerin belirtilmediği,
-Bölgede çok fazla RES projesi olmasına rağmen bu projelerin birbirlerine ve ortama etkilerinin hesaplanmadığı, bütünleşik(kümülatif) değerlendirme yapılmadığı,
-RES faaliyetlerinin enerji iletim hattı, şalt sahası, trafo merkezi oluşturulmadan değerlendirilmesi düşünülemez ve ayrıca proje tanıtım dosyası hazırlanamaz. Bu tür faaliyetlerin aynı proje tanıtım dosyasında entegre bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği,
-Projenin alanına yakın yerlerde sucul alanlar ve barajlar bulunduğundan projenin bu alanlara zarar vereceği, projenin bu alanlara verilecek zararların önlenmesi için yeterli tedbirlerin alınacağına ilişkin bilgilerin bulunmadığı,
-Projenin yapılacağı alanda 39 familyaya ait 178 adet damarlı bitki taksonu tesbit edilmiş ve tesbit edilen 6 takson orkidegiller üyesi bitki önemli olduğu,
-Proje sahasında toplamda 90-100 kadar yıl boyunca kuş türünün yaşadığı ve göçmen kuşlarının geçiş hattında olduğu ve projenin kuşlara zarar verebileceği,
-Türbinlerin kanatlarının süpürme mesafesi içinde kalan alanlarda herhangi bir yapılaşmanın olmaması gerektiği halde türbinlerin yerleşim yerlerine 100 m mesafede olması planlama açısından hatalı olduğu
-Projenin yerleşim yerlerine çok yakınlığı sebebiyle gerek projenin yapılması gerekse de türbinlerin çalışması esnasında yaratacağı gürültü ve elektromanyetik etkileri sebebiyle gürültü kirliliği oluşacağından bölgede yoğun turizm faaliyetleri de olumsuz etkileneceği
-Bodrum Yarımadasının Önemli Doğal Alan olarak tanımlanmış olması sebebiyle bölgedeki turizm potansiyeli de göz önüne alındığında projenin yapılacağı alanın doğal alan olması itibariyle de projenin doğal alanlara zarar vereceği bu sebeplerle de projenin şehir bölge planlama, enerji, inşaat, arkeoloji ve çevresel açıdan uygun olmadığı kesin olarak tespit edilmiştir.
2.3.Muğla 1.İdare Mahkemesi 2015/952 Esas 2018/370 Karar sayılı kararında, Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) gerekli değildir kararının, yer seçimi kararının plan hükümlerine uygun olmadığı, rüzgar potansiyeli açısından yetersiz olduğu, alanda korunması gereken kültür varlıkları bulunduğu, dolayısıyla faaliyet alanı ile ilgili şehir bölge planlama, enerji, inşaat, arkeolojik ve çevresel açıdan uygun olmadığının anlaşıldığını belirtmiş ve dava konusu işlemin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. Mahkemenin gerekçesi şu şekildedir.
“Uyuşmazlığa konu olayda; keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, inceleme sonrasında hazırlanan bilirkişi raporunda “Şehir Planlama Açısından davanın konusu olan 05/06/2015 tarihli ÇED gerekli değildir kararını içeren Çevresel Etki Değerlendirme Belgesinin, dava dosyasında ve proje tanıtım dosyası’nda bulunamaması, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı üzerinde proje teklifi konumlandırıldığı ancak proje tanıtım dosyasında yer alan konumlandırma kararları ile proje teklifinin ilişkilendirilerek değerlendirilmeye olanak tanıyacak düzeyde bilgi içermemesi ve bu nedenle değerlendirme olanağının bulunmadığı,proje teklifi konumunun, 1/25000 ölçekli topoğrafik haritada gösterilmiş olmasına karşın konum haritasında santral sahası sınırının gösterilmediği,bilgi paftalarının projenin santral sahasını da içerecek biçimde oluşturulmaması bu nedenle sahanın çevresel ilişkilerini, çevredeki yerleşmeler ile ilişkilerini değerlendirmeye imkan tanımadığı, bu konuda analiz paftaları ve açıklama raporunun oluşturulmadığı, faaliyet sahasına hangi yollardan ulaşım sağlanacağı ve çevresel ilişkilerin pafta üzerinde gösterilmediği, proje tanıtım dosyası’nda dava konusu RES projesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı teklifleri ve Plan Açıklama Raporlarının bulunmadığı, plan tekliflerine ilişkin hiçbir dijital verinin bulunmadığı, planlama alanına yönelik mülkiyetleri ve kamulaştırma kararlarını gösteren belgeler ve eki onaylı