Sağlık Bakanlığı, ‘Türkiye Covid- 19 Hasta Tablosu’ verilerini paylaştı. Son 24 saatte yapılan 229 bin 491 testte, 26 bin 476 vaka ile 2 bin 414 koronavirüs hastası tespit edildi. Yaşamını yitiren 356 kişi ile toplam can kaybı 41 bin 883’e yükseldi.
Sağlık Bakanlığı’nca duyurulan ‘Türkiye Covid- 19 Hasta Tablosu’na göre; son 24 saatte yapılan 229 bin 491 testte 26 bin 476 vaka, 2 bin 414 hasta tespit edildi. Virüs nedeniyle 356 kişi hayatını kaybederken, 35 bin 464 kişinin de tedavisi ve karantinası sona erdi. Bugünkü verilerle toplam test sayısı 48 milyon 459 bin 224, toplam vaka sayısı 4 milyon 955 bin 594, toplam vefat sayısı 41 bin 883, toplam ağır hasta sayısı 3 bin 418, toplam iyileşen sayısı ise 4 milyon 589 bin 501 oldu.
Tabloda haftalık oranlar ise hastalarda zatürre oranı yüzde 3,2, yatak doluluk oranı yüzde 53,1, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,2, solunum cihazına bağlı (ventilatör) doluluk oranı yüzde 33,8, ortalama temaslı tespit süresi 8 saat, filyasyon oranı yüzde 99,9 şeklinde yer aldı.
Sağlık Bakanı Koca açıkladı: Nüfusumuzun 3 katı kadar aşı için anlaşma yaptık
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Şu anda Türkiye 100 milyon doz Sinovac ile 90 milyon doz Biontech ve 50 milyon doz da Sputnik ile anlaşma imzalamış durumdadır. Yaklaşık nüfusumuzun 3 katı kadarlık doz aşı için anlaşmalar imzalanmıştır” dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı. Bakan Koca, toplantının ardından bakanlık binasında açıklama yaptı. Koca, Bilim Kurulunun Ramazan Bayramı öncesinde son toplantısını yaptığını belirtti ve alınan tedbir ve kısıtlamaların etkisini birlikte değerlendiklerini söyledi. Koca, “Kısıtlamalar özlediğimiz günlerin hasretini daha çok hissettirse de terazinin diğer ucundaki hastalığın yayılımı ve kayıplarımızı belirgin şekilde azaltmaktadır. Bu dengeyi ancak birlikte hareket ederek kurabiliriz. Bugün fedakarlık göstererek ertelediğimiz günlerimiz bizim ve sevdiklerimizin hayatlarını korumak için yapılmış yatırımlar. Kapanma- açılma arasındaki kısır daireyi kıracak olan bizim irademizdir. Sabır ve sebat göstererek salgının tekrarlayan saldırganlığını kıracağız. Uygulanan tedbir ve kısıtlamalar ile birlikte hastalığın genel seyri de dikkate alındığında son 15 günde vaka sayısında önemli derecede düşüş yaşadık. 10 gün gecikmeli olarak bu düşüş doğrudan hastaneye yatışlarda da hissedilmeye başlandı. Şu günlerde ise ağır hasta ve vefat sayılarında tedbirlerin etkisini göstereceğini öngörüyoruz. Mevcut gidişat ödediğimiz bedele ve gösterdiğimiz sabra değeceğini işaret ediyor” dedi.
‘MUTASYONDA KARAMSARLIĞA SEBEP OLACAK TESPİT YOK’
Koca, mutasyonlar ile ilgili çok sayıda kayıt ve incelemeyi eş zamanlı olarak takip ettiklerini vurgulayarak, “Ortada bir gerçek var o da hastalığın varyantlarının etkisi konusunda kimse mutabık değil. Virüs benzer özellikleri göstererek dolaşımda kalmaya devam ediyor. Bu konuda aldığımız tedbirlerin toplum gündemini daha fazla meşgul etmesini gerektiren bir yönü yok. Mutasyonlar konusunda ne iyimser olacak ne de karamsarlığa sebep olacak somut bir tespit maalesef yok” diye konuştu.
‘SİNOVAC İLE 100 MİLYON DOZ ANLAŞMA YAPTIK’
Hastalığın seyrini değiştirecek olan aşılar ile ilgili de bilgi vermek istediğini belirten Koca, “Şu anda Türkiye 100 milyon doz Sinovac ile 90 milyon doz Biontech ve 50 milyon doz da Sputnik ile anlaşma imzalamış durumdadır. Yaklaşık nüfusumuzun 3 katı kadarlık doz aşı için anlaşmalar imzalanmıştır. Usulsüz belge elde etme hastalığına yakalanmış ve eleştiriyle gerçekleri çarpıtmayı bilinçli olarak ayırt etmeyen birileri çıkıp ‘Çin ile anlaşma 50 milyon yapıldı, 100 milyon değil’ diyor. Daha önce Çin ile yapılan anlaşmaları defalarca ve tüm detayları ile ifade ettim. Anlaşılan Çin ile yapılan anlaşmanın sadece ilk bölümünü esas alarak bir karalama kampanyası başlatmışlar. Çin ile iki seferde her biri 50 milyon doza karşılık gelen toplamda 100 milyon doza karşılık gelen bir anlaşma imzaladık. Bugün ‘Çin’den aşı gelecekti nerede?’ diye soranlar, dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem; ama hasar verdikleri kesin. ‘Karşı çıkacağım’, ‘eleştireceğim’ diye gerçekleri çarpıtmak kimseye fayda vermez. Yalan dipsiz bir kuyudur ve sahibini o kuyunun dibine er ya da geç gönderir. Hakikat ise güneş gibidir. Ne kadar saklanmak istense de pırıl pırıl aydınlatır. Bugün mücadele bütünlüğü açısından susuyor olmamız edebimizdendir. Bu, saldırganlığa sessiz kalacağımız anlamına gelmez. Akif’in dediği gibi; yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki; fakat çekmeye gelmez boynum” diye konuştu.