1. Haberler
  2. Bodrum
  3. Yalıkavak İmar Planları Mahkemece Iptal Edildi

Yalıkavak İmar Planları Mahkemece Iptal Edildi

featured

Muğla    Şehir Plancıları Odası tarafından açılan Muğla 2 idare mahkemesince   Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesine ait sit alanları hariç 3038 hektar büyüklüğündeki alanı kapsayan revizyon+ ilave 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının imar mevzuatına, planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna u 1/25000 ölçekli planın üst ölçekli plana, imar mevzuatına, planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı soncuna varılmaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar . verildi

Şehir Plancıları Odası tarafından; 25.10.2013 tarihinde Bakanlık Makamı’nın 16516 sayılı Olurları ile onaylanan Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesine ait sit alanları hariç 3038 hektar büyüklüğündeki alanı kapsayan revizyon+ ilave 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı askı sürecindeki itirazlar sonucunda yapılan değişikliklerle 20/08/2014 tarih ve 13530 sayı ile onaylanan 1/5000 ölçeki nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının; Çevre ve Orman Bakanlığınca 09.03.2011 tarihinde onaylanan 1/100.000 ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Çevre Düzeni Planı Revizyonu ve 07.02.2013 tarih ve 2359 sayı onaylı Muğla- Bodrum – Yalıkavak beldesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının kararlarına aykırı olduğu, plan değişikliklerinin çok önemli deniz ve kara ekosistemleriyle, çok zengin bir orman flora ve fauna, birinci sınıf tarım arazileri, Akdeniz Foku yaşam alanları, yöreye özgü zeytinlikler, mandalina bahçeleri vb. birçok değeri yok edecek nitelikte olduğu, bölge bazında korunması gereken bölgeleri, ekosistemleri, ekolojik varlıkları gösteren ekolojik amaçlı bir plan olması gerektiği, söz konusu alanların yerleşim alanlarına dönüştürüldüğü, davaya konu planlama alanının; Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe ilişkin Protokol gereğince ‘Önemli Doğa Alanı’ olduğu, sözleşme gereği Önemli Doğa Alanı Bölgesinde yapılacak çalışmalarda ekolojik dengeyi koruyucu duyarlılık gösterilmesi gerektiği ve ‘Sıfır Yok Oluş Alanları’nda, Çekirdek Bölge, Tampon Bölge, Geçiş ve Gelişme Bölgelerinin belirlenmesinin zorunlu olduğu, bölgenin doğal özellikleri gereği turizm bölgesi ilan edilmesinin BERN Sözleşmesi(Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma )ne de aykırı olduğu, ‘yabani flora ve faunanın korunmasında, hükümetlerin ulusal amaçlarında ve programlarında dikkate alınması’ gerektiği, kararın, Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne de aykırı olduğu, bölgedeki mevcut tesislere su yetmediğinden izinsiz artezyen kuyulardan emniyetli verim haddini aşar su çekilip satılması nedeniyle yarımadada yer altı sularının kıyılardan karaya doğru tuzlanmaya başladığı ve bölgenin yeraltı sularının korunması için tüm yarımadanın DSİ tarafından kapalı bölge ilan edildiği,Büyük golf alanlarının planlara yerleştirilmiş olması ve ucuz turizm anlayışıyla çok fazla insanın bölgeye gelmesi sonucu mevcut su sıkıntısının çok daha fazla artacağı ve bölgeyi kısa zaman sonra susuz bir alana dönüştüreceği, planın Bakanlıkça aylardır onaylanmayı beklerken, bütüncül plandan uzak ve parçacıl olarak sadece bir yerleşmeyi kapsayan, kamu yararı taşımayan tamamen ranta yönelik olarak onaylanmasının mevzuata ve hukuka aykırı olduğu, üst ölçekli plan kararları çerçevesinde Muğla ilinin bütüncül olarak hazırlanan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planının onayı beklenirken parçacı bir şekilde Yalıkavak Beldesinin sit alanları hariç planının onaylandığı, planın yürürlükteki üst ölçekli planla uyumsuz plan kararları ve plan hükümlerinin (emsaller, yapılaşma koşulları, ifraz koşulları vs.) üretildiği, 1/100.000 ölçekli planda ağaçlandırılacak alan olarak planlanmış alanların, dava konusu çevre düzeni planında kentsel yerleşme ve gelişme alanı olarak kullanıma açıldığı, Tilkicik burnunda ve Azmak tepenin güneyinde üst ölçekli planda büyük kentsel yeşil alan olarak planlanan alanların, dava konusu çevre düzeni planında turizm alanı olarak planlandığı, üst ölçekli planda mera alanı, makilik fundalık alan ve tarım alanı olarak planlanmış birçok alanların, dava konusu çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı olarak planlandığı, plan raporunda yerleşmenin son dönemde artan konut talebi ve nüfus artışı ile birlikte hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girdiği, aynı raporda yer alan TUİK nüfus verilerine göre 2000-2010 yılı arasındaki 10 yıllık nüfus artış miktarının yaklaşık 3000 kişi olduğu, dolayısıyla nüfus artış hızının ve artan konut talebinin bu kapsamda tutarsızlık gösterdiği,1/100.000 ölçekli planda kesin yapılaşma yasağı olan alanlarda (Doğal ve Ekolojik Yapısı Korunacak) Ekolojik Tarım vb. kararlarla yapılaşmanın önünün açıldığı, Alanın doğu sınırında halihazırda var olan sanayi yapısını korumayı amaçlayan, plan bütününden bağımsız ve parçacıl sanayi lekesini koruyan plan kararının, bölgenin karakteri ile T.C. MUĞLA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1180 KARAR NO : 2022/1379 UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden tjyXvoo – lhnvutW – 1FFAkK0 – IAHFlQ= ile erişebilirsiniz. bağdaşmadığı ve Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu Plan Hükümlerinin 7. Genel hükümler 7.23. maddesinde yer alan ‘Bu planın onayından önce, kentsel yerleşme alanları içinde veya dışında yer seçmiş ve mevzuata uygun olarak onaylanmış imar planı bulunan münferit sanayi alanlarında, mevcutplan koşulları geçerli olup bu alanlarda yoğunluk artışı ve sanayi türü değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu ve tevsi yapılamaz. Sanayi kullanımının ekonomik ömrünü doldurmasından sonra, bu alanlarda, kentsel yerleşim alanı kullanımı yer alabilir.’ hükmü ile üst ölçekli planın amaç, kapsam ve planlamanın genel hedeflerine aykırı olduğu, üst ölçekli planlarda Önemli Doğa Alanı olarak belirlenen ve kıyı ile bütünleşen bölgenin plan onama sınırı dışında tutulmasının planlama ilkelerine aykırı olduğu, özellikle kıyıya yüklenen Turizm Tesis Alanları ve Günübirlik Tesis Alanları kararları ile etkileşiminin göz ardı edildiği, kıyı ile ilgili kararların tamamen bu planın dışında ve planın denetim mekanizmasının dışında bırakıldığı, 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına ait yeni bir jeolojik ve jeoteknik Etüt raporu hazırlanmadan plan onaylanmasının yapıldığı, planın, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğin usul ve esaslarına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uyulmadığı, kamu kurum ve kuruluşlarının görüşünün alınmadığı, 1/100.000 ölçekli plan görüşlerinin plan altlığında yer aldığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir  