olan haritaların proje tanıtım dosyasında bulunmadığı, proje tanıtım dosyası’ndaki rapor ile ÇED Kararının tutarsızlıklar içermesi, türbinlerin çevreden görünebilirlik analizinin yetersiz olduğu, planlama alanında özel kanunlara tabi alanların gösterildiği sınırlara ilişkin tanımlayıcı bir harita bulunmadığı, proje tanıtım dosyası’nın yetersiz olduğu, bölgede yer alan diğer enerji tesislerinin yeri ve kapasitesi konusunda bilgi verilmediği, dava dosyasında ve proje tanıtım dosyası’nda İmar Planına Esas Onaylı Jeolojik/Jeoteknik Etüd Raporu bulunmadığı, projenin uygulanacağı, mülkiyet durumuna ilişkin olarak ilgili kurumdan alınmış tapu sicil kaydı ve aplikasyon krokisi, koordinatlı kadastral çap bilgileri gibi bilgilerin dosyada yer almadığı,proje uygulaması ile ilgili olarak görüş alınması gereken kurumlardan bir kısmından görüş alınmadığı, dava konusu Rüzgar Enerjisi Santral Sahası inşaatına olanak tanınmasının, orman alanında tahribata yol açacağı,dava konusu RES projesi için yer seçimi kararının 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Hükümlerine uygun olmadığı,projede yer alan türbinlerin konumlarının erişim yolları üzerinde olmasının santral sahasının kullanımı açısından güvenlik riski barındırdığı,proje tanıtım dosyasında kültür varlıkları tespitlerine ilişkin bilgi ve belgelerin bulunmaması nedenleriyle yapılması planlanan dava konusu Muğla İli, Bodrum İlçesi, Güvercinlik Mahallesi, İzin Tepe, Moralınca Tepe, Sivri Tepe, Ardıç Tepe, Yılanlı Tepe, Düz Tepe, Denizgören Tepe ve Kocasarnıç Tepe Mevkiilerinde Yıldız Enerji Elektrik Üretim A.Ş.Tarafından yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrali (RES) Projesinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı kanısına varıldığı, Enerji Sistemleri Açısından proje tanıtım dosyasının ilgili kısmının özensizce ve internetten derlenen bilgilerle hazırlanmış olduğu, bu haliyle rüzgâr potansiyeli açısından yetersiz ve değerlendirilebilecek yeterlilikte olmadığı kanaatine varıldığı,İnşaat Faaliyeti Açısından: proje tanıtım dosyasında ayrıntılı ve yeterli bilgi bulunmadığı, PTD dosyasındaki inşaat tekniği açısından eksik ve hatalı görünen açıklamalar dikkate alındığında, dava konusu RES için ayrıntılı projelerin hazırlanmadığı veya eksik hazırlandığı izlenimi doğduğu, RES projeleri büyük inşaat faaliyeti sınıfında olduğu ve inşaatın tüm aşamaları ayrıntılı planlanmalı ve projelendirilmesi gerektiği,ÇED süreci ve nihai PTD açısından :RES faaliyetlerinin enerji iletim hattı, şalt sahası, trafo merkezi oluşturulmadan değerlendirilmesi düşünülemeyeceği ve ayrıca proje tanıtım dosyası hazırlanamayacağı, bu tür faaliyetlerin aynı proje tanıtım dosyasında entegre bir şekilde değerlendirilmesinin gerekmekte olduğu, Kültür Varlıkları Açısından:proje alanı ve çevresinde, gerek Müze Müdürlüğü ve Kurul uzmanları tarafından, gerekse de keşif sırasında tarafımızca gözlemlenen 2863 sayılı Yasa kapsamında korunması gereken kültür varlıkları bulunduğu, proje tanıtım dosyası’nda konuya ilişkin bir bilgi veya değerlendirmenin bulunmadığı, Ornitoloji ve Zooloji Açısından: alanın Faunistik ve Ornitolojik açıdan, uzun soluklu ve ayrıntılı bir çalışma ile yeniden ele alınması ve/veya izleme çalışması ile mevsimsel bileşenler belirlenerek yeniden değerlendirilmesi gerektiği” görüş ve kanaatine varılmıştır.”
2.4.Muğla 1.İdare Mahkemesi’nin işbu kararına karşı davalı idare tarafından temyiz edilmiş; Danıştay 14.Dairesi 03.07.2018 Tarih 2018/2050 Esas 2018/4960 Karar sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptali kararı onanmıştır. (EK:4- Danıştay onama kararı )
2.5. Kesinleşen bu yargı kararına rağmen Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından aynı projeye ilişkin 25.10.2018 tarihinde yine “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verilmiş ve işbu karar karşı 1.İdare Mahkemesi’nin 2018/1558 Esas Sayılı dosyasıyla dava açılmıştır.
