Muğla milletvekili Süreyya Öneş Derici, 8 Mayıs’ta yapılan Meclis Genel Kurulunda uluslararası anlaşmalar konusunda söz alarak, CHP’nin anlaşmaların devletin ve milletin yararına olması durumunda desteklediğini ancak zarar verebileceği durumlarda ise tümüyle iktidarın karşısında olduklarını belirtti.
Türkiye’nin Görevi Başkalarının Sınır Bekçiliği Olmamalıdır!
Öneş Derici, iktidarın dış politikada çok başarılı olduğu imajı çizdiğini ancak bu iddianın iç politikadaki başarısızlıklarla birlikte değerlendirildiğinde gerçekçi olmadığını belirterek; “iç politikada istikrar, güven ve düzen sağlayamadığınızda, dış politikada atacağınız adımlar eksik kalır. Altını dolduramadığınız her karar sizi uluslararası arenada da güçsüz kılar, itibarınızı zedeler.” dedi
Muğla Milletvekili konuşmasında; iktidar partisinin izlediği göç politikasına ilişkin ise “Özbekistan’la göçmen hakları konusunda bir uluslararası işbirliği gündemimizde, güzel işbirlikleri iyidir. Fakat ülkede bir göç ve göçmen politikası olmadığını, bu sorunun iyi yönetilmediğini ekonomimizin, güvenliğimizin bu sorun yüzünden büyük tehlike altında olduğunu karşılıklı konuşmuyoruz. Dünyada neredeyse bütün güçlü devletler, sınırlarını dikkatle koruyorken, göçmen alımı veya vatandaşlık vereceği şahısları adeta sekiz aşamalı sınavla belirliyorken, biz büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını parayla satıyoruz üstelik bir de Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar gereği üç kuruşa onların sınırlarının bekçiliğini yapıyoruz.” Değerlendirmesinde bulundu.
Yumuşama Dönemi Diyeceğinize Önce Otoriterlikten Vazgeçin!
Süreyya Öneş Derici sözlerini, “Yumuşama dönemi dediğiniz tanımı önce otoriterlikten ve kafanıza göre hareket etmekten vazgeçerek yeniden düzenleyin. Demokratikleşme talep ediyoruz, normalleşme talep ediyoruz, adalet talep ediyoruz. Bu ülkede herkes eşit haklara sahip olsun, eşit beslensin, eşit eğitim alsın istiyoruz. Bu ülkede insanlar seyahate çıkabilsin ama vize sorunu yaşamasın, üçüncü dünya ülkesi vatandaşı muamelesi görmesin istiyoruz, bu ülkede var olan yoksulluğun ve ümitsizliğin farkında olun ve buna birlikte çözüm getirelim istiyoruz, “ diyerek “demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü ve aydınlık günler için ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisinde yılmadan çalışacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.” ifadeleriyle tamamladı.