  Usulden, davanın süre aşımından reddi gerektiği, esastan ise, planların bir üst ölçekli planının en son 01/08/2013 tarihinde onanan 1/25.000 ölçekli Muğla- Bodrum- Yalıkavak Bölgesi Çevre Düzeni Planı olduğu, kıyı ve sit alanları ile bu alanların dışındaki alanların bir bütün olarak planlanmasının zorunlu olduğuna dair üst ölçekli planlarda şart getirilmediği gibi, imar mevzuatında buna ilişkin hüküm olmadığı, kıyı-kenar çizgisinin deniz tarafındaki kıyı alanları ve sit alanları gibi gerek sahip olduğu özellikler ve koruma statüleri gerekse yapılacak plan çalışmalarının ve onay mercilerinin farklı olması nedeniyle plan kapsamına dahil edilmediği, planlama çalışmalarında gerekli araştırma- analiz çalışmalarının yapıldığı, ilgili kurum- kuruluş görüşlerinin alındığı, doğa alanı, sıfır yok oluş alanı ile ilgili kanuni düzenlemenin olmadığı ancak bu hususlara duyarlılıkla ilgili olarak planlama çalışması yapıldığı, planda küçük sanayi sitesi olarak belirtilen kullanımın üst ölçekli planlara aykırı olmadığı, planda gösterilen mutlak, dikili tarım alanları ile zeytinlik vasıflı tarım alanlarının korunmasının esas olduğu, söz konusu alanlarda getirilen yapı hakkının oldukça düşük olduğu, davacı tarafın tarım alanları ve doğal ekolojik yapısı korunacak alanların yapılaşmaya açıldığı iddiasının yersiz olduğu, Dağbelen köyü civarı alanların dava konusu planlar dahilinde olmadığı, plan kararları ile nitelikli yapılaşmanın sağlanmasının, doğal yapının ve siluetin bozulmasının engellenmesinin amaçlandığı, ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan görüşlerin alındığı, planların imar mevzuatına, şehircilik ve planlama ilkelerine, hizmet gereği ve kamu yararına aykırı bir yönünün bulunmadığı, haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmuştur. MÜDAHİL KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, dayanak alınan Danıştay kararında iptaline karar verilen üst ölçekli planın farklı bir alan ilişkin olduğu, dava konusu planların üst ölçekli planlarına ilişkin olarak her hangi bir iptal kararı bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. MÜDAHİL TT GAYRİMENKUL VE TİCARET A.Ş. SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, dayanak alınan Danıştay kararında iptaline karar verilen üst ölçekli planın farklı bir alan ilişkin olduğu, üst ölçekli planın olmamasının nazım imar planlarını hukuka aykırı hale getirmeyeceği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. MÜDAHİL MATA MOBİLYA SAN VE TİC.AŞ. SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, dayanak alınan Danıştay kararında iptaline karar verilen üst ölçekli planın farklı bir alan ilişkin olduğu, çevre düzeni planının bulunmamasının nazım ve uygulama imar planlarının iptalini gerektirmeyeceği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

   Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile planlama ilke ve esasları çerçevesinde değerlendirilme yapıldığında; 3194 sayılı Yasanın nazım imar planına yönelik düzenlemesinde, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygunluk sağlanarak, tanımda ver verilen özellikleri taşımak kaydıyla yapılabileceğinin öngörüldüğü, aynı alana yönelik olarak çevre düzeni planının iptal edilmesinin tek başına alt ölçekli nazım ve uygulama imar planının iptal edilebileceği anlamına gelmeyeceği, bu halde çevre düzeni planının iptal sebepleri dikkate alınarak iptal sebebinin nazım imar planının da iptalini gerekli kılıp kılmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Dava konusu planların iptali istemiyle Mahkememizin E:2014/1337 sayılı dosyasında açılan davada verilen kararın bozulmasına ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin 30/01/2017 tarih ve E:2016/2999, K:2017/474 sayılı kararının gerekçesinde; “Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının T.C. MUĞLA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1180 KARAR NO : 2022/1379 UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden tjyXvoo – lhnvutW – 1FFAkK0 – IAHFlQ= ile erişebilirsiniz. iptaline yönelik Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin E:2013/702, K: 2015/995 sayılı kararı Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.2017 tarihli E:2016/1962, K:2017/473 sayılı kararı ile Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesi 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planlarının iptaline yönelik Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin 22/12/2015 tarihli, E:2014/1337, K:2015/1328 sayılı kararı da Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.2017 tarihli E:2016/2999, K:2017/474 sayılı kararı bozulduğundan İdare Mahkemesince verilen bozma kararları da dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir.” şeklinde olup, dairenin anılan kararında atıf yaptığı, işbu davada iptali istenen planların üst ölçekli planı olan MuğlaBodrum-Yalıkavak beldesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının iptali istemiyle Mahkememizin E:2013/702 sayılı dosyasında açılan davada Mahkememizce verilen kararın bozulmasına ilişkin olan Danıştay Altıncı Dairesinin 30.01.2017 tarihli E:2016/1962, K:2017/473 sayılı kararının gerekçesinin ise, ” Danıştay Altıncı Dairesince, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı üzerine açılan davada, 1/25.000 ölçekli plan bakımından 30.01.2017 tarihli E:2013/9073 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş olup İdare Mahkemesince, bu karar dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir.” açıklamalarına yer verilmiş ve Mahkememizin E:2013/702 sayılı dosyasında verilen kararın bozulması üzerine kaydedildiği E:2018/76 sayılı dosyada Mahkememizce 11/07/2019 tarih ve E:2018/76, K:2019/740 sayılı karar ile derdestlik nedeniyle incelenmeksizin ret kararı verildiği, bu kararında Danıştay Altıncı Dairesinin 15/03/2021 tarih ve E: 2019/19734, K: 2021/3780 sayılı kararı ile “…Her ne kadar, Dairemizin 30/01/2017 tarih ve E:2016/1962, K:2017/473 sayılı kararı ile Muğla 2. İdare Mahkemesince verilen 12/10/2015 tarihli, E:2013/702, K:2015/995 sayılı karar bozulmuş ise de, önümüzdeki uyuşmazlık ile Dairemizin E:2013/9073 esas kaydında görülen davada iptali istenen çevre düzeni planları farklı olduğundan, İdare Mahkemesince Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 07/02/2013 tarihinde onaylanan dava konusu Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesi 1/25000 ölçekli çevre düzeni plânı hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulduğu ve dosyanın Mahkememizin E:2022/666 (dava konusu planların üst ölçekli planı olan 1/25000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istemiyle açılan dava) sayılı esasına kaydedildiği görülmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden; Muğla ili, Bodrum ilçesi, Yalıkavak Mahallesine ilişkin 25.10.2013 tarihinde Bakanlık Makamı’nın 16516 sayılı Olurları ile onaylanan Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesine ait