Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçe sunumunu yapan Mehmet Nuri Ersoy ile CHP Milletvekili Mürsel Alban arasında TGA ve Torba’daki arazi ile ilgili tartışma yaşandı. Bakan Ersoy ise Alban’ın iddialarını yalanladı.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığının sunumu yapılırken CHP Milletvekili Mürsel Alban’la Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy arasında TGA ve Torba’daki araziyle ilgili tartışma yaşandı.
TGA için ‘arpalığa mı dönüştürdünüz?’ eleştirisi
Görüşmeler sırasında söz alan Mürsel Alban “Turizm Tanıtım Ajansı kurdunuz. Pandemi döneminde herkes evine kapanmışken 7 fuara katılmışsınız, 7 milyon Türk lirası para harcamışsınız. Bütün dünya pandemide kapanmış, siz hangi fuara katıldınız, 7 milyon Türk Lirası’nı nereye harcadınız? Ajansı Sayıştay denetiminden uzak tutarak AKP döneminin yeni bir arpalığı hâline mi dönüştürdünüz? Bu durumdadır inanın ki. Ajans denetimi özel bir firmaya verilmiştir. Ajansın kuruluş kanunun 7’nci maddesine göre de denetim raporu Sayıştaya sunulmaktadır.” dedi.
“Harcamaların “nereye yapıldığı görülmemekte”
Ajansın kapalı bir kutu olduğunu, çalışan personelin isim, görev ve unvanlarının dahi bilinmediğini ileri süren Mürsel alban, “Ajans, 2020 yılında TV gideri olarak 242 milyon 811 bin lira para harcamıştır. Bunlar görülmektedir. Hangi televizyon kanallarına kaç adet reklam verilmiştir? Bunlar denetim raporunda neden yer almamaktadır? Hangi kanallara verdiyseniz reklamları bu televizyonların isimlerini açıklamanızı bekliyoruz. Yine, 18 milyon dijital medyaya reklam vermişsiniz. Hangi internet sitelerine reklam verdiniz? Sayın Bakan, bunların listesini neden kamuoyuna açıklamıyorsunuz, neden paylaşmıyorsunuz?” sorularını sordu.
“250 milyon nerede 125 milyon nerede?”
Bakan Ersoy’a TGA ile ilgili turizmciye hesap verme çağrısı yapan Mürsel Alban, Ersoy’un kamu bütçesiyle oteline yol yapmakla suçladı. Alban, “Türkiye genelinde altyapı yatırımları gideri olarak 125 milyon lira harcadığınızı sunumunuzda beyan ettiniz. Oysa, 2020 yılı bütçesi konuşmanızda 250 milyon Türk Lirasının sadece Muğla ilinde Bodrum’a yatırılacağını duyurdunuz ve ihale ettiniz. Peki, 250 milyon nerede 125 milyon nerede? Ve, bu yaptığınız yatırım yine, Torba’da sizin kendi otellerinizin etrafına yapılmış Sayın Bakan. Neden siz bunları sadece kendi otellerinizin etrafına yaptınız, diğer yerlere niye yapmıyorsunuz?” iddialarını gündeme getirdi.
Torba’daki arazi tartışması
Alban son olarak, Bakan Ersoy’u yola çökmekle suçlayarak, “Bodrum Torba’da Voyage Oteli’nizle yola neden çöktünüz? Siz, Voyage Otel’in önünde, halka ait olan, kamuya ait olan plajı demir
parmaklıklarla neden kapattınız Sayın Bakan?” diye konuştu.
Mehmet Nuri Ersoy: TGA özel sektör gibi çalışıyor
Alban’ın iddialarına yanıt veren Bakan Ersoy ise TGA ile ilgili bilgilerin yanlış olduğunu belirtti. TGA’da 15 kişilik bir yönetim kurulunun olduğunu kaydeden Ersoy, “Bunun 3 tanesi Bakanlık; Bakan, Bakan Yardımcısı, Tanıtma Genel Müdürü; 1 tanesi Türk Hava Yolları; 1 tanesi havalimanı (2 tane havalimanı grubu var, onlar dönüşümlü 1 üye veriyor); 1 tane seyahat acentesi ve 9’u da otelcilerden oluşuyor. Bakanlık ve THY’yi kamu personeli sayacak olursak hani, kamu diyecek olursak, kalan 11 tanesi seçimle, bakın seçimle, turizmciler arasından
seçilerek geliyor; aslında burası özel sektör gibi çalışıyor.” dedi.
