Kuşadası Karaova mahallesi Yuvam sitesi plajından kıyıda bir yunusun hareketsiz olduğu ihbarı geldi.
Yaptığımız kontrollerde bilimsel adı Delphinus delphis olan Tırtak türü bir Yunus olduğu tespit edildi.
1.87 m. boyunda olan Yunusun üzerinde yapılan incelemelerde, herhangi bir yaraya rastlanmadığı, uzun süre denizde kaldığı, şiştiği ve bozulmalar başladığından ölüm nedeni anlaşılamamıştır.
Yunusun ağız içi kontrollerinde birçok dişinin kayba uğradığı, muhtemelen ağlara takılmışsa kendini kurtarmaya çalışırken kırdığı düşünülebilir.
Genelde hedef dışı av olarak ağlara takılan ve kendini kurtarmaya çalışan Yunuslar, plastik kirliliği, stress, diğer Yunuslarla kavga ve yaşlılık gibi nedenlerle de ölüyorlar.
İşbirliği yaptığımız DMAD (Deniz Memelileri Araştırma Derneği)’ dan Dr. Aylin AKKAYA “Akdeniz’in çevik ve dikkat çekici türlerinden biri olan Tırtak yunusları, ne yazık ki ciddi bir tehlike altında. Bir zamanlar “common dolphin” (yaygın yunus) olarak bilinen bu tür, bugün birçok bölgede nesli tükenme riskiyle karşı karşıya.
Son 60 yılda sayıları hızla azaldı, bu da özellikle Akdeniz genelinde büyük bir endişeye yol açtı. Ege Denizi ise bu azalan popülasyonlar için son sığınaklardan biri haline gelmiş durumda ve türün hayatta kalması için kritik bir rol oynuyor.
Tırtak yunuslarını tanımak oldukça kolaydır. Vücutlarındaki belirgin sarımsı ve beyazımsı iki yarım halka, onları diğer yunus türlerinden ayırır. Ayrıca, sırt yüzgeçlerinde yer alan beyaz noktacıklar da bu türün karakteristik özelliklerindendir. Bu noktacıklar, bizdeki parmak izleri gibi her bireyde farklıdır ve belirli bir yaştan sonra sabit kalır, bu da her yunusun ayırt edilmesini sağlar.
Bu yunuslar, hem kıyılarda hem de açık denizlerde görülebilir ve oldukça çeviktirler. Eskiden 50 bireylik gruplar halinde dolaşan bu yunuslar, günümüzde daha küçük, 5-10 bireylik gruplar oluşturuyor.
Dilek Yarımadası, bu tür için önemli bir yaşam alanıdır; burada beslenir, yavrularını büyütür ve deniz ekosisteminin zenginliğini korurlar. Yunusların bulunduğu bölgeler genellikle denizlerin en zengin alanlarıdır, bu da onları ekosistem sağlığının bir göstergesi yapar.
Son zamanlarda Dilek Yarımadası ve çevresinde görülen yunus karaya vurma vakaları dikkatle incelenmeli ve bu türün korunması için gereken adımlar atılmalıdır.” Dedi.