Muğla 1.İdare Mahkemesi 04.09.2019 Tarih 2018/1558 Esas 2019/845 Karar sayılı kararındaki gerekçe şu şekildedir:
“…Uyuşmazlıkta davaya konu Rüzgar Elektrik Santrali projesine ilişkin proje tanıtım dosyasının incelenmesinden; proje alnı ve santrallerin kurulu gücü bakımından daha önce de Çevresel Etki Değerlendirilmesi Gerekli Değildir kararı verilen Rüzgar Elektrik projesine göre bir değişiklik yapılmadığı, davaya müdahil olan şirketin mahkemeye sunduğu dilekçede de bunu kabul ettiği vurgulanmış ve “ Anılan proje için verilen ÇED gerekli Değildir kararının iptal edildiği, yine benzer değerlendirmelerin aynı projeye ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan uygulama imar planı istemiyle açılan ve Mahkememizin Esas 2017/317 sayısına kaydolan dosyada da yapıldığı ve söz konusu planların iptal edildiği görülmektedir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, özellikle proje alanının bulunduğu yer bakımından çevreye etkileri olacağı Mahkeme kararıyla ortaya konulmuş olmasına rağmen, Mahkeme kararının gereklerine aykırı olarak özellikle projealanı bakımından hiçbir değişiklik yapmadan, aynı alandan yapılması planlanan dava konusu Rüzgar Elektrk Santrali Projesi için Muğla Valiliği tarafından verilen 17.10.2018 Tarih ve E-2018327 sayılı “ Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı hukuka uygun görülmemiştir. Danıştay 6.Dairesi 20.11.2019 Tarih 2019/21014 Esas 2019/11705 Karar sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptali kararı onanmıştır. (EK:5- Danıştay onama kararı )
- Mahkeme kararlarına dayanak bilirkişi raporunda ortaya konulan sakıncaların Projenin orman alanında kalması, Projenin yapılacağı alanda taşınmaz nitelikte kültür varlıklarının bulunması, projenin yapılacağı alanın doğal alan olması, alana yakın sucul alanlar ve barajlar bulunması gibi projenin yerinin tamamı ile yanlış seçilmesi ile ilgili hususlar olduğu göz önüne alındığında bu sakıncaların tanıtım dosyasında yapılan değişikliklerle giderilebilecek sakıncalar olmadığı açıktır. Nitekim Mahkeme kararlarında da yer seçimi kararının plan hükümlerine uygun olmadığı, rüzgar potansiyeli açısından yetersiz olduğu, alanda korunması gereken kültür varlıkları bulunduğu, dolayısı ile faaliyet alanı ile ilgili şehir bölge planlama, enerji, inşaat, arkeolojik ve çevresel açıdan uygun olmadığı net olarak ortaya konulmuştur.
4.Yukarıda açıklandığı üzere Muğla İdare Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile de ortaya konulan; Projenin orman alanında kaldığı RES inşaatının yapım sürecinde ulaşım bağlantılarının orman alanında tahribata yol açabileceği, proje için yer seçiminin 1/100.000 ölçekli Aydın-Denizli -Muğla Çevre Düzeni Plan Hükümlerine ve Yönetmeliğine uygun olmaması, Projenin yapılacağı alanda taşınmaz nitelikte kültür varlıklarının bulunması ve projenin yapımı veya işletilmesi esnasında bu tarihi kalıntıların zarar göreceği, sucul alanlar ve barajlar bulunduğundan projenin bu alanlara zarar vereceği, projenin yapılacağı alanın doğal alan olması itibariyle de projenin doğal alanlara zarar vereceği, gürültü kirliliği oluşacağından bölgede yoğun turizm faaliyetleri de olumsuz etkileneceği gibi DEĞİŞTİRİLEMEZ VEYA DÜZELTİLEMEZ SAKINCALAR ele alındığında projenin çevreye büyük oranda zarar vereceği ve olumsuz durumlar yaratacağı açıktır. Davalı İdare projenin yerini değiştirmediği sürece Mahkeme kararlarında belirlenen gerekçeler ile ilgili hususları tamamlaması imkansızdır. Zira proje için seçilen alan yanlıştır ve Bu durum mahkeme kararları ile ortaya konulmuştur. Davalı idarenin, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen Mahkeme kararlarını yok sayarak “ÇED Olumlu” kararı vermesi hatalıdır.