“Kamudan 4, özel sektörden 11 temsilci var”
TGA’da, THY dahil, kamunun 4, özel sektörün ise 11 kişiyle temsil edildiğinin altını çizen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Yani, özel sektör tarafından yönetilen bir kurumdan bahsediyoruz. Hani “Bakanlık keyfi yönetiyor.” falan “Kendisi çiftlik yaptı.” falan söz konusu bile olamaz. Ağırlık zaten orada, sistem özellikle öyle kuruldu. Yine, parayı ödeyenlerin, özellikle parayı ödeyenlerin, temsilcilerin parayı nereye harcayacağına karar verdiği bir oluşum oluşturduk. Bakın, parayı ödeyenler yönetime seçiliyor ve paranın nereye harcanacağına onlar karar veriyor. Düzenli olarak bütün bütçeleri, faaliyetleri yönetim kurulunda tartışılıyor. Minimum 4 kere toplanması lazım, biz bu sene 8’i geçtik yanılmıyorsam. İhtiyaç olduğu her an topluyoruz çünkü maalesef sabit bir bütçeyle gidemiyoruz. Niye gidemiyoruz? Çünkü pandemi var. Her hafta bir şey değişiyor. Bakın, ayı geçtim haftada değişiyor; hatlar kapanıyor açılıyor, ülkeler değiştiriyor, mecbursunuz siz de değişiklik yapmaya.” ifadelerini kullandı.
“TGA sayesinde İspanya’yı geçtik”
TGA sayesinde yüzde 100 büyüyen Türkiye’nin turist sayısında sadece yüzde 10 büyüyebilen İspanya’yı geçtiğini, kaydeden Ersoy, “İşte bu sebepten büyüdük. Doğru adımları yaptık, doğru sonuçlar aldık. Aylık faaliyet raporlarını görmek istemişsiniz. Bakın, yani, bizden gelmesini beklemenize gerek yok, orası çok şeffaf “tga.gov.tr” diye bir site var, girin lütfen, ay bazında, ay bittikten sonra bütün faaliyetlerini oraya yüklüyor, oradan ziyaret edip yaptığı bütün şeyleri görebilirsiniz. Yine yönetim kurulunun dışında danışma kurulu var, STK başkanlarının olduğu. Onları da davet ediyoruz yılda en az 4 kere. 4 kere kendilerine bilgilendirme yapıyoruz, fikirlerini de alıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Belediyenin yolu kaldıran bütüncül plan değişikliği”
Bodrum-Torba’daki yol ve arazi iddialarına da yanıt veren Ersoy, şu noktaların altını çizdi:
Şimdi, 74 yılında alınmış olan baba mirası Bodrum Torba’daki arazinin terki olan ve fiiliyatta ihtiyaç olmadığı için belediye tarafından hiç açılmamış, sadece kağıt üstünde olan yolun, firmamın talebi daha yokken yıllar önce Bodrum CHP Belediyesinin yolu kaldıran bütüncül plan değişikliği talebinde bulunması ve bu talepten yıllar sonra komşu parseller de firmaya ait olması sebebi ve arazilerin birleştirilmesi için yapılan başvuru sonucu emsal parsel maksimum değer tespitiyle başlayan açık artırmayla – bakın, altını çiziyorum- firmanın terk ettiği arazinin tekrar firmaya bedeli karşılığı satılması işlemidir. Buradan, satıştan elde edilen gelir de devlete irat kaydedilmiştir; ha, bu konuyla da ilgili hukuk haklarımız saklı, gerekli hukuki süreçleri zaten pazartesi itibarıyla başlatacağım. Şimdi, arazi de çok büyük bir araziymiş gibi gelmesin he, 790 metrekare miydi, 800 metrekare miydi neydi, küçücük bir araziden bahsediyoruz, sanki bir şaibe varmış gibi anlatılıyor her seferinde.