sit alanları hariç 3038 hektar büyüklüğündeki alanı kapsayan revizyon+ ilave 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına askı sürecindeki itirazlar sonucunda yapılan değişikliklerle 20/08/2014 tarih ve 13530 sayı ile onaylanan 1/5000 ölçeki nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Netice itibariyle uyuşmazlık konusu planların plan hiyerarşisi kapsamında bir üst planı olan ve imar mevzuatı açısından ilke, esas ve kararlarına uygun olması zorunlu olan 07/02/2013 tarih ve 2359 sayı onaylı Muğla- Bodrum – Yalıkavak beldesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının Mahkememizin E:2022/666 sayılı dosyasında dava konusu yapıldığı ve Mahkememizin anılan dosyasında verdiği 29/09/2022 tarih ve K:2022/1149 sayılı karar ile Muğla- Bodrum – Yalıkavak beldesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının “uyuşmazlık konusu 1/25000 ölçekli planın, Plan Yapımına Alt Esaslara Dair Yönetmelik dikkate alınmadan hazırlandığı, topografya, doğal bitki örtüsü, flora ve fauna özelliklerinin korunabilmesi için düşük yoğunlukta da olsa yapılaşma faaliyetlerinden korunması gereken alanların ekolojik tarım alanı olarak yapılaşmaya açıldığı, üst ölçekli planda büyük kentsel yeşil alan olarak planlanan Tilkicik Burnu ve Azmak tepenin güneyindeki alanların, dava konusu çevre düzeni planında turizm alanı ve kentsel yerleşme alanı olarak planlandığı, üst ölçekli plana aykırı olarak mera alanı, makilik fundalık alan ve tarım alanı olarak planlanmış bazı alanların, dava konusu çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı olarak planladığı, işlevsel bütünlük gösteren Turizm Merkezi Sınırının bütününü kapsamadığı ve plan hükümlerinin birbiri ile çeliştiği dikkate alındığında, dava konusu 1/25000 ölçekli planın üst ölçekli plana, imar mevzuatına, planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı soncuna varılmaktadır.” gerekçesiyle iptaline karar T.C. MUĞLA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1180 KARAR NO : 2022/1379 UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden tjyXvoo – lhnvutW – 1FFAkK0 – IAHFlQ= ile erişebilirsiniz. verildiği görülmektedir. Bu durumda; dava konusu planların Mahkememizin 29/09/2022 tarih ve E:2022/666, K:2022/1149 sayılı kararı uyarınca iptal edilen 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı, ilke ve kararlarına paralel kullanım ve düzenlemeler getirdiği, bu itibarla çevre düzeni planında belirlenen hukuka aykırılıkların dava konusu planı da etkiler nitelikte olduğu anlaşıldığından, dava konusu 25/10/2013 tarihinde Bakanlık Makamı’nın 16516 sayılı Olurları ile onaylanan Muğla-Bodrum-Yalıkavak Beldesine ait sit alanları hariç 3038 hektar büyüklüğündeki alanı kapsayan revizyon+ ilave 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının imar mevzuatına, planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; bozma kararına uyulmak suretiyle dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 261,20 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, işbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.500,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından yapılan 488,55 TL posta giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, müdahiller tarafından yapılan yargılama giderlerinin ayrı ayrı müdahiller üzerinde bırakılmasına, artan gider avanslarının talep edilmesi hâlinde derhâl, talep edilmemesi hâlindeyse hükmün kesinleşmesinden sonra re’sen yatıranlara iadesine, davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle peşin olarak alınmayan kanun yolu harçlarının anılan idarenin genel bütçeli olması nedeniyle tahsiline gerek olmadığına, işbu kararın taraflara ve müdahillere tebliğine, ebliği izleyen günden itibaren 30 gün içinde (Mahkememize verilecek dilekçeyle) Danıştaya temyiz kanun yolu açık olmak üzere, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

0
komik
Komik
0
_yi
İyi
0
mutlu
Mutlu
0
sevgi
Sevgi
0
d_nceli
Düşünceli
0
_zg_n
Üzgün
0
a_layan
Ağlayan
0
sinirli
Sinirli
0
korkun_
Korkunç
Yalıkavak İmar Planları Mahkemece Iptal Edildi